Türkiye gerçek bir başarı öyküsüdür

Vip Turizm CEO'su Ceylan Pirinçcioğlu, yıllar içinde turizm hareketinin her türlü zorluk ve bölgesel sıkıntılara rağmen sürekli yukarı doğru ivmelendiğini söyledi. 30 yıl önce 6 havalimanı 20-30 uçak, 40 bin yataklı altyapıya sahip bir turizm sektörü olduğunu hatırlatan Pirinçcioğlu, bugün 1 milyon oda, 500'e yakın uçak ve 40'a yakın havalimanına ulaşıldığını belirtti. Pirinçcioğlu, "500 bin ziyaretçiden bugün 40 milyona yaklaşan ziyaretçi kitlesine ulaştık. Türk turizmcilerin dünya çapında yarattığı örnek gösterilecek bir başarı öyküsüdür Türkiye turizmi" dedi.

Vip Turizm'in gelişimi ile ilgili de bilgi veren Pirinçcioğlu, şunları anlattı: "1968'de annem İnci ve babam Fethi Pirinçcioğlu'nun kurduğu bir turizm şirketi Vip. Ben öğrencilik yıllarımda ablamla beraber Sultanahmet'teki şubemizde gençlik turizmine yönelik çalıştım. Amerika'da New York Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okurken bir şube de New York'ta açtım ve Türkiye'nin tanıtımı için köyleri kasabaları dolaştım. Özal'ın başbakan olmasıyla birlikte sektörde bir dönüşüm yaşandı. 'Ben de burada olmalıyım' deyip mezuniyetimin ardından Türkiye'ye döndüm ve şirketin sorumluluğunu annem ve babamdan devraldım. Yıllar içinde en az 30 kriz yaşadık. İş çeşitliliğimiz, insan kaynağımız, kurumsal müşteri ve bireysel misafirlerimize yarattığımız memnuniyet ve oluşturduğumuz sadakatle bugünlere geldik." Öncelikli hedeflerinin online turizm hareketinde global bir oyuncu olmak olduğuna vurgu yapan Pirinçcioğlu, "Klasik turlarımız grup seyahatlerimizle farklılık yaratmaya devam edeceğiz. Kurumsal şirketlere özel toplantı turları (MICE) sektöründe öncü konumumuzu da global bir oyuncu olarak geliştirmek arzusundayız" diye konuştu.

Pirinçcioğlu, 30 yıl öncesinin Türkiye'sini ise şöyle anlattı: "Aynı dönemde turizm rüzgârı da yeni ivme kazanmış, Antalya'da bir turizm devrimi yaşanmaya başlamıştı. Türk parasını koruma kanunun önü açılmış, paramızı bavula koymadan yurtdışına pazarlamaya gidebilir olmuştuk. Antalya'da tahsisler açılmış, birçok girişimci sıra sıra tesisler yapmaya başlamıştı. Alternatifler çoğalıyordu. Turizmde yepyeni bir sayfa açılmıştı."

Sektörün, Türkiye'nin ve Sabah'ın 30 yılını değerlendiren Pirinçcioğlu, "Sabah gazetesinin ilk sayısını elime aldığım günü hatırlıyorum. Özal döneminin bir ürünüdür, iletişimde renkliliğin, serbestliğin sembolüdür Sabah... Ege'nin rüzgârını İstan-bul'a sonra da Türkiye'ye yaymış bir gazetedir" dedi.

Sabah gazetesinin güçlü köşe yazarları, dinamik yaklaşımları, bayramda yayın yaparak yenilik getirişini hatırladığını dile getiren Pirinçcioğlu, "Tabuları yıkan renkli bir yaklaşım yaratan bir gazete olarak 30. yılını dolduruyor olması oldukça heyecanlı. Bambaşka bakış açıları getiriyor olması ve okuyucusuyla olan ilişkisi gerçekten etkileyici" dedi.