Piyasanın Merkez'i

Geçen yılın ocak ayında gerçekleştirdiği rekor faiz artırımı ile özel sektör yatırımlarını ve tüketimi durdurarak, büyümeyi frenleyip işsizliğin çift haneye çıkmasına neden olan Merkez Bankası, piyasaya istediğini verdi. 2015'te dünya genelinde 25 faiz indirimi gerçekleştirilirken, dün Erdem Başçı başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), koridor ve politika faiz oranlarını değiştirmedi.
DOLAR 2.60'IN ALTINA İNDİ
PPK sonrasında yapılan açıklama, Merkez Bankası'nın piyasanın istekleri doğrultusunda savrulduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ocaktaki toplantıda "Başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüş sürecini desteklemektedir" diyen, şubatta ise bu cümleyi, "Kurul, çekirdek enflasyondaki düşüşün devam edeceğini öngörmektedir" şeklinde değiştiren Merkez, dün de "Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasında temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektirmektedir" ifadesini kullandı. Yani enflasyona yönelik daha olumsuz bir duruşa geçti. Fed ile ilgili belirsizlik de metne girmiş oldu. Faizleri indirmeyerek, kendini piyasalara ispatlamaya çalışan Merkez'in kararına ilk tepki olarak dolar 2.60 TL'nin altını test etti. ABD Merkez Bankası Fed'in bugünkü toplantısının ardından gelecek açıklamalar döviz piyasasının yönünü belirleyecek.
BÜYÜME DERDİ YOK
Merkez Bankası dünkü kararına, her zaman olduğu gibi, hedefini telaffuz bile etmediği, tahminlerini de tutturamadığı enflasyonu gerekçe gösterdi. Dünyadaki tüm merkez bankaları, büyüme ve istihdamı temel öncelik haline getirirken, TCMB dün de büyümeye ilişkin olarak yapısal reformlara vurgu yaparak, kendine en küçük bir pay biçmedi. 28 Ocak 2014'te faizi 5.5 puan yükselten Merkez Bankası, 14 ayda sadece 2.5 puanlık indirim yaptı. Oysa, tarihinin en büyük krizini yaşayan Rusya'da, faizi 2014 sonunda 5.6 puan artıran Merkez Bankası, 2.5 ayda 3 puanlık indirim gerçekleştirdi.