Son Güncelleme: Çarşamba 22.04.2015 14:18
İş dünyasından istikrar vurgusu
SABAH’ın 30’uncu yıldönümü için açıklama yapan iş dünyası liderleri, geçmişte % 7.000 seviyesinde faizlerle boğuşulduğunu ve artık o karanlık günlerin geride kaldığını söyledi Yaşanan sıkıntıların 2002’den sonra gelen siyasi istikrarla bittiğini belirten işadamları, yapısal değişikliklerle ihracatın 30 milyondan milyar dolarlara ulaştığına dikkat çekti İşadamı dernekleri ile sanayi ve ticaret odalarının başkanları “Türkiye’nin son 30 yılı çalkantılarla geçti. Ama artık ileriye dönük bir ülkeden bahsedebiliyoruz” dedi
Ülkemizin kabuk değişimini yaşadık. Siyah-beyaz ekranlardan renkli TV'ye geçişi, devlet kanallı TV ve radyo yapısından özel sektörün iletişim alanına girmesini, otoyolların yapılmasından özelleştirmelerin başlamasına kadar önemli gelişmeleri hep tecrübe ettik. Ancak Turgut Özal sonrasında maalesef mütemadiyen koalisyonlarla yönetilmeye çalışılan sıkıntılı ve ekonomik anlamda yıpratıcı bir dönemi de yaşadık. Gecelik faizlerin yüzde 7 binlere ulaştığı, enflasyonun 3 haneli rakamları gördüğü, bankaların itibarlarının kaybolduğu ve battığı, insanların tasarruflarını yitirdiği, maaşını alanın, aynı dakika içinde döviz bürolarına koştuğu günleri tecrübe ettik. Bugün ise çok farklı bir gündemi yaşıyoruz. Dünyanın gelişmiş ekonomileri içinde yer almaya çalışan, ihracatını, net gelirlerini en az 4 kat artıran ve artık ileriye dönük hedefleri olan bir ülkeden bahsediyoruz bugün. İş dünyası olarak döviz bağlamında her ay yüzde 5-6 artışı konuştuğumuz günleri de unuttuk. Yıllık yüzde 60-80 zam yapmayı da. Tabii ki bu süreci yaklaşık 10'ar yıllık dilimlerde incelemek mümkün olabilir.
İlk bölümü Özal'lı yıllar ve bunu ilk sıçrama dönemi olarak tanımlayabiliriz. Arkadasından gelen ikinci 10 yıllık bölümün 90'lı yıllara tekabül ettiğini düşündüğümüzde maalesef bu bölümü, ülkemiz adına kaybedilmiş yıllar olarak nitelendirebiliriz. Son bölüme gelince de bunun Türkiye'nin kabuk değiştirmeye başladığı, ileriye dönük hedeflerin oluşturulduğu, tüm ülke olarak bu hedeflere doğru yürüdüğümüz yıllar olarak tanımlayabiliriz. Öyle ki bugün artık işadamları olarak bilhassa yabancı ülkelerde kafamızı dik tutmaya başladık. Bir Türkiye vatandaşı olmaktan gurur duyar olduk. Kendimize güvenimiz arttı. Yurtdışında yüzlerce ülkeye ihracat yapar duruma geldik. Hem içeride hem de dışarıda yatırım yapan firmalarımız oluştu. Tüm Anadolu adeta ayağa kalktı. Üretim, ihracat, ithalat sadece belirli firmalar eliyle yapılmaktan çıktı, Anadolu'nun hemen her tarafında ülke gelişmesine katkı yapan firmaların da "Artık yarışta ben de varım" dediği konuma oturdu.
Sonuçta ülkemiz son 30 yılda değişik merhaleler atlayarak bugün belki birçoğumuzun, hatta hemen hepimizin hayal dahi edemediği bir seviyeye yükseldi. Peki bu yeterli mi? Hayır. Hedeflere ulaşmak için daha çok çalışmamız, durmadan çalışmamız ve farklılaşmamız lazım. Unutmayalım, hiç kimse yerinde boş oturmuyor. Bu vesileyle süreci yakından izleyen Sabah gazetesinin 30'uncu yılını tekrar kutluyor ve tüm çalışanlarına nice başarılı yıllar diliyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Dev kalkan balığı: Fiyatı dudak uçuklattı! Hala satılamadı...
- 2 Bakan Yumaklı: Yangınların oluşmasını engelleyecek kabiliyete sahibiz
- 3 Nisan ayı ihracat verileri açıklandı
- 4 Bakanlıktan sinema sektörüne 34,5 milyon lira destek kararı
- 5 Vergi kaçıranları ihbar edenler ödül aldı
- 6 Katılımevim 2024 yılının ilk üç ayında
- 7 Karadeniz'in sembolü Zigana Tüneli 1 yaşında!
- 8 THY kabin memuru alıyor! En az lise mezunu...
- 9 Türk savunma sanayisi Borsa'ya da güç katıyor
- 10 Hazine 4 ihale gerçekleştirecek