BES'e katılım yüzde 30 arttı

The Boston Consulting Group (BCG) tarafından Türkiye'deki BES'e yönelik yapılan analize göre, yeni düzenleme sayesinde sisteme katılım yüzde 30 arttı.
BES'te, 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren hayata geçen yeni düzenleme, bir yılını doldururken, sisteme katılımı ve dolayısıyla Türkiye'de tasarrufu artırdığı ortaya çıktı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan, Türkiye'de düşük yurtiçi tasarrufların dış finansmana bağımlılığı artırarak, dış cari işlemler açığını yükselttiğini ve büyümenin sürdürülebilirliğini tehlikeye attığını belirtti.
Tansan, 2001 sonrasında hızlı büyümeye rağmen kredi imkanlarındaki artış, faizlerdeki düşüş ve ertelenmiş tüketim gibi nedenlerden dolayı özel tasarruflarda gereken artışın sağlanamadığını kaydederek, "Yurtiçi tasarrufların düşük seyretmesi sonucunda yatırımlar giderek artan oranda dış sermayeyle finanse edilmeye başlandı. Bu da cari işlem açığının büyümesinde etkili oldu. Bu bağlamda, Türkiye için sürdürülebilir uzun vadeli büyümenin temini için tasarruf oranının yüzde 20 seviyelerine ulaşması kritik önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Yüzde 25 devlet katkısı verilmesini öngören düzenleme sayesinde BES'in tüm katılımcıların kolaylıkla yararlanabileceği daha etkin bir yapıya kavuştuğuna dikkati çeken Tansan, bu değişikliklerin kısa sürede etkisini gösterdiğini ve BES'e katılım sayısı ve fon rakamlarının ciddi anlamda ivme kazandığını aktardı.

"SİSTEMDEKİ KATILIMCI SAYISI 2013 YILI SONUNDA 4 MİLYONU AŞTI"

Tansan, sistemdeki katılımcı sayısının 2013 yılı sonunda 4 milyonu aştığını dile getirerek, "Katılımcı tabanının genişlemesine ek olarak yeni teşvik uygulamaları katılımcıların sistemdeki devamlılığını ciddi oranda artırdı ve sistemden çıkış oranları da azalmaya başladı. 2013 yılında sağlanan bu büyümenin, hız kaybetmeden 2014 yılında da devam edeceğini ve 1 milyona yakın yeni katılımcı ile gelecek yıl katılımcı sayısının yaklaşık 5 milyon olacağını öngörüyoruz. Uzun vadede ise yeni düzenlemenin devamı durumunda, 2023 yılında katılımcı sayısının 10 milyona yaklaşacağını ve fon hacmimin ise 200-230 milyar lira seviyelerinin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz" değerlendirmelerini yaptı.
BCG'ye göre sistemin hem katılımcılara hem de emeklilik şirketlerine beklenen ekonomik değeri sağlaması için kısa ve orta vadede öne çıkan öncelikler, "Emeklilik şirketlerinin satış ve hizmet modellerini optimize etmeye odaklanmaları gerekiyor. Müşteri değeri yönetimi öncelik kazanacak. Fon yönetiminin ve risk teminatlı 'sistemden çıkış' ürünlerinin önemi artacak. Karlılık baskısı, oyuncuları maliyet kontrolü ve konsolidasyona yönlendirebilir" şeklinde sıralandı.