Son Güncelleme: Pazar 20.07.2014
Çin füzesinde tartışma çıkabilir
SSM Müsteşarı Demir uzun menzilli hava savunma sistem ihalesiyle ilgili konuştu: "Bu tarz işlerde gri alanlar ileride anlaşmazlık doğurur. Birçok yerde uzlaştık ama kritik konular var"
Kabaca elimizde 300'den fazla proje var. Bunlara Ar-Ge'yi de dahil edersek 400'ün üzerine çıkar. Bu projelerin toplam değeri 27 milyar dolar.
Bir ihaleyi yaparsınız. Fiyat gibi unsurları sıralarsınız. Sonra birinci olanla sözleşme görüşmelerine başlarsınız. Masaya oturduğunuzda yerli katkı oranından, teknoloji transferine kadar birçok şeyi açıkça konuşmanız gerekir. Bu tarz işlerde, gri alanlar ilerde anlaşmazlık doğurur. Şu anda görüşmeler bizim istediğimiz ya da iki tarafın da "evet mutabıkız" diyeceği seviyeye gelmedi.
TEPKİLERİ BİLİYORDUK
2 ay daha uzattık. Ancak böyle devam edemez. Birçok yerde uzlaştık. Taraflar için kritik olan konular var, onları görüşüyoruz.
Kimse durduk yere teknolojisini vermez. Bütün ülkeler için teknoloji transferi kritik bir konudur. Tüm detaylara ayrıntılarıyla sahip olmanız gerekiyor, ne istediğinizi bilmeniz gerekiyor. Karşı tarafın neleri verip neleri vermeyeceğini de... O kadar çok kalem var ki teknoloji unsuru içeren... Teknoloji transferi kalemi gelince orada biraz tartışma çıkar.
NATO sistemine entegrasyon problemi ve şirketin ABD'nin boykot listesinde olduğu bilinen şeylerdi. Masada bilinen unsurlardı. Bu unsurlar değişmedi.
Her proje ve ihalede yerli sanayi katkı oranına mutlaka bakıyoruz. Bunlar politikalarımızın başında geliyor. Sanayi ve etkinlik envanteri çıkarıp, ona göre iş dağıtmak, yerli şirketleri dünyadaki muadilleriyle buluşturmak da şart.
Teknolojiyi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz. Yeterli mi diye sorarsanız, hayır değil. Bu bir milli hedef ve ülkü halinde devam etmeli. Günlük hayatınızda kullandığınız teknolojik ürünlerde ne kadar yetkinsek savunma sanayisinde de o yetkinlikteyiz. Bunun geliştirilmesi için çalışmalarımız ve desteklerimiz devam edecek.
Yurtdışında ortaklık kurulmasını destekleriz
Avrupa'ya da satış yapıyor muyuz? Şu anda etkin ürünlerimiz var ve bunlar dünya piyasalarında çok rahat yer bulacak seviyedeler. Tek eksiğimiz bunları satamıyor muyuz? Yoksa, ürünlerimiz var ve olgunlaşma aşamasında, dünyada rekabet edebilecek ihraç potansiyeli olan ürünler mi çıkarmalıyız? Bence ikincisine odaklanmak daha doğru. Ondan sonra sattık mı satamadık mı bakarız. Şu anda ihracat faaliyetlerimiz bir anlamda ilk yoklamalar. Biz biliyoruz ki ürünlerimizin daha olgunlaşma süreci var. Sahada kullanıldıkça testlerden geçtikçe oturacaklar. Gerek müsteşarlık gerekse şirketler olarak yurtdışında belli yapılanmalara gitme ve ortaklıklar kurulmasını destekliyoruz. Bu tür ortaklılıklar ihracat potansiyelimizi artırır.
Sanayimizi bir yere getirmek için offset'i bir kaldıraç olarak kullanabiliriz. "Offset uygulamalarında başarılıyız" demek yerine rehavete kapılmadan daha çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz.
