Gambiya'ya balık tutmayı öğrettik

Yaklaşık iki yıl önce Gambiyalı iki sivil toplum görevlisi, İstanbul Eminönü'ndeki Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın (TOG) genel merkezini ziyaret ederek "bize yardım edin" dedi. Vakfın başkanı İbrahim Betil, kara kıtanın bu en küçük, petrol ya da altın gibi cazip kaynaklara sahip olmadığı için unutulan ülkesinde, köylülerin hayat koşullarını değiştirmek için harekete geçti. Yasal olarak yeni bir dernek kurması gereken Betil'in çabalarına Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'ndan (TİKA) Coca Cola Foundation'a kadar birçok kurum destek olunca ortaya 10 binlerce Gambiya köylüsünün yararlandığı bir kırsal kalkınma hareketi çıktı.
20 BİN KİŞİYE BALIKÇILIK DESTEĞİ
Sen de Gel Derneği adıyla Gambiyalı yerel yönetimlerle işbirliğine giden Türk heyeti, ilk etapta Sutukung, Bambali, Sankuja ve Sutusinjang köylerine Türk Hava Yolları'nın da desteğiyle yedi balıkçı teknesi ve araç-gereç götürdü. Teknelerin verildiği köylülerden istenilen şuydu: Tutulan balıkların yüzde 40'ı köylülere ücretsiz verilecek, geri kalanı satılacak, satış gelirinin bir kısmıyla yeni tekneler alınırken bir kısmıyla da Ward Development Committee aracılığıyla ülkenin en yoksul 37 köyünün ihtiyaçları giderilecekti. Mart 2014 itibarıyla 14 bin 500 ton balık tutuldu ve hasılatıyla 20 bin kişinin hayatı değişti. Betil, projenin başarısı nedeniyle Nijerya, Etiyopya, Burkina Faso gibi ülkelerden de talep aldıklarını vurguluyor. Betil, "Bankalardan inşaat şirketlerine kadar birçok özel sektör kuruluşu da projeye destek oluyor" diyor.
41 KÖYE KOYUN VE KEÇİ ÇİFTLİĞİ KURULDU
Nüfusu 1 milyonu bulmayan Gambiya'da doğan çocukların büyük bölümü 5 yaşını göremeden hayatını kaybediyor. İbrahim Betil, geliştirdikleri projelerle bunun önüne geçmeye çalıştıklarını belirtiyor. Bu kapsamda 41 köyde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çalışmaları başlatan Türk gönüllüler, bugüne kadar 656 aileye bin 350 hayvan kazandırmış. Mikrokredi projeleriyle gençler için mesleki atölyeler, kadın girişimciler için de araç-gereçler temin edilmiş. Ayrıca pirinç değirmenleri kurduklarını belirten Betil, "Su kuyuları açarak köylüleri hayata döndürdük. 60 binden fazla insanın hayatı sürdürülebilir şekilde değişti. Üstelik bunun için sadece 350 bin dolarlık yatırım yapıldı. Bu para İstanbul'da bir daire bile almıyor" dedi.