Türkiye’nin ilk erkek online giyim mağazası

Duygu Eren - Sabah.com.tr
Eğitiminizi öğrenebilir miyiz?
Zeynep Kılınçoğlu (Z.K): 2001 yılında İzmir Amerikan Lisesi'nden, 2005 yılında da Ekonomi eğitimimi tamamlayarak Sabancı Üniversitesi'nden mezun oldum. O dönemde aklımda finans alanında bir kariyer yapma fikri vardı. Bu nedenle mezun olur olmaz büyük denetim firmalarından biri olan KPMG'nin Londra ofisinde çalışmaya başladım. Dört sene boyunca özel sermaye fonlarının şirket satın alma süreçlerinde danışmanlık yaptım. Bir süre sonra sadece perakende sektöründe faaliyet gösteren şirket satın alma projelerinde çalıştım. 2009 yılında London Business School'daki İşletme yüksek lisans programına kabul edildim ve programın bir kısmını Columbia Business School'da tamamladım. Yüksek lisansı tamamladıktan sonra Amerikan yatırım bankası Goldman Sachs'tan gelen teklifi reddedemedim ve iki yıl boyunca Türkiye'deki müşterilere bakan bir ekipte görevde aldım.
Fitandcolor.com'u kurma fikri nereden aklınıza geldi?
Fit&Color; Türkiye'nin ilk sadece online erkek giyim markası. Uzun bir araştırma sürecinden sonra hayata geçirmeye karar verdiğimiz bir proje. Benim için, yüksek lisans yaptığım dönem, aslında kariyerim açısından önemli bir dönüm noktası oldu çünkü girişimcilik konusundaki ilgimin ve isteğimin somut olarak ortaya çıkışı bu döneme rastlıyor. İkinci yılımda girişimcilik konsantrasyonu üzerine odaklanarak Lastminute.com'un kurucusunun da yatırımcısı olduğu mobilya dikeyinde e-ticaret yapan Mydeco isimli bir İngiliz şirketle proje bazında çalıştım. Bu süreçte Türkiye için yeni ve heyecan verici olabilecek girişim alternatiflerini sürekli takip ettim ve tanıştığım kişilerle e-ticarete yönelik sürekli fikir alışverişi yaptım.
Hüsnü Kılınçoğlu (H.K): Ben de Özellikle İşletme eğitimim sırasında ve sonrasında, kardeşim Zeynep ile beraber kendi işimizi kurma konusunda araştırmalarımızı sürdürdük. İkimiz de Londra'da bankacılık sektöründe çalışıyor olmamıza rağmen, her fırsatta güvendiğimiz kişilerle olası projeler hakkında konuşuyorduk. Bildiğimiz tek şey, Türkiye'de olmasa bile Türkiye çıkışlı ve internet odaklı bir iş yapmak istediğimizdi. Çünkü Türkiye'de olduğu gibi yurtdışında da Türkiye'deki internet piyasası hem güven hem de heyecan uyandırıyordu. Türkiye'nin Facebook kullanımında dünya çapında altıncı sırada olduğunu, kredi kartı penetrasyonunda, online ödeme sistemlerinin kullanımı ve teknolojisinde ne kadar ileri düzeyde olduğumuzu yüksek lisans sırasında farkettim. Dolayısıyla Londra'da geçirdiğimiz süre boyunca biz aslında Türkiye'deki e-ticaret sektörüne ilgimizi ve bilgimizi inşa ediyorduk. Bir süre sonra Zeyneple birlikte farklı iş modellerini incelemeye başladık ve sonunda, Amerika'da yeni yükselişe geçmiş olan "dikey olarak entegre sadece online markalar" kavramının ve uygulamasının Türkiye'de de büyük bir ilgi göreceğine inandık. Uzun bir araştırma sürecinden sonra önce Türkiye, sonra dünya çapında yalnızca online satış yapan bir marka yaratma fikri karşısında heyecanlanarak, ani bir kararla Türkiye'ye taşınmayı ve Fit&Color'ı Zeynep ile birlikte hayata geçirmeyi seçtik. Bugün, Avrupa'nın en fazla internet kullanıcısı sayısı (36,5 milyon) ile Türkiye beşinci sırada. Mobil cihaz kullanıcılarının yüzde 71'i günde en az bir kere internete telefonundan bağlanıyor. Bu örnekler tabii ki çoğaltılabilir fakat Türkiye altyapı ve e-ticaretin besleyici kanalları açısından çok zengin olmasına rağmen, birçok karşılaştırmada hala Avrupa'dan çok geride. Ülke bazında benzer bir noktaya gelebilmemiz için tabii ki zamana ihtiyacımız var. Biz de, erken de olsa, tercih ettiğimiz bir alanda e-ticarete yatırım yapmak ve Türkiye'deki e-ticaret pastasını diğer oyuncularla beraber büyütmeye karar verdik ve yatırımcı olması için Aslanoba Capitalle görüşmeye başladık.
