Çarşamba 22.04.2015 00:00

Bankalarda kontrollü büyüme devam edecek

Bankacılıkta 90’larda kontrolsüz ve denetimsiz büyüme yaşandığını söyleyen Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, 2002 sonrası sistemin toparlandığını belirtti.

Bankacılık sektörünün, Türkiye ekonomisinin geneliyle birlikte 1980 sonrasında önemli bir dönüşüm ve gelişim kaydettiğini belirten Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, piyasa ekonomisinin kurumlarının ve kurallarının, sancılı bir süreçle de olsa, yerleştiği bu dönemde, finansal ve ekonomik sistemin dünyayla entegre olduğunu söyledi. Güzeloğlu, "Bu süreçte 90'lı yıllarda, bankacılık sisteminde yaşanan kontrolsüz büyüme ve yetersiz regülasyon, kötü makroekonomik politikaların yol açtığı makroekonomik istikrarsızlık, bankacılık sisteminin asli işlevlerini bir kenara bırakıp kamunun açıklarını finanse eden bir rol üstlenmesi ve devlet bankalarındaki görev zararlarının sürdürülemez boyutlara ulaşması sonucu, ekonomimiz önce 1994, daha sonra da 2000-2001 yıllarında önemli krizler yaşadı" dedi.
ASLİ GÖREVİNE DÖNÜŞ
2001 krizi sonrasında mali disiplinin sağlanması, kamunun borç yükünün hafifletilmesi ve enflasyonun düşürülmesiyle makroekonomik istikrarın sağlandığına işaret eden Güzeloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun sonucunda, faizler hızla düşerken, bankacılık sistemi de asli görevi olan özel sektörün yatırım ve tüketim ihtiyaçlarının finansmanına odaklandı. Ayrıca, BDDK başta olmak üzere kamunun düzenleyici ve denetleyici kurumlarının sağladığı etkin regülasyon, finansal sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşmasında kilit rolü oynadı. Tüm bunların sonucunda, özellikle küresel krize kadarki dönemde, Türkiye çok ciddi bir büyüme ve gelişme çizgisi yakaladı."
KRİZDE POZİTİF AYRIŞTI
Bankacılık sisteminin, birçok ülkede 2008-09 küresel krizi sonrasında zarara uğrayıp kamu bütçesine getirilen yük nedeniyle ciddi itibar kaybına uğrarken, Türk bankacılık sisteminin bu süreçte herhangi bir devlet desteğine ihtiyaç duymadığının altını çizen Güzeloğlu, "Dahası, güçlü sermaye ve likidite yapısıyla kriz sonrasında hızlı ekonomik büyümeye destek olabildi. Türk bankacılık sistemi için bu güçlü yönler hala geçerli. Uluslararası standartların çok ötesindeki sermaye yeterlik oranı, güçlü aktif kalitesi, döviz açık pozisyonu taşınmaması ve makul seviyelerdeki vade uyumsuzlukları Türk bankalarını uluslararası emsallerinden pozitif ayrıştırmaya devam ediyor. Bu sağlam yapısıyla finansal sistemin, önümüzdeki dönemde yüksek ve sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma patikasına erişilmesinde en önemli rolü üstleneceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
BİLANÇONUN % 62'Sİ KREDİ
Bankacılık sektörünün Şubat 2015 itibarıyla 2.1 trilyon TL'lik aktif büyüklüğüne ulaştığını ve bu büyüklük içinde kredilerin 1.3 trilyon TL ile bankacılık sektörü bilançosunun yüzde 62'sini oluşturduğunu ifade eden Güzeloğlu, "Sırasıyla GSYH'nin yüzde 114 ve yüzde 71'i seviyelerinde bulunan toplam aktifler ve krediler, son yıllardaki hızlı büyümeye rağmen Euro Bölgesi ortalamaları olan yüzde 286 ve yüzde 116'ya kıyasla bir hayli düşük. Bunu göz önüne aldığımızda, sektörün önümüzdeki yıllarda da kontrollü büyümeye devam etmesini bekleyebiliriz" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.