Cuma 17.10.2014 00:00

İran'ın yakıt fiyat farkı zulmü

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, İran'ın Türkiye'yi dünyada başka hiçbir ülkede olmayan haksızlıklara maruz bıraktığını, bunların en önemlisinin de yakıt fiyat farkı olduğunu belirterek, "Son 10 yılda İran'a ödenen yakıt fiyat farkı 1 milyar 56 milyon dolar düzeyinde" dedi.

UND tarafından "İran'ın haksız rekabet uygulamaları"na ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Şener, Türkiye-İran arasında akaryakıt farkı ve geçiş ücretinden kaynaklanan sorunları ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini anlattı.
Şener, iki ülke arasında son bir haftada geçişlerin büyük oranda durduğunu belirterek, "Türkiye, İran'ın 20 yıldır uyguladığı ücret zulmünü değiştirmek için çeşitli çabalarda bulundu. Bu konuda gelinen noktada bir sonuç alınamadı. Türkiye bir mütekabiliyet yaptığı anda da İran zorbaca bir yaklaşımla bu konuda ısrar edeceğini herkese gösterdi" diye konuştu.
İki ülke arasında haksız bir rekabetin olduğuna dikkati çeken Şener, şunları kaydetti:
"İran, bizi dünyada başka hiçbir ülkede olmadığımız haksızlıklara maruz bırakıyor. Bunların da en önemlisi yakıt fiyat farkı. İran, bizden daha az maliyetle yük taşıyarak haksız kazanç elde ediyor ve pazarımızı ciddi oranda kaybetmiş durumdayız. İranlılar kendi ülkelerinden aldığı 0,18 dolarlık yakıtla Türkiye'ye gelip yüklerini rahatlıkla alıyorlar. Bizden ise yakıt fiyat farkı alınıyor. İran'da bizim yük alma imkanlarımız çok sınırlı. Çünkü orada bir kanun var ve İran araçları dururken bir yabancı ülke aracına yükünüzü verirseniz, taşıma ücretinizin yüzde 10'u kadar sizden ceza alırız diyorlar. Böyle olunca Türk araçlarının İran'dan dönüşü zorlaşıyor."

"GELECEK 10 YILDA ÖDENECEK YAKIT FİYAT FARKI 2,5 MİLYAR DOLAR"

Şener, İran'ın geçiş parası almakla kalmayıp, araçların Türkiye'ye dönüşünde deposunda bulundurduğu mazot için de vergi ücreti uyguladığını dile getirdi.
İran'ın kendi araçlarını gümrükten daha hızlı geçirirken, Türk araçlarını parklarda 3-4 gün beklettiğini belirten Şener, bu nedenle sefer sürelerinin İran'a göre daha fazla olduğunu, bu durumun ise ihracatta dezavantaj yarattığını söyledi.
Şener, son 10 yılda İran'a ödenen yakıt fiyat farkının 1 milyar 56 milyon dolar düzeyinde olduğu bilgisini paylaşarak, şunları ifade etti:
"Yaptığımız hesaplamalarda gelecek 10 yıl boyunca 2 milyar 500 milyon dolar bizim İran'a yakıt fiyat farkı, hava parası, Deli Dumrul parası ödememiz gerek. Yakıt pahalılığı konusunun asıl mağduru Türkiye'dir. İran araçları Türkiye'ye boş giriş yaparak mazot satmaktadır. İran araçlarının boş girip yük alma hakkı kaldırılmalıdır. Bunların yanında transit geçişte mühür uygulaması, transit süre zorunluluğu uygulaması, güzergah değişikliğinde izin zorunluluğu, gümrüklerde fazla mesai uygulaması, zorunlu çıkış kapısı belirlenmesi, İran araçlarının Türkiye'den usulsüz 3. ülke taşımaları, İran'ın 1 Ekim'den önce vergi zammı uygulaması da bizim açımızdan dezavantaj oluşturan noktalardır."
Şener, İran'ın 1 dolar olan mazot vergisini 15 gün önce 1,35 dolara çıkardığını, bu fiyatı da 3 gün önce tekrar arttırarak 2 dolara yükselttiğini aktararak, "İran mazot vergisini artırınca, oradan yakıt getirmek Türkiye'dekinden daha pahalıya mal oluyor. Türk taşımacılar da 'Biz yakıt almıyoruz' dediklerinde, mazot alınması yönünde dayatmalar olduğunu duyduk. Henüz bunu teyit edemedik ama faturalarını istiyoruz" diye konuştu.

"TÜRK CUMHURİYETLERİ'NE ULAŞMAMIZIN ENGELLENMESİ DOĞRU DEĞİL"

Şener, İran Nakliyeciler Birliği Dernek Başkanı ile dün bir toplantı yaptıklarını belirterek, sonuçta her iki ülkenin taşımacılıkta eşit muamele görmesi konusunda hemfikir olunduğunu aktardı.
Toplantıda, Gürbulak kapısını rahatlamanın bedelini sadece Türklerin ödememesi gerektiği yönündeki düşüncelerini ilettiklerini paylaşan Şener, "Pratikte şu anda kapılarda bir krizimiz var. Bizde 300'ü aşkın, İran tarafında da 600-700 araç Türkiye'ye girebilmek için bekliyor. Türkiye devleti ve kamusuyla beraber kararlılıkla bu konunun üzerine gidiyor. Biz aslında devletin taşımacılardan ne adla olursa olsun para almasından yana değiliz. Her iki dernek başkanı da bu konuda hem fikirdi. Çünkü bu bizi iş yapamaz hale getirir" ifadelerini kullandı.
Türkmenistan'a transit gitmenin bir başka alternatifinin de Gürcistan, Azerbaycan üzerinden Hazar Denizi'nin kullanılması olduğunu söyleyen Şener, bu konuda da önemli görüşmeler yaptıklarını açıkladı.
Şener, Hazar Denizi'nde daha çok vagon taşımaya odaklı gemiler bulunduğunu ve tır taşıma kapasitelerinin düşük olduğunu aktararak, "Bu kapasiteyi hızla artırmamız gerek. İran'ın üzerindeki transit yükünü azaltmamız ve Hazar üzerinden olan alternatifi geliştirmemiz lazım" değerlendirmesini yaptı.
Tek istediklerinin adalet olduğunu vurgulayan Şener, şunları kaydetti:
"Türk uluslararası taşımacıları olarak bize yapılan her türlü haksızlığı aynen iade etmek zorundayız. Yüzde 65-70 bizim elimizde olan bir pazarın, yüzde 80 İranlıların eline geçmesi kabul edilebilir bir durum değildir. İran pazarında elleri bağlanmış bir boksörüz. Bizim elimiz bağlandığı gibi İranlıya da doping yapmışlar. İran pazarı zaten gitti ama Türk Cumhuriyetleri'ne ulaşmamızın da engellenmesi doğru değil. Bu fiyat farkında ısrar ederlerse 50 litreden daha fazla yakıtla Türkiye'ye girmemeleri yönünde hazırlıklar var. Biz eşitlik talebimizde ısrar ediyoruz. Terazinin eşit olmasını istiyoruz. Adalet önemli bir şeydir. Kul hakkıyla, sektör hakkıyla kimse bir yere gelmesin."

"MİSİLLEME HAKKIMIZI SAKLI TUTUYORUZ" AÇIKLAMASINA YANIT

İran Yol ve Şehir Planlama Bakan Yardımcısı Davud Keşaverziyan'ın yaptığı "Misilleme hakkımızı saklı tutuyoruz" açıklamasına da değinen Şener, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye girişinde yılda sadece 12 aracınızın geçtiği ama bizi 22 bin 500 kez geçmek zorunda bıraktığınız verimsiz Sero sınır kapısını İran araçlarına kullandırma hakkımız saklıdır. 'Gümrük kapılarında İran ihracatı önceliklidir' diyerek, transit geçen Türk araçlarını 15 gün bekleterek, Türk mallarının bozulmasına sebep olan uygulamanızı, ülkemizi transit geçen İran araçlarına aynen uygulama hakkımız saklıdır.
Gümrük'ten Türkiye'ye çıkışta aldığınız bin 100 dolar yakıt ek vergisini aynen sizin araçlarınızdan alma hakkımız saklıdır. Araçlarımızı izlemek için zorla 110 dolar karşılığında taktığınız araç takip cihazı karşılığında, tüm araçlarınıza ücretli araç takip cihazı takma hakkımız saklıdır. Türk araçlarına yük veren İranlı tüccarlara verdiğiniz yüzde 10 vergi cezasını, sizin araçlarınıza uygulama hakkımız saklıdır. Transit geçeceği vaadiyle ülkemize boş giren ve yakıtını satarak geri dönen binlerce İran aracına hak ettiği cezayı uygulama hakkımız saklıdır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.