Aslanoba Capital'den nasıl yatırım aldınız?
Türkiye'de yalnızca erkek giyimine odaklanan ve sadece online satış yapan bir marka olarak, fikrin orijinalliği ve yenilikçiliği nedeniyle Aslanoba Capital'dan 1 milyon TL'lik bir yatırım alarak Temmuz 2013'te kurduk. Hasan Aslanoba'nın 2012'den bu yana internet tabanlı yenilikçi iş modellerine odaklanma kararı, Türkiye'de de bir ilke imza atan projemizin yatırım almasında çok etkili oldu. Çünkü; Aslanoba, özellikle uzun yıllardır farklı bölgelerde yarattığı ekonomik değer açısından Türkiye'nin en etkili iş adamlarından biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda bugüne kadar yaptığı otuzdan fazla yatırım ile Türkiye'nin yeni ekonomi ekosistemindeki en ilham veren yatırımcılardan biri. Fit&Color, aslında ortakları açısından çok şanslı bir proje çünkü Markafoni Grubu ortaklarından Sina Afra da hissedarlarımız arasında. Gerek; Hasan Aslanoba'nın lider bir şirket kurma konusundaki deneyimini, gerek Sina Afra'nın global e-ticaret konusundaki deneyimlerini projeye en iyi şekilde dahil edebileceğimizi düşünüyoruz. Projenin ortaya çıkışı ve ilk yatırımımızı aldığımız dönem arasındaki o dört ayı kendi kaynaklarımız ile idare ettik ve bu süreci ufak bir sermayeyle geçirdik. Tabii, bugün olduğu gibi o ilk zamanlarda da en değerli sermayemiz, bize çok büyük destek veren arkadaşlarımız ve sosyal çevremiz oldu.
Neden marka ismini Fit&Color koydunuz?
Markamızın ismine karar verirken erkeklerin giyim alışverişlerinde en çok nelere dikkat ettiğinden yola çıktık ve gördük ki aslında birçok erkek için aldıkları kıyafetin duruşunun güzel olması ve renginin kendilerine yakışması yeterli oluyor. Bu iki temel faktör de erkeklerin karar vermelerini kolaylaştırıyor ve tercihlerinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu nedenle kıyafetin duruşu ve renk unsurlarını önceliklerimiz olarak belirleyip marka ismimizi Fit&Color olarak belirledik. Ayrıca, Fit&Color'ın yurtdışı planlarımızla da uyumlu genç ve dinamik bir marka ismi olduğunu düşünüyoruz.
Şu an kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz?
Ekibimiz şu an altı kişiden oluşuyor. Her yeni şirkette olduğu gibi takımdaki herkes projenin tüm aşamalarından haberdar ve fikir paylaşımı içinde. Bize ek olarak dijital pazarlamadan sorumlu bir arkadaşımız, yazılım ve tasarımdan sorumlu bir diğer arkadaşımız, bir lojistik ve depo sorumlumuz ve bir de satın almacımız var. Tabii çalışanlarımızın yanı sıra, profesyonel destek aldığımız kreatif, yazılım ve medya satın alma ajanslarımız, çok sayıda üreticimiz ve markalı ürün tedarikçimiz var. Ekibimizi kısa süre içinde büyütmeyi hedeflememize rağmen işe alma sürecini titizlikle yürütmeye çalışıyoruz. Projemize bizim kadar inanan, bizden farklı tecrübeleri olan, çalışkan, yaratıcı ve fedakâr bir ekip kurmak istiyoruz. Bu nedenle birçok kişiyle görüşüp doğru kararlar vermeye çalışıyoruz.
Ürün skalanız nasıl?
Sonbahar/kış koleksiyonu için Fit&Color markalı ürünler tarafında 40 çeşit gündelik kullanıma ve ofis ortamına uygun gömleğimiz, 15 çeşit pantolonumuz, 20 çeşit trikomuz, basic tshirt'ümüz ve farklı ipek kravatlarımız var. Koleksiyon seçimimizde göz önünde bulundurduğumuz en önemli faktör, ürünlerin birbiriyle ve erkeklerin gardırobundaki diğer ürünlerle rahatlıkla renk ve tarz bakımından kombin edilebilmesi. Sezon içerisinde yeni model eklemeleri yapacağımız koleksiyonlarımızı bu yıl iki ana koleksiyon çerçevesinde çıkarmayı planlıyoruz. Fakat, sezon içerisinde kapsül koleksiyonlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz çünkü kapsül koleksiyonlar özel günlerde yakınlarınızı ve sevdiklerinizi mutlu etmek de için birebir.
Fit&Color'ın pazarda nasıl farklılık yaratmayı amaçlıyor?
Fit&Color'ı benzerlerinden ayıran en temel özellik, bizim sadece online satış yapan bir marka olmamız. Bu özelliğimiz bize marka hikâyemizi daha iyi anlatma şansı tanıyor. Fit&Color'ın çok belirgin bir marka hikâyesi var ve bu web sitemizde çok net bir şekilde paylaşılıyor. Fit&Color'dan alışveriş yapan erkek, neden bu tercihi yaptığını çok iyi biliyor. O sadece bir ürünü değil, alternatif bir alışveriş yolunu da seçmiş oluyor ve bu deneyimi arkadaşları ve yakın çevresiyle paylaşıyor. Kıyafet konusunda genellikle konuşmayı sevmeyen erkek, akıllı alışveriş konusunda yorum yapmaktan ve tercihlerini belirtmekten çekinmiyor.
Neden erkek kategorisini tercih ettiniz?
Bu bizim bilinçli olarak yaptığımız bir tercih. İş modelimizin tamamını erkeklerin alışveriş alışkanlıklarına göre kurguladık çünkü hedefimizde ne istediğini bilen, ihtiyaçları doğrultusunda alışveriş yapan, giyimine önem veren, kaliteli ve uzun ömürlü ürünleri tercih eden ve alışverişe ayırabileceği veya ayırmak isteyebileceği zamanı çok az olan erkekleri hedefliyoruz. Onların da Fit&Color'ı tercih ettikleri markalar arasına alacağına ve bizlerle iletişime geçeceğine inanıyoruz.
Fit&Color marka ürünler kim tarafından tasarlanıyor ve nerede üretiliyor?
Fit&Color marka ürünlerin hepsi Türkiye'de çeşitli firmalar tarafından üretiliyor. Çalıştığımız üreticilerin çoğu Türkiye'nin ve Avrupa'nın önde gelen markalarının da üreticileri. Tasarım konusunda bizimle serbest çalışan kişiler de var. Tasarımcılarımız, bizim yönlendirmelerimiz ve kendi yaratıcılıkları doğrultusunda, uzun süre kullanılabilecek, kalitesi ve dayanıklılığı yüksek, birçok farklı kombin ile birlikte giyilebilecek ürünler ortaya çıkarıyor.
Rekabetin hâkim olduğu e-ticaret sektöründe ön plana çıkmak için neler yapmayı hedefliyorsunuz?
Sina Afra, Türkiye'deki e-ticaret ekosistemini tanımlarken her seferinde "rekabet" ve "hız" faktörleri üzerinde durur. Bizim de ilk hedefimiz, en hızlı şekilde bir numaraya ulaşmak. Bunun için, site tasarımından iş performansına, güvenlikten kayıt kolaylığı, kargo süreci ve ürün takibine kadar her aşamada hatasız adımlar atmamız ve aynı hızı bu süreçlerde yakalamamız gerekiyor. Tüm bu unsurlar, böylesine güçlü bir rekabet arenasında web sitelerinin ön plana çıkması için yeterli olmuyor. Ancak, farklılık yaratarak, yerel yerine küresel süreçler ve ürünler ortaya koyarak başarılı bir marka konumlandırması yapabiliriz. Sosyal medya entegrasyonu ve sosyal medyanın doğru kullanımı, alışveriş sepetinin esnekliği, mobile gereken önemin verilmesi gibi faktörler de bu noktaya gelmede oldukça etkili. Temel taşları doğru ve hızlı bir şekilde yerine oturtursak, bizi asıl farklılaştıran ürün kalitesi ve marka konumlandırması gibi özelliklerimiz, Fit&Color'ı akıllı alışverişin lokomotifi yapacaktır. Bunlara ek olarak, Fit&Color'ın bir yaşam tarzı markası olduğunu mümkün olduğunca fazla kişiye vurgulayabilir ve markanın davranışı ve servisiyle bunu öne çıkartabilirsek, özellikle erkek alanında farklılaşabileceğimizi düşünüyoruz. Örnegin; Fit&Color'da kullanıcılar önerdiğimiz kombinleri bir tık ile avantajlı fiyata kolayca satın alabilecekler. Web sitemize geldiklerinde dünyaca ünlü iki erkek dergisinde yazmakta olan ve bizimle serbest çalışan blogger'larımızın çeşitli konularda güncel yazılarını, önerilerini, ipuçlarını bulabilecekler. Biz, bizi seven erkekler için bir platform, bir alan ve ortak bir paylaşım zemini yaratmak istiyoruz. Onların algısı bizi farklılaştıracaktır.
Türkiye'de ve dünyada e-ticaretin geleceğine ilişkin tahminleriniz nedir?
Türkiye e-ticaretinin altyapısı birçok ülkeden çok daha kuvvetli. Bunu değerlendirirken kredi kartı penetrasyonuna, lojistik altyapısına ve sosyal medya kullanım oranlarına bakabiliriz. Diğer taraftan da, belki de aşırı rekabetten dolayı, göreceli olarak Türkiye e-ticaret sektöründe diğer ülkelere kıyasla biraz da geri kalmış durumda çünkü Avrupa'da e-ticaret penetrasyonu yüzde 60, Türkiye'de yüzde 27 ve Avrupa'da kişi başı online harcama yaklaşık 500 avro iken, bu rakam Türkiye'de 182 avro. Buna rağmen, Türkiye'de bugün 54 milyon kredi kartı, 89 milyon ATM kartı, 30 milyon Facebook, 6 milyon Twitter kullanıcısının olması, kargoların yüzde 50'sinin ürünleri bir günde teslim edebilecek hale gelmesi de aslında hakettiğimiz noktaya ulaşma konusunda fazla eksiğimizin kalmadığını gösteriyor. Bizim de içinde olduğumuz yeni kuşak internet girişimcilerinin düşünce yapıları, hızlı karar verme yetileri, yatırım alarak işe başlamaları, yatırım alanında hep bir sonraki adımı planlamaları ve yurtdışı bağlantıları sayesinde bu sorunları aşacaklarına inanıyoruz. Bu anlamda biz de önümüzdeki birkaç yıl içinde hacimlerin büyüdüğü ama şirket sayısının azaldığı, servis kalitesinin geliştiği ve verimliliğe olan odaklanmanın arttığı dönemlerle karşılaşacağımızı düşünerek e-ticaret konusunda uzmanlığı olan kişilere katılıyoruz.
Nasıl bir büyüme planlıyorsunuz?
Fit&Color'ın büyümesi diğer indirim web sitelerine göre daha yavaş olacaktır. Bunun nedenleri, sıfırdan bir marka yaratıyor olmamız, ürün çeşitliliğini artırırken zamana ihtiyacımızın olması ve her marka için olduğu gibi bizim için de bilinirliği satışa döndürme sürecinin yavaş ama emin adımlarla ilerleyecek olması. Kendimizi, ciro, hatta bilinirlik olduğu sürece üretimi hızlandırmaya ve artırmaya uygun bir şekilde konumlandırdık. Seçtiğimiz üreticileri de, üretim süreçlerimizi de buna ayak uydurabilecek şekilde tercih ettik. Bu nedenle Fit&Color ürün çeşitliliğinin hızla arttığını yakın zamanda hep birlikte göreceğiz. Ciro olmadan kârlılık olmamakla birlikte, bizim modelimizde kârlılık da bir o kadar ciro getirebilecek. Çalışan sayımız da diğer etkenlere bağlı olarak artacaktır. Su an açık olan çok pozisyonumuz olmasa bile, hızlı büyümeyi yakaladığımız günlerde takımı da güçlü bir şekilde desteklemek için Fit&Color ekibine uygun olabilecek kişilerle görüşüyor ve bir CV havuzu yaratıyoruz.
Gelecek hedefleriniz neler?
Öncelikle Fit&Color'ın marka hikâyesini mümkün olduğunca çok kişiye doğru şekilde anlatmayı planlıyoruz. Biz Fit&Color'ı 100 kişiye duyurmaktansa 20 kişiye marka hikâyemizi ve Fit&Color'dan alışveriş yapmanın mantinini anlatmayı tercih ediyoruz. O küçük grubu ikna edersek, onların yaptığı öneriler, yorumlar bizim için çok kıymetli olacak. Amacımız tüm satışlarımızı gelecekte de bu kanal üzerinde tutmak. Ürün çeşitliliğimizi kullanıcılarımızın tercihlerine göre şekillendirmek, müşterilerimizle etkileşimimizi artırmak, sosyal ve mobil e-ticaret alanlarımızı geliştirmek ve teknolojik yeteneklerimizi müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlamak üzerine kurgulamak hedeflerimiz arasında. Ayni dikeyde ürün çeşitliliğini artırmak, farklı dikeyleri Fit&Color markasıyla kapsamaya başlamak, yurtdışına açılmak ya da perakende sektörüyle ortalıklar yapmak ilk planda aklımızda olan gelecek hedeflerimizden.