'Dava' kandırmacası

Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB), Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile konut kredisi satan bankaların, borcu Türk Lirası cinsinden yapılandırılması konusunda tavsiye kararı alması, hakkını aramak için dava açanları cezalandırıyor. Karara göre, 2007- 2009 yılları arasında yen ve franktaki kur artışından zarar gördüğü için dava açanlar ve borcunun tamamını ödeyenler uygulamadan yararlanamayacak. Görünüşte zararın tazmin edileceği gibi bir anlam çıkan tavsiye kararı, bu haliyle vatandaşı bankaların inisiyatifine bırakıyor. Çünkü, dava açarak kazananlar zararının tamamını tahsil etme olanağına sahipken, tavsiye kararının ardından, mahkeme yolu kapandığı için vatandaş bankalar ne takdir ederse ona razı olacak. Ayrıca miktarın da 250 bin lira olarak belirlenmesi 8 bin civarındaki dövizzedenin çok az bir kısmının yapılandırmadan yararlanması anlamına geliyor. Bankalar, Merkez Bankası'nın 2007'de yayımladığı "Japon Yen'i ve İsviçre Frangı artacak" raporundan sonra halkı bu para birimlerinden kredi almaya yönlendirmişti. Bankalar, o tarihte konut kredisi almak isteyenlere "Japon Yeni ve İsviçre Frangı cinsinden kredi verelim. 10 yıldır yükselmiyor. TL'ye göre daha ucuz. Hiçbir riski yok" diyerek kredi satmışlardı. Ancak 2008'de ekonomik krizin patlamasıyla bu para birimlerinden kredi alanların borcu dörde katlanmış, bankalar haksız kazanç elde etmişti. Gelen şikâyetler üzerine çalışma başlatan Meclis Dilekçe Komisyonu'nun ulaştığı veriler de bankaların 'haksızlığının' tespiti olarak yorumlandı.
'BANKALAR KANDIRDI'
Hukukçular da TBB'nin aldığı bu kararın vicdani olmadığını belirtiyor. Avukat İsmail Altay, "TBMM Dilekçe Komisyonu, bankaların yaklaşmakta olan ekonomik krizi bile bile vatandaşı kandırdıklarını ortaya çıkardı" dedi. Altay, TBB'nin bu araştırmadan sonra bankacılık sektörünün daha fazla zarar görmemesi için tavsiye kararı aldığını söyledi. Altay, bu kararın yeterli olmadığının altını çizdi.
"KARAR 'USLU ÇOCUK' OLUN DİYOR"
Avukat İsmail Altay, şöyle konuştu: "Yapılandırma dışında tutulanlar açısından alınan bu tavsiye kararı, hakkaniyete aykırıdır. Öncelikle TBB bu kararıyla, haklarını aramak için dava açan tüketicileri yapılandırma kapsamı dışında bırakmıştır. Bankalar tüketicilere 'uslu çocuk olun' diyor ki, bir dahaki sefere kafalarına vurmak kolay olsun. Ayrıca eşitliğe aykırı olarak 250 bin TL sınırı getiriyor ki, mücadele edecek sayıda tüketici kalmasın, hiç değilse onlar üzerinden haksız zenginleşmeye devam edilebilsin."