Türk tekstilinde Rönesans dönemi

Türkiye'nin ihracatta lokomotif sektörlerinin başında gelen tekstilde, yaratıcılık rüzgârı esmeye başladı. Son yıllarda firmaların global arenada daha rekabetçi olmak adına gerçekleştirdikleri makine, Ar-Ge ve tasarım yatırımları dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Bunun en güzel örneklerinden biri de Paris'te 16-18 Eylül'de gerçekleştirilen dünyanın en önemli moda fuarlarından biri olan Premiere Vision'da görüldü. Fuara 24'ü milli katılım dahilinde 72 Türk kumaş üreticisi katıldı.

YARATICI OLMAYANA YER YOK
İtalyan ve Fransızlar'dan sonra fuara en yüksek katılımı gerçekleştiren Türk firmaları tasarladıkları ürünlerle dünyanın dört bir yanındaki alım heyetlerinin ve tasarımcıların dikkatini çekti. Artık fason üretici olmaktan sıyrılıp katma değerli ürün tasarlamanın peşine düşen Türkler, tekstile sanat gözüyle bakmaya başladı. Fuara milli katılımda öncülük eden İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, "Premiere Vision dünyanın vitrini. Modanın trendleri burada belirleniyor. Katılım için tasarım ve yaratıcılık şartı aranıyor. Türk tekstili de gerçekleştirdiği dönüşümle yaratıcı bir vizyona kavuştu" dedi.

YÜZLERCE ÇEŞİT KUMAŞ
Türk şirketlerinin Premiere Vision'a 10 yıldır katılımı artırdığını, her yıl fuar öncesinde yüzlerce çeşit kumaş geliştirildiğini söyleyen Gülle, şöyle konuştu: "Bir sonraki yıl, 'Şimdi ne tasarlayacağız' diye düşünürken, fuara katılma zamanı geldiğinde bir bakıyoruz ki çeşit çeşit mal üretmişiz. Türk tekstilcileri kabuğunu kırıyor. Makine yatırımları yapıyoruz. Ar-Ge ve tasarımlarımızla bu makineleri çok iyi kullanıyoruz. Farklı desenler ve kumaşlar üretiyoruz. Bunlar katma değeri yüksek ürünler. Dünya da bunun farkında." İtalyanlar'ın Rönesans etkisiyle 1970'li yıllarda tekstili bir sanat kolu olarak görmeleriyle başlayan sürecin ülkeyi bu alanda zirveye taşıdığını söyleyen Gülle, "Artık İtalya bir moda yönetim merkezi. Şimdi aynı tasarım ve üretim gücü Türkiye'de" dedi.
FUARI İSTANBUL'A GETİRİYOR
72 Türk şirketinin İtalyan, İspanyol ve Uzakdoğulu firmalarla yan yana kumaşlarını sergilediği fuarda rekabet gücü yüksekti. Bu sadece bir izlenimden ibaret değil elbette... Premiere Vision yönetimi de aynı görüşte... Şirketin Uluslararası Fuarlar Direktörü Guglielmo Olearo, "Türkiye tekstilde yaratıcı bir ülke haline geldi. Firmalar Ar-Ge ve makine yatırımları yapıp ürün geliştiriyorlar. İtalya ve Fransa'dan önemli tasarımcıları transfer ettiler. Güçlü bir know-how'a ulaştılar. Son yıllarda fuarın en önemli katılımcıları arasında Türkler yer alıyor" dedi. Premiere Vision'un artık İstanbul'da da düzenleneceği bilgisini veren Olearo, "Türkiye tekstilin merkezi. Son yıllarda Uzakdoğu'ya karşı büyük başarı elde etti. Dolayısıyla bu pazara girmek şart oldu. 29-31 Ekim'de CNR Expo'da Premier Vision Istanbul'u düzenleyeceğiz. Amacımız Ortadoğu ve Afrika'dan da alım heyetlerini İstanbul'da getirmek. Biz üst düzey bir fuar gerçekleştireceğiz. Sektöre öncü olmak istiyoruz" dedi.
DERİ SEKTÖRÜ GÖZÜNÜ İTALYA'YA ÇEVİRDİ
Türk deri sektörü Rusya, Ukrayna, Irak ve Çin'de yaşadığı sorunların ardından gözünü yılda 14 milyar dolarlık deri ithalatı yapan İtalya'ya çevirdi. Türk Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Matraş, deri tanıtım grubu olarak Türk derisine İtalya'nın ilgisini çekmek için çalışmalara başladıklarını söyledi. Matraş, "İtalya katma değerli ürün ithal ettiği için sektörümüze nefes olacak. Bu işe soyunduğumuzda ne kadar pay alırsak bizim için o kadar avantaj" dedi.
MODA DÜNYASI TRENDLERİ BURADA BELİRLİYOR
1973'ten beri düzenlenen Premiere Vision, moda trendlerinin belirlendiği bir organizasyon. Dünyanın dört bir yanından gelen tasarımcılar saatlerce stand geziyor, kumaşlarla ilgili notlar alıyor. 16-18 Eylül'de gerçekleştirilen fuara bu yıl 735 firma, 62 bin 500 ziyaretçi katıldı.