Yasemin Özilhan: Şıklığın anahtarı denge, uyum ve bütünlük

Evlilik insanın tüm hayatını değiştiren bir yenilik. Sorumluluk ve özveri isteyen bir kurum. Evcimen bir kişiliğim var. Evde olmak mutluluk ve huzur veriyor. Ayrıca bir anne olarak yapılabilecek en keyifli mesleklerden birini yapıyorum.
O tüm Türkiye Yasemin Ergene olarak tanıdı. Genç yaşta başladığı oyunculuk sayesinde kısa sürede şöhrete kavuştu. Hayranları kendisinden daha fazla proje beklerken o birden bire herşeyi elinin tersiyle geri çevirdi. Çünkü aşık olmuştu ve kalbinin sesini dinledi. Türkiye'nin en saygın ailelerinden Özilhanlar'ın veliahtı İzzet Özilhan ile evlendi. Hayatının en önemli başrolü artık iyi bir eş ve anne olmaktı. Üstelik aynı anda yüksek tahsiline devam etti ve bitirdi.
Yasemin Ergene 30 yaşında. Yani gazetemiz SABAH ile aynı yıl doğmuş. Moda ve stil denince aklıma ilk gelen isimlerden biri olduğu için bu özel sayıda konuğum oldu. Röportajımızın olduğu gün yağan yoğun yağmur ve insanın içine işleyen soğuk ona çekim günlerini hatırlattı. Üstünde incecik beyaz bir elbise olmasına karşın sıfır kaprisle mesleğinde edindiği profesyonelikten birşey kaybetmediğini gösterdi. Şimdiden söyleyeyim; bu mutluluğunu kendi elleriyle kuran bir kadının röportajıdır.
- Tarzınız, giydiğiniz herşey merak ediliyor ve çok takip ediliyor. Bize biraz stil tüyolarınızdan söz eder misiniz?
- İnsanın vücudunu iyi tanıması ve onunla doğru orantıda giyinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu değerlendirmeyi yaparken bulunacağın ortama da uyum sağlayacağından emin olmak lazım. En önemlisi denge, uyum ve bütünlük. Sezonda moda olan renklerden, desenlerden ve kesimlerden sadece size yakıştığına emin olduklarınızı değerlendirin. Herşey, her zaman, herkese uygun olmak zorunda değil.
- Sizin için nasıl görünmek önemlidir?
- Genellikle kendimi rahat hissettigim şekilde giyiniyorum. Abartıdan uzak, sade, ama ufak tefek oynamalarla hareket kattığım bir tarzım var. Günlük hayatta jean ve kazak giydiğimde şapka, çanta veya botlar ile renk vermeye çalışıyorum. Şık giyindiğim zamanlarda ise saç veya makyajı daha natürel tutuyorum, bazen de tam tersini uyguluyorum. Kısacası, sade ve rahat giyinmeyi seviyorum.
- Alışverişte nelere önem verirsiniz?
- Çoğunlukla hedef odaklı alışveriş yaparım. Çoğunlukla internet üzerinden alışveriş yapıyorum. Birkaç favori alışveriş sitesi var sık kullandığım ve orada istediklerimi kolaylıkla buluyorum. İnternetten alışverişe alışınca AVM'ler ve mağazalar kalabalık ve yorucu görünmeye başladı gözüme. Kendini iyi tanırsan ve ne alacağını iyi bilirsen internetten alışveriş risk olmaktan çıkıyor. Ufak tefek daraltmalar bana her zaman yapıldığı için çok büyük problem yaşamıyorum. Bugüne kadar internetten alıp iade etmek zorunda kaldığım hiçbir alışverişim olmadı.
- Çok zayıf ve fitsiniz. Bize sırrınızı anlatır mısınız?
- "Çok zayıfsın" cümlesi benim için kabusa döndü artık. Kendimi bildim bileli zayıftım. Sadece bir dönem doktorlar dizisinde kilo almam gerekiyordu ve 57 kiloya çıktım. Şu an 49-50 kilo arasındayım ve biraz almam gerekiyor. Kilonu korumada ve ince olmaktaki asıl sır, sağlıklı beslenmekte ve sağlıklı yaşamakta yatıyor. Yoğun bir şekilde spor yapıyorum. En büyük avantajlardan biri çocukluğumdan beri makarna, pilav vb. yemekleri sevmemem olsa gerek. Sebze ve protein ağırlıklı bir beslenme akışım var. Kendi hazırladığım çayları içiyorum. Kiraz sapı, mısır püskülü, maydanoz ve karanfilden oluşan bir karışım çayı. Özelikle doğumdan sonra çok faydasını gördüm. