Yakın coğrafyanın merkezi olduk

Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan Türkiye'nin, yakın coğrafi bölgesinin moda ve perakende merkezi olduğunu söyledi. Türkiye'deki perakende tarihine de değinen Doğan, 2000'li yıllarda kişi başına düşen gelirin 2 bin dolar seviyesinde olduğunu, dolayısıyla bu şartlarda gelişmiş bir perakende sektöründen söz etmenin de mümkün olmadığını belirtti. Bugün rakamın 10 bin dolara çıkmasıyla birlikte sektörün de büyümeye başladığını ifade eden Doğan, "Bizim büyümemiz Türkiye'nin kişi başına düşen gelir seviyesiyle doğrudan orantılı. Ayrıca içinde bulunduğumuz yakın coğrafyanın perakende merkeziyiz. Çevremizdeki bölgenin tamamını marka ve perakende anlamında domine ediyoruz" diye konuştu.
20 BİN DOLAR HEDEFİ
Komşu ve yakın coğrafi bölgelerdeki ülkelerden tüketicilerin alışveriş için Türkiye'ye geldiğini belirten Doğan, "Bu bölgelerin içine Kuzey Afrika, Kafkasya, Rusya ve Ortadoğu'yu alabiliriz. 17 yılda Türk perakendeciliği çok gelişti. Eğer kişi başı gelir 20 bin dolara çıkarsa perakendemiz de bu büyüme hızıyla tüm bu coğrafyaları domine edecek" dedi. Türkiye'de gelecek 15-20 yılda markaların performansının çok önemli olduğunu kaydeden Doğan, şöyle devam etti: "Ülkenin kişi başı gelirinin artması için katma değerli ihracata, üretime ağırlık verilmesi lazım. Türkiye'nin 20 bin dolara gelmesi için de katma değerli, yenilikçi işler yapması gerek. Bunlar içinde en değerlisi marka gelişimidir. Bunu görmüş olan devletimiz Turquality'yi çıkardı. Programın Türk markalarını desteklemesi bizim için çok önemli."
Hem yurtiçi hem yurtdışında büyüyoruz Hazır giyimin hızlı büyüyen markalarından biri olan Adil Işık'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, "Hem içeride hem dışarıda büyüyoruz. Markamızın yurtdışında tanınmasında Türk dizilerinin de etkisi çok büyük" dedi

Hazır giyim sektöründe son yıllarda önemli atak yapan markalardan biri olan Adil Işık, yurtdışında da hızla büyüyor. Adil Işık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, 1992'de tek bir perakende ve toptan satış kanalıyla işe başladıklarını söyledi. 2000'e kadar toptan satış yaptıklarını belirten Işık, bu dönemle birlikte yurtdışında da atağa kalktıklarını kaydetti. O dönemde Türkiye'de Akmerkez'le perakendeciliğe başladıklarını anlatan Işık, şöyle devam etti. "Perakendedeki önemli noktalardan birine girdik. Rusya'nın da en şık caddesinde işe başladık. İkisini birden aynı anda yaptık. Rusya'da 40, Türkiye'de 103 mağazaya ulaştık" dedi.
BÖLGESEL ÜS HEDEFİ
Zehra Işık, bölgesel olarak büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Girdikleri ülkelerde etkinliklerini artırmak istediklerinin altını çizen Işık, şöyle konuştu: "Arabistan'da 12 mağazaya çıktık. Bir ülkede birden fazla mağaza açıyoruz. Tasarım odaklı giderek markamızı büyütmeyi hedefledik. Fiyatla, bu işte rekabet edemeyeceğimizi anladık. Tasarımcı marka konseptiyle yürüyoruz. Markalarımızı ayırdık, grup markası yaptık." Işık, yurtdışında güçlü tasarımcılarla çalıştıklarını belirterek, Rusya ve Arabistan'da Türk tasarımcıların çok iyi tanındığını söyledi. Işık, "Türk dizileri ülkemizi yurtdışında çok iyi tanıtıyor. Sponsor olduğumuz diziler var" diye konuştu.

'Sektörün kurallara ihtiyacı var'
TMD Başkanı Füsun Kuran, Türkiye perakende sektöründe regüle edilmeyen bir indirim sistemi olduğunu söyledi
ABD'li hazır giyim markası Brooks Brothers'ın CEO'su ve Tescill Markalar Derneği'nin (TMD) Başkanı olan Füsun Kuran, Türkiye perakende sektörünü değerlendirdi. Sektörde regüle edilmeyen bir indirim sistemi olduğunu belirten Kuran, "Markaların kârlılıklarının azalmasının bir numaralı nedeni regüle olmayan indirim sistemi" dedi. Türkiye perakende sektörünün yıllar itibarıyla geliştiğini ancak bazı kuralların oturması gerektiğini söyleyen Kuran, "Bu indirimler yıkıcı rekabet getiriyor. Ayrıca yurtdışından ülkemize alışveriş için gelen turistler, her markanın farklı bir indirim yaptığını görüyor. Pazara saygı duymuyor. Türk malının değeri düşüyor. Taklit markaların bolluğu da kötü etkiliyor" diye konuştu. Uluslararası markaların Türkiye pazarına gelmeleri ve yerlilerin de çoğalmasıyla birlikte taklit ve paralel ithalatın, sektörün en önemli problemleri haline geldiğini ifade eden Kuran, "TMD sadece tekstilde değil sağlık, parfüm gibi ürünlerde de hak koruma anlamında etkin çalışmalar gerçekleştiriyor" dedi.