Perşembe 30.01.2014 00:00

"Her mükellef vergi denetimini tadacak"

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD Merkez Bankasının (Fed) parasal sıkılaştırma noktasında attığı adımların bir miktar tedirginlik yaratsa da Türkiye'nin orta uzun vadeli görünümünün olumlu olduğunu belirterek, "Bu sene itibariyle inanıyorum ki çok önemli bir sermaye çıkışı yaşanmayacak" dedi.

Şimşek, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) düzenlenen "Geçmişten Günümüze Kamu Maliyesi" panelinde yaptığı konuşmada, vergi denetimleri konusunda çok önemli reformlar yaptıklarını belirtti.
Geçmiş dönemlerde vergi denetimlerini Bakanlık bünyesindeki 4 ayrı grubun gerçekleştirdiğini hatırlatan Şimşek, "Bunlar arasında koordinasyon yoktu. Ciddi anlamda keyfi uygulamalara da zemin söz konusuydu. Bu grupları birleştirdik. 2011'de 11 bin denetim yapmışız, geçen yıl ise 70 bin denetim yaptık. Bu bir şey değil, daha bu işin başındayız. Elektronik denetime geçeceğiz. İstisnasız herkes incelenecek. Her mükellef denetimi eninde sonunda tadacak. Şu anda öyle programlar yapıyoruz ki denetimin önemli bir kısmını bilgisayar yaparak, tutarlı olmayan noktaları denetçinin önüne koyacak" diye konuştu.
Türkiye'de kamu yönetimi alanında köklü bir zihniyet değişimi gerçekleştirdiklerini belirten Şimşek, hesap verilebilirliği ön planda tuttuklarını ve daha şeffaf bir yapıya kavuştuklarını ifade etti.
Bütçe uygulamalarında da önemli adımlar attıklarına değinen Şimşek, bütçe içi ve bütçe dışı fon uygulamalarını önemli ölçüde kaldırdıklarını ve bütçe birliğini sağladıklarını dile getirdi.
İstihdam ve yatırımı desteklemek için vergi oranlarını düşürdüklerini ifade eden Şimşek, bunun bir siyasi tercih olduğunu, istihdam ve yatırım üzerindeki vergileri çok ciddi oranda aşağıya çektiklerini vurguladı.
Bireysel emeklilikteki verilen teşviklerin başarılı olduğunu kaydeden Şimşek, katılımcı sayısının 3 milyondan 4 milyonun üzerine çıktığını bildirdi.
Kamu İhale Kanunu kurgulanırken AB ile paralel bir yapı oluşturulmadığını ifade eden Şimşek, "İtiraz mekanizması çok uzun vakit aldığı için, birçok kurum acil konularda istisna talep ediyor. Kamu İhale Kurumuna açık ve net olarak, 'gelin şu yasayı gözden geçirelim' talimatı verdim. İstisnaların tamamını kaldıralım. AB değerlerini kabul edelim ve paralel bir mevzuat geliştirelim. Ufak bir şey için itirazlar bazen aylar, bazen yıllar alıyor. Bu konuda birkaç adım atıyoruz" diye konuştu.

"HERŞEYİ DİJİTAL ORTAMDA YAPMAK İSTİYORUZ"

Bakanlık olarak önemli reformlara imza attıklarına değinen Şimşek, "Maliye Bakanlığı, hizmet odaklı. Herşeyi dijital ortamda kolaylaştırarak yapmak istiyoruz. e-Fatura, e-Beyanname, e-Defter bunların hepsi şu anda uygulamada. Beyannamelerin neredeyse yüzde 100'üne yakınını artık elektronik ortamda alıyoruz. Bunlar verimliliği arttıran unsurlar" değerlendirmesinde bulundu.
Mükelleflerin hizmetinde olduklarını ifade eden Şimşek, kim olursa olsun, kendileri için istihdam, yatırım ve üretimin önemli olduğunun altını çizdi.
Türkiye'de kayıt dışılığın giderek azaldığına dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin bu konuda 5 AB ülkesinden daha iyi konumda olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını ve çok hızlı bir şekilde hareket ederek AB ortalamalarını yakalamaları gerektiğini söyledi.

"ELİMDE OLSA VERGİ MAHREMİYETİNİ KALDIRIRIM"

Vergi mahremiyeti nedeniyle, bazı şirketlerin vergi denetimleri hakkında yalan yanlış açıklamalarına cevap veremediklerini belirten Şimşek, "Bunun o kadar örneğini geçen sene yaşadım ki... 'Keşke vergi mahremiyeti olmasa çıkıp yüzlerine vursak' diye çok düşündüm. Samimi olarak söylüyorum, elimde olsa vergi mahremiyetini külliyen kaldırırım. Kim ne vergi veriyor, herkes bilsin" ifadesini kullandı.

"ÖNEMLİ BİR ÇIKIŞ YAŞANMAYACAK"

ABD Merkez Bankasının parasal sıkılaştırma noktasında attığı adımların bir miktar tedirginlik yaratsa da Türkiye'nin orta-uzun vadeli görünümünün olumlu olduğunu belirten Şimşek, "Bu sene itibariyle inanıyorum ki çok önemli bir sermaye çıkışı yaşanmayacak. Çıkış yaşanmaması sadece yeterli değil, Türkiye'nin sermaye çekmesi de gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"KAMU MALİYESİNDE GÜÇLÜ GÖRÜNÜM OLDU"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, "Türkiye'nin, Gezi olaylarında ve 17 Aralık sürecinde ekonomide meydana gelen şokları kısa sürede bertaraf etmesinin temel nedeni, kamu maliyesindeki güçlü görünüm olmuştur" dedi.
Karagöl, SETA'da düzenlenen "Geçmişten Günümüze Kamu Maliyesi" analizinin tanıtım panelinde yaptığı konuşmada, kamu borçlarının gelişmekte olan ülkeler için önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi.
Geçmiş dönemde Türkiye ekonomisindeki yüksek borç stoğu nedeniyle uzun yıllar boyunca doğrudan yabancı yatırımlarının gelmediğini kaydeden Karagöl, "2002 yılında itibaren yaşanan siyasi ve ekonomik istikrar ile uygulanan ekonomik ve mali politikalar sonucu oluşan güven ortamı, hem makro ekonomik göstergelerde hem de bütçe uygulamalarında önemli iyileşmeleri de beraberinde getirmiştir" diye konuştu.
Bütçe gelirlerinin 2002'den itibaren artış kaydettiğini belirten Karagöl, bütçe açığının ise 2002-2008 döneminde neredeyse yarı yarıya azaldığını ifade etti.
Türkiye'de 2002 sonrası dönemde özel sektör ağırlıklı bir ekonomik yapıya dönüşüm olduğunu ifade eden Karagöl, devletin denetleyici ve düzenleyici rolünün arttığını ve kaynak israfının önlendiğini belirtti. 2008'de yaşanan küresel ekonomik krize önlem olarak bazı tedbirlerin alındığına dikkati çeken Karagöl, "Bazı vergilerde indirim ve ek harcamalar yapılarak üretim ve istihdamın negatif olarak etkilenmesine engel olunmuştur. Bundan dolayı Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürmüştür" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik büyüme rakamlarındaki iyileşmede, uygulanan sıkı mali disiplin ve borç oranlarındaki düşüklüğün etkili olduğunu kaydeden Karagöl, "Türkiye'nin, Gezi olaylarında ve 17 Aralık sürecinde ekonomide meydana gelen şokları kısa sürede bertaraf etmesinin temel nedeni de kamu maliyesindeki güçlü görünüm olmuştur" dedi.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için söz konusu tedbirlerin önemini vurgulayan Karagöl, bu çerçevede akademik kurumlara verilen mali desteğin de arttırılması gerektiğine işaret etti.

KEREM ALKİN

İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim görevlisi Kerem Alkin de Türkiye'nin küresel ekonomik krize "çok şanslı" yakalandığını ifade ederek, "Para politikasıyla maliye politikası aynı anda işletilmek suretiyle ilk şoklar çok kısa sürede atlatıldı" diye konuştu.
Birçok ülkede maliye politikasının, para politikası ile birlikte işlemediği için küresel krizin derinleştiğini anlatan Alkin, "Fransa gibi bir ekonomi için geçen seneden bu yana konuşulanların çok parlak olmaması düşündürücü bir tablodur diye düşünüyorum" dedi.
Alkin, son dönemde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının para politikası literatürü açısından çok önemli adımlar attığını ifade ederek, son 10 yıllık dönemde Türkiye'nin kurumsallaşmada büyük gelişmeler kaydettiğini belirtti.

MARTİN RAİSER

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser de kamu maliyesi yönetiminde Türkiye'nin iki önemli başarı elde ettiğini ancak aynı zamanda iki zorlukla da karşı karşıya olduğunu söyledi.
Raiser, 2001 krizinden sonra Türkiye'nin kamu mali konsolidasyonunu çok ciddi olarak ele aldığını ve bu yönde ödün vermediğini belirterek, bunun da Türkiye'nin kamu borçlarını ödemesine yardımcı olduğunu ifade etti. Bu sayede ayrıca, Türkiye'nin faiz ödemelerinin de azaldığını hatırlatan Raiser, böylece elde edilen kaynağın daha fazla yatırıma yöneldiğini kaydetti.
Türkiye'nin bu dönemde eğitim ve sağlık alanında önemli yatırımlar yaptığına işaret eden Raiser, halkın da bunu büyük ölçüde hissettiğini bildirdi. Raiser, bunun da hem eğitim hem sağlık alanında önemli başarılar getirdiğini söyledi.
Raiser, bunların yanı sıra Türkiye'nin önündeki zorluklara da değindi. Kapsamlı bir vergi reformu yapılması gerektiğini dile getiren Raiser, "Türkiye'de şu anda vergilerin çoğu tüketim ve ithalattan geliyor. Ekonomik büyüme yavaşlarsa o zaman bu vergi gelirleri düşecek. Öte yandan, yapılması gereken yatırımlar var. Bu da bir zorluk yaratacak" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de başlatılan reformların devam ettirilmesi gerektiğini de belirten Raiser, Kamu İhale Kanunu ve Sayıştay Kanunu üzerinde çalışılması gerektiğini sözlerine ekledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.