Bunu konuşuyoruz. Türkiye'nin tanıtılması gerekiyor.
Alın teri beyin terine dönüşmeli
Bu birinci önceliğim. Her yapılan işte yerli katkı veya teknoloji transferi olmazsa olmaz. Ancak şunu iyi anlamak lazım; teknoloji geliştirmiş bir yer bunu size kolay kolay vermez. Para karşılığında verir. Yahut işi yaparken size bunu kısmen öğretir. Teknoloji transferi biraz da sizin bunu alabilme kabiliyetinizle ilgili. Yani armut piş ağzıma düş olmaz. Teknolojik olarak biz belli mesafeleri kat ettiğimizi ispatlarsak bu daha kolay gerçekleşir. Masaya bir inovasyon koyabilirseniz bu şekilde bir al-ver ilişkisi olur.
Yüksek katma değerli ürünlere yoğunlaşarak bu farkı kapatabilirsiniz. Alın terinin beyin terine dönüştüğü yerde bu katma değeri sağlıyorsunuz. Evet petrolümüz yok ama insan kaynağımız var. Buna yatırım yapmalıyız. Treni kaçırmamalıyız.
Ülkede toptan seferberlik gerekiyor
Mesela motor. 100 yıl önce insanlar bunu yapıyordu. Türkiye'de yok. Fakat yazılım gibi yeni gelişen alanlar var. Burada treni kaçırmamak lazım. Nano teknolojinin 20 yıllık bir geçmişi var. Burada da tren kaçıyor olabilir. En azından bu alanlarda trene bir şekilde atlamamız gerekiyor. Ülke genelinde bir politika oluşturmak gerek. Biz savunma sanayisinde bir teknolojik yetkinlik bekliyorsak ülkenin toptan seferber olması gerek.
Bu yönde çabalar var. Ama bir koordinasyon gerekliliği de mevcut. Bugün Türkiye'de Ar-Ge desteği veren bir dizi kuruluş var. Bunların verdikleri Ar-Ge arasında ne kadar koordinasyon var, ne kadar alan belirlenmiş, hedef seçilmiş
Biyolojik silah tedbiri şart
Nükleer silahların kısıtlanması anlaşmasına tarafız. Yani enerji ile ilgili çalışmalar yapıyoruz ama bunu başka amaçlarla kullanamayız. Biyolojik silahlar bize karşı kullanılırsa... Bunu müsteşarlık olarak söylüyorum; hiçbir faaliyetimiz yok! Bunun bir an önce başlatılması gerekiyor. Bizim biyolojik silahın ne olduğunu buna karşı savunmanın nasıl yapılabileceği üzerine kafa yormamız, tedbir almamız gerek.
YUNUS GİRGİN - EKONOMİ
EN SON HABERLER
- 1 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ LEVAZIM VE AYNİYAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
- 2 EMEKLİ TEMMUZ ZAMMI SON DAKİKA: Ek ödemeli kök maaş tablosu! 4a, 4b, 4c ne kadar emekli maaşı alırım?
- 3 Akkuyu NGS'de yeni gelişme! 1. ünite...
- 4 Çevre koruma işbirliğine ilişkin niyet beyanı imzalandı
- 5 Tarım ve gıda sektöründen 7 milyar dolarlık ihracat
- 6 Emekli promosyon kampanyalarına Mayıs ayarı yapıldı! En yüksek promosyon veren 11 banka belli oldu
- 7 Rekabet Kurulu bazı devralma işlemlerini onayladı
- 8 Serbest Geçiş Sistemi ülke geneline yayılacak!
- 9 AJet duyurdu: %40 indirimli biletler satışta!
- 10 BENZİN, MAZOT FİYATI SON DAKİKA: LPG'ye indirim geliyor! 2 Mayıs 2024 benzin fiyatı ve motorin fiyatları kaç TL?