Çarşamba 15.01.2014 00:00

Kuzey Irak petrolünün tek alternatifi Türkiye

Dr. Cemil Ertem, Kuzey Irak petrolünün Türkiye üzerinden dünyaya açılmasıyla ilgili "TANAP ve TAP projelerinin gerçekleşme yoluna girmesiyle Kuzey Irak petrolü ve doğalgazının Türkiye dışından dünyaya açılmasının alternatifi olamaz" dedi.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin (KIBY) sahip olduğu petrol kaynaklarını Türkiye üzerinden dünya piyasalarına ulaştırılması amacıyla planladığı petrol ve doğalgaz boru hatlarından ilkinin inşa çalışmaları kasım ayı sonlarında tamamlandı. Aralık ayında test amaçlı ilk petrol hatta verildi, geçen günlerde ise hattan ticari amaçlı günlük 30-35 bin varillik petrol pompalanmaya ve Ceyhan'daki depolarda biriktirilmeye başlandı.
Bağdat ve Erbil arasında devam eden görüşmeler sonunda geçen haftalarda Türkiye üzerinden petrolün taşınması ve ihraç edilmesiyle ilgili anlaşmaya varıldığı yönünde açıklamalar yapıldı. Ancak, petrol gelirlerinin hangi ülke ve bankada toplanıp ne şekilde dağıtılacağı konusunda merkezi yönetimin, Ankara ve Erbil'den farklı seçenekler üzerinde ısrar etmesi nedeniyle henüz neticelendirilemedi.
Geçen hafta Kuzey Irak'ın, hattan petrol akışının başladığını resmi olarak açıklanmasının ardından, Bağdat Hükümeti, kendi onayı olmadan petrol ihraç edilmesinin yasal olmadığı ve bölgesel hükümetin bütçe gelirleriyle Türkiye'nin iki ülke arasında petrol taşınmasına ilişkin anlaşmanın ihlali olacağına ilişkin açıklamaları, gelecek günlerde enerji diplomasisindeki trafiğin artarak devam edeceğini gösteriyor.
Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) uzmanları, sadece Irak'ın kuzeyindeki değil güney bölgelerindeki kaynakların da dünya piyasalarına aktarılması için en uygun güzergahın Türkiye olduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre, ekonomik nedenlere ek olarak, Irak'taki güvenlik ve istikrarın hala tam olarak sağlanamaması, Suriye'deki iç savaş ve ülkenin geleceğine ilişkin belirsizliklerle diğer komşu İran'dan ihracat seçeneğinin çeşitli nedenlerden dolayı mümkün görünmemesi nedeniyle, Irak petrollerinin boru hatlarıyla ihraç edilebilmesi için en elverişli yolu Türkiye olarak değerlendiriliyor.

"BÜTÜN ALTERNATİF GÜZERGAHLAR SİYASİ OLARAK SORUNLU"

Dr. Cemil Ertem, Türkiye'nin, Kuzey Irak ile yaptığı enerji anlaşmalarını ve buna bağlı enerji geçişlerini hem fiziki hem de sermaye akışı olarak engellemek isteyen girişimlerin artacağı öngörüsünde bulundu.
Hattın, Kerkük-Yumurtalık boru hattına bağlanan ek hatlarla da yapılacağını ifade eden Ertem, hattın giderek artan kapasitesi karşısında yeni hatlarla genişlemesinin kaçınılmaz olduğunu, dolayısıyla bu hattın, Hazar'dan sonra bölgenin en önemli enerji geçişi olarak Güney Gaz Koridoru'nun bir parçası olacağını söyledi.
TANAP ve TAP projelerinin gerçekleşme yoluna girmesiyle Kuzey Irak petrolü ve doğalgazının Türkiye dışından dünyaya açılmasının alternatifi olmayacağının altını çizen Ertem, şöyle devam etti:
"Bütün alternatif güzergahlar siyasi olarak sorunludur. Güney Gaz Koridoru ve buraya bağlanacak bütün geçişler, hem başlangıç maliyeti hem de uzun dönem fiyat rekabeti açısından fiyatlamayla rekabet edemez. Kuzey Irak enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden ticarileşmesi, Suudi Arabistan ve Rusya'ya dayalı eski enerji dengesini bozacak. Kuzey Irak Kürt yönetimi, Türkiye ve bir müddet sonra Azerbaycan, Türkmenistan gibi oyuncuların da güçlü olarak katıldığı yeni bir enerji dengesini ortaya çıkaracaktır.
Bu yeni durum, bölgedeki ekonomik ve siyasi dengeleri de değiştirecek kadar önemlidir. Rusya, Ukrayna ile anlaşarak çok önemli bir indirim yapmış ve Ukrayna'nın kendi gümrük birliğine katılmasını zorlayarak Avrupa'ya kuzey geçişlerini garanti altına almak istiyor. Yine Suudi Arabistan uzun süredir AK Parti hükümeti aleyhine faaliyet yürütüyor. Bizce ana neden budur."
Ertem, "İlk önce bu sorunu Halk Bankası'nı devreden çıkarıp onun yerine JP Morgan'ı ikame ederek çözmeye çalıştılar ancak bu olsa bile ana hat bir müddet sonra Güney Gaz Koridoru'nun parçası olacak. Bu durum Irak merkezi yönetimi ve onu denetleyen güçler için kesin çözüm değildi" diyerek, petrol dışında gazın gelmeye başlamasıyla Türkiye'nin gaz fiyatlamasında büyük avantaj ve pazarlık şansına sahip olduğunu anlattı.
Oyunda en zararlı çıkacak ülkelerin Rusya ve Suudi Arabistan olduğunu yineleyen Ertem, "Enerji kaynaklarını şimdiye kadar elinde tutan ABD ve Britanya menşeli enerji tekelleridir. Türkiye'nin ve daha sonra İran'ın devreye girecek olması özellikle doğalgaz fiyatlarında aşağı yönlü bir homojenlik sağlayacaktır. AB'den Japonya'ya kadar bütün ülkeler yeni kontratlarını bu fiyatlamalardan yapmaya başlayacak.
Karşımıza yeni bir fiyat dengesi çıkarken, şimdiye kadar bu alanda belirleyici oyunculara, Türkiye de eklenecektir. Üstelik Türkiye'nin enerji borsasını kurması şeffaf ve uzun dönemli fiyatlamayı aşağı yönlü olarak daha da belirginleştirecek, enerji fiyatları ve arzı, örneğin Rusya'nın şimdiye kadar Ukrayna gibi ülkelere yaptığı şekilde bir ekonomik silah olarak kullanılamayacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Bu nedenlerden dolayı, Türkiye'nin İran'dan önce, güçlü bir belirleyi olarak devreye girmesini kimsenin istemediğinin altını çizen Ertem, son günlerde Türkiye üzerine oynanan oyunlar ve Halk Bankası'nın devreden çıkartılıp onun yerine JP Morgan'ın ikame edilmesi konusunun ayrı ele alınmaması gerektiğini yineledi.

"TÜRKİYE ÜZERİNDEN PETROL İHRACATI TÜRKİYE İLE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ"

HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Fatih Macit de Kuzey Irak'taki petrolünün Türkiye üzerinden dünyayla buluşmasının büyük önem taşıdığını dile getirdi. Macit, günlük 350 bin varil civarındaki üretimin Türkiye üzerinden ticarileşmesinin, bölgenin daha da zenginleşmesi ve Türkiye ile ticari ilişkilerin gelişmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Kuzey Irak'tan Ceyhan'a petrol akışını sağlayan bir petrol boru hattı varken bu petrolün başka yollarla dünya piyasalarına ulaştırılmak istenmesinin projenin ticari değerini azaltacağını dile getiren Macit, Türkiye'nin, Merkezi Irak Hükümeti'ni güçlü argümanlarla ikna etmesinin uzun vadede bu ilişkinin sürdürülebilmesi açısından gerekli görüldüğünü vurguladı.
HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Ayhan Erdem ise Kuzey Irak'tan ihraç edilecek petrol miktarının ölçümü, petrolün dünya piyasasındaki değeriyle satılması ve petrol satışından elde edilecek gelirin New York'taki Irak Kalkınma Fonu'na yatırılması şartlarına bağlandığını hatırlattı.
Erdem, Irak Merkezi Hükümeti, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimin Türkiye ile yapmış olduğu gerek yeni petrol anlaşmalarına gerekse de yeni boru hattı konusuna itirazlarının devam ettiğinin altını çizdi.
Ayhan Erdem, bu konun kökten çözümünde etkili olacak konuları ise "Irak Merkezi hükümetiyle Irak Bölgesel Yönetiminin Anayasal çerçevede anlaşması, Amerika'nın yüzde 5'lik savaş tazminatının korunması ve petrol satışından elde edilen gelirin New York'taki Irak Kalkınma Fonu'nda toplanması konusunda anlaşılması etkili olacak" şeklinde sıraladı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.