Cemaati füze gibi kullanıyorlar

Türkiye' de binlerce kişiyi faizsiz otomobil ve ev sahibi yapan, 28 Şubat'ta kara listeye alınıp fişlenen Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün ile hem o dönemi hem de 17 Aralık operasyonunu konuştuk.
28 Şubat'ın tanıklarındansınız. Şu anda yaşananlarla bir benzerlik var mı?
O dönemde de medya ve iş dünyası etkindi. Şu anda da durum benzerlik taşıyor. İnsanlar fişleniyordu, şimdi de telefonlar dinleniyor. Korku yaratılıyor. Bütün bu darbe girişimlerinin ekonomik faturası halka çıkıyor. 17 Aralık sürecinden sonra dolar yükseldi. Borçlu şirketler iflas noktasına geldi. Türkiye 10 yılda istikrarı yakalayıp güçlenmeye başlamışken bunu yaşamamız oyunun bir parçası. İsrail ve ABD, Türkiye ile direkt savaşmıyor. Cemaati kullanıyor. Bu Yahudiler'in Türkiye'deki son savaşı. Toplumun muhafazakar kesimlerini birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Afrika'daki hutular ve tutsiler gibi kabile savaşı yaratmaya çalışıyorlar. Burada cemaati mi yoksa hükümeti mi tasfiye ediyorlar derseniz, bence cemaat… Hem de cemaati Fethullah Gülen'e tasfiye ettiriyorlar.
MUHALEFETİN BAŞI OLDU
Nasıl?
Bakın şimdi birçok kişi eğitim-öğretim döneminin bitmesini bekliyor. Bittiğinde çocuklarını okullardan alacaklar. Eskiden işadamlarından para toplarlardı. Şimdi herkes "Neden hükümeti devirmeye çalışıyorsunuz" diye soruyor. Her gün kahvaltı yaptığımız arkadaşlarımız artık yüzümüze bakamıyor, utanıyorlar. Cemaat şu anda muhalefet partisinin başı oldu. Tüm dünyadaki çalışmalarını gördük. Yazık oluyor.

MİADI BİTİNCE ATACAKLAR
O okullar kapanmıyor ki…
Rusya izin vermiyor, Özbekistan'da da kapatıldı. Cemaate izin verdiler, güçlendi. Birçok ülkede okullar açtı. Geçen yıl Kudüs'e birçok kişi gönderdiler. İsrail de rahatsız olmaya başladı. Cemaatin sınırlarını aştığı düşüncesi oluştu. Dolayısıyla şu anda cemaati füze gibi kullanıyorlar. Miadı bitince atacaklar. Bu iş kendilerini etkileyecek. AK Parti'nin o kadar oy kaybedeceğini düşünmüyorum. Cemaatin de CHP'ye oy vereceğini sanmıyorum. Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Gültekin Sarıgül'le Antalya'da karşılaştık. Hayatları boyunca CHP'yle savaşmışlar. "CHP'ye oy verilmesi telkininde bulunulursa hemen tavrımızı koyarız" diyor.
TALİMATLA OY VERİLMEZ
Evlerde bu yönde telkinlerde bulunulduğuna dair haberler çıkmıştı…
Fazla sayıda değil. Benim çocuklarımdan da gidenler var. Ailesi uygun olanlara bu telkinlerin yapıldığını ben de duyuyorum. Ama bu toplum bağımsızlığın zevkini aldı. Kimsenin talimatıyla hareket etmez.
TOFAŞ VE RENAULT 28 ŞUBAT'TA TEHDİT ETTİ
28 Şubat'ta yayımlanan kara listenin ikinci sırasındaydınız. O dönemde neden sizin üzerinize geldiler?
Muhafazakâr işadamlarının fişlendiği günler dehşet vericiydi. Hukukun çiğnenmesinde o kadar ileri gidildi ki bizimle çalışan firmalara 'bunlara araba satmayın' talimatı bile verildi. Eğer o gün üzerimize gelinmeseydi biz 500 bin aileyi otomobil sahibi yapardık.
Kim verdi?
Biz 1990'larda faizsiz otomobil satmaya başladık. 7 yılda 20 binden fazla otomobil sattık. Gazetelere ilanlar verdik. Fiyatları aşağıya çektik. Bankalar ve büyük firmalar rahatsız oldu. Tofaş ve Renault o dönemde bize otomobil satmak istemedi. 28 Şubat'ta Renault, 'gizli mektup'la 'Bayiliklerinizi iptal edeceğiz' diye tehdit etti. Onlar bayram ve yılbaşında fiyatları yükseltirdi. Bizim sistemimiz piyasayı regüle ediyordu. Onun için bizi sevmiyorlardı.
Tofaş da yaptı mı?
Onlar biraz daha esnek davrandı. Gazetelere ilanı kesmemiz karşılığında ayda 50 otomobil vereceklerini söylediler. O zaman şirketin müdürüne gittim. "Patronlar sizi hiçbir zaman otomotiv piyasasında yüzde 5-10'a çıkarmak istemez" dedi. İstanbul sermayesi Anadolu'nun güçlenmesini istemiyordu. Darbeci paşalardan Güven Erkaya Tempo'ya röportaj vererek Erbakan hükümetinin Mercedes için çıkardığı teşvikin bizimle ilgili olduğunu söyledi. Müşterilerimiz üzerinde baskı oluşturuldu. İstanbul sermayesi ve medya askeri kullandı.