Tekstil atölyeleri karaborsa

Avrupa'ya hazır giyim ithalatı yapan alım gruplarının Türkiye'ye siparişi artırmaları, atölyeleri karaborsaya düşürdü. Fabrikalar tarafından paylaşılamaz duruma gelen atölyeler, siparişlere yetişemez duruma geldi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, acilen yeni atölyeler kurulması gerektiğini söyledi. Bu ay başlayan üretim sıkıntısının haziranda da devam edeceğini belirten Negrin, "Herkes atölye peşinde. Talep yükselince onlar da fiyatlarını yüzde 10'a varan oranda artırdı. Yeni yatırımlar konusunda teşvik bekliyoruz" dedi. Döviz kurlarının etkisiyle ihracatın yıllık yüzde 10 arttığını, siparişlerin de canlandığını ifade eden Negrin şöyle konuştu: "Avrupa'da işler düzeliyor. Özellikle Almanya, İngiltere gibi pazarlar Türkiye'yi üretimde akra bahçeleri olarak görüyor. Bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor. Atölye sıkıntısı siparişin zamanında teslim edilememesi ve imajın zedelenmesi anlamına geliyor."
KALİTEDE SORUN VAR
Alım gruplarının temsilcileri fasoncularda siparişlerin yığıldığını söyledi. Kalitede ise ciddi sorunlar yaşandığı belirtiliyor. Türkiye'nin yıldız sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyimin üretimde sıkıntı yaşamaması gerektiğini belirten Negrin, özellikle 5. ve 6. Bölge'lere yatırımın gitmesi gerektiğini söyledi.
Fasoncularda aranan kriterler
Dış alım grupları, her fasoncuyla çalışmıyor. Aranan belli başlı birçok kriter var. İşte bu kriterleri sağlayan fasoncular da şu anda karaborsaya düşmüş durumda. Fason üreticilerde aranan genel şartlar arasında süreklilik, kalite, alanında uzmanlık, disiplin ve düşük maliyet gibi kriterler aranıyor. Bunlar içinde en önem verilen süreklilik ve kalite. Ayrıca üretime katılan işçilerin kanunlar tarafından belirlenmiş şartlara uygun olarak istihdam edilmesi gerekiyor.
Gelecek aylarda sıkıntı artabilir
Sprıng Near East Sourcing alım grubunun genel müdürü Esra Ercan Taşören, İngiltere pazarı için çalıştıklarını söyledi. Avrupalı markaların fiyata öne verdiğini, Türkiye'ye ise pazara yakın olması nedeniyle odaklandıklarını belirten Taşören, "Atölye sıkıntısı oldukça arttı. Bu durumda üretim maliyeti de yükseliyor. Çok ciddi bir sıkıntıyla yüzyüzeyiz. Biz teslimatlarımızı zamanında yapamaz duruma geldik" dedi. Sıkıntının acilen çözüme kavuşmasını beklediklerini belirten Taşören, "Gelecek aylar zor geçecek" dedi.
Anadolu bile siparişle doldu
Gülle Tekstil'in sahibi İsmail Gülle, son yıllarda yapılan yatırımlar neticesinde iplik üretiminde sıkıntı yaşanmadığını söyledi. 3 yıl önce ithalata getirilen ek vergilerin iç piyasadaki üretimi artırdığını belirten Gülle, "Hem iç piyasada bir talep var, hem de ihracat artıyor. Bu çok önemli bir gelişme. Tekstil ve hazır giyim Türkiye'nin en önemli sektörleri. Hazır giyim ihracatı geçen ay yüzde 20 arttı" dedi. Atölye sıkıntısının sadece İstanbul, İzmir gibi büyükşehirler değil Anadolu'ya da yayıldığını açıklayan Gülle, "Siparişleri kaybetmememiz gerekiyor. Sektörün büyüme ivmesini düşürmemesi şart. Şirketlerin dikiş makinesi taleplerine bile yetişemediğini duyuyoruz. Bunlar olumlu gelişmeler. Ancak atölye yatırımı şart" diye konuştu.
191 ülkeye ihracat yapıyoruz
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri verilerine göre, geçen yılın ocak-nisan döneminde 5 milyar 608 milyon 514 bin dolar olan hazır giyim ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 11 artarak 6 milyar 225 milyon 659 bin dolara ulaştı. Söz konusu dönemde otomotivin ardından en fazla dış satım yapan hazır giyim ve konfeksiyon endüstrisi, genel ihracatın yüzde 11.7'sini karşıladı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü yılın ilk 4 ayında 191 ülkeye ihracat gerçekleştirirken Almanya, İngiltere ve İspanya en büyük ihraç pazarları oldu. Lider pazar Almanya'ya ihracat bu dönemde yüzde 10 artışla 1.3 milyar dolara yükselirken, İngiltere'ye yüzde 13.3'lük artışla 751.7, İspanya'ya yüzde 14.9'luk artışla 520.8 milyon dolarlık ihracat yapıldı. 397.4 milyon dolarla dördüncü sıradaki Fransa ve 340.6 milyon dolarla beşinci sırada yer alan Hollanda'yı, İtalya, Irak, Danimarka, Polonya ve Belçika izledi. İhracatın yaklaşık yüzde 75'i Avrupa Birliği üyesi ülkelere gerçekleştirildi.
Tasarım günlük hayata giriyor
Tekstilden sonra turizm sektörüne giren Simurg Turizm'in Yönetim Kurulu Başkanı Timur Özdemir, Tosbaa markasıyla perakende sektöründe de faaliyet göstermeye başladı. Türkiye'nin ilk bisiklet tasarımcısı Aydan Çelik'in çalışmalarını yansıtan Tosbaa isimli hediyelik eşya ve tasarım markasını yaratan Özdemir, ilk mağazasını Taksim'de açtı. Halen 2 mağaza ve 30 satış noktasıyla yoluna devam eden Özdemir'in hedefi 2015 sonuna kadar 50 franchise mağaza ve 300 satış noktasına ulaşmak. Markaya son bir yıldır 4 milyon dolar harcadığını söyleyen Özdemir, uygun fiyatlı tasarım ürünlerini tüketicilerin gündelik hayatına sokacaklarını ifade etti. Özdemir şöyle konuştu: "Üretim Türkiye'de yapılıyor. İthalat yok. Tosbaa'yı büyütme hedefindeyiz. Merkez olarak tasarım, üretim ve lojistik tarafında kalmak istiyoruz. O yüzden de franchise üzerinden gideceğiz. Çok katlı mağazalara, corner'lara gireceğiz. Yakın zamanda pekçok yerde Tosbaa'yı göreceksiniz." Tosbaa, çok geniş bir ürün gamına sahip. Tasarımcı Aydan Çelik, Kaplumbağa Terbiyecisi'nden Nasreddin Hoca'ya simit çay konseptine kadar çok çeşitli unsurları farklı ürünlere uyguluyor.

Ürün gamı geniş
Tosbaa, cam ürünlerinden takıya, tekstilden kırtasiyeye kadar 2 bin 700'e yakın ürünü tüketicilerin beğenisine sunuyor. Özdemir, franchise ile büyüyeceklerini söyledi.