Perşembe 27.03.2014 00:00

Su, enerji ve gıda denklemi

Suyumuz bitmek üzere mi? Bir Dünya Su Günü’nü daha geride bırakırken, kuraklığı sıkça konuştuğumuz bugünlerde bu can alıcı soru yine herkesin dilindeydi. Ancak bu soru sadece ülkemizi ilgilendirmiyor. Neredeyse dünyanın yarısı bu soruyu soruyor. Çünkü dünyanın su kaynakları giderek tükeniyor. Su kaynaklarının azalması ve bilinçsiz kullanımı nedeniyle artan nüfusun su ihtiyacını karşılamak da büyük bir sorun haline geliyor. Ancak su kaynaklarının tükenmesindeki tek neden artan nüfus değil. İklim değişikliğinin de bunda büyük payı var.

İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Ocak ayında yeni bir araştırmanın sonuçlarını yayınlayan Almanya merkezli İklim Sonuçları Araştırma Enstitüsü bilim adamları, endüstrileşme öncesi döneme göre 2,7 derecelik bir küresel ısınma olacağını varsayıyorlar. Araştırma sonuçları üzerine Deutsche Welle Türkçe'de yayınlanan Helle Jeppesen ve Ercan Coşkun imzalı habere göre, dünya nüfusu açısından bu durum, yüzyılın sonunda her 10 kişiden birinin mutlak susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olacağı anlamına geliyor. Bugünse her 50 kişiden biri bu durumda bulunuyor.
Haber şöyle devam ediyor: "Mutlak susuzluktan, bilim insanları kişi başına yılda ortalama 500 metreküp su kalmasını anlıyorlar. Günümüzde dünya çapında su tüketimi, yıllık olarak kişi başına ortalama 1200 metreküp. Sanayi ülkelerinde su tüketimi, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha fazla. Washington'daki Dünya Kaynaklar Enstitüsü'nün hazırladığı, dünya susuzluk atlasına göre hâlihazırda 37 ülkede insanlar sınırlı su kaynaklarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Araştırmanın yazarlarından Paul Reig susuzluğun önüne geçmek için yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: "En yüksek potansiyel tarımda, zira tarım en çok su kullanılan alanlar arasında yer alıyor. Yatırımcıların dikkate aldığı bir dizi teknik yenilik ve çözüm var ve sanıyorum artan su talebimizi karşılamakta bunlar büyük rol oynayacak."
Su kaynaklarının kurumasında iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çeken önemli bir rapor da Türkiye'de yayınlandı. Başkanlığını Galya Frayman Molinas'ın üstlendiği İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin, "Türkiye'de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif" adlı çarpıcı raporunda, kaliteli su miktarının tüm dünyada her geçen gün azalırken, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası'nın iklim değişikliğinin etkilerinin en şiddetli hissedileceği yerlerden bir tanesi olduğu belirtiliyor. Raporun en çarpıcı bulgularından bir tanesi de Türkiye'nin 25 su havzasından üçünün; Marmara, Küçük Menderes ve Asi'nin su fakiri; Meriç-Ergene Havzası'nın ise su kıtlığı sınırına gelmiş durumda olması. Yakın gelecekte Seyhan ve Fırat-Dicle havzalarının da iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceği belirtiliyor.
Bu yıl Dünya Su Günü'nde dikkat çekilen en önemli nokta ise Su ve Enerji ilişkisi oldu. Birleşmiş Milletler'in bu konuda mesajı açık: "Su yoksa enerji, enerji yoksa su yok." Çünkü enerji üretim sistemlerinin %90'ı yoğun olarak su kullanıyor. Endüstriyel su kullanımının ise %75'i enerji üretiminde kullanılıyor. Yenilebilir kaynaklardan enerji üretildiğinde ise çok daha az su kullanılıyor. Örneğin güneş enerjisinden elektrik üretildiğinde kullanılan su miktarı doğalgaz santrallerinden 5 kat, kömür santrallerinden 2 kat daha az. Rüzgar enerjisi için ise suya ihtiyaç yok.
2035 yılında küresel enerji kullanımının %50, su tüketiminin de %85 oranında artması bekleniyor. Türkiye'den Ambalajlı Su Üreticileri Derneği'nin (SUDER) de üyesi olduğu Avrupa Ambalajlı Su Federasyonu (European Federation of Bottled Waters – EFBW), "Enerji tasarrufu su tasarrufu, su tasarrufu enerji tasarrufudur" diyerek başka bir noktayı işaret ediyor.
Tüm araştırmalar gösteriyor ki su, enerji ve gıda denkleminde ortak nokta; tasarruf etmek ve verimliliği arttırmak. Bunu yapmadığımız sürece, enerji, su ve gıdadan yoksun kalma ihtimalimiz her geçen gün artacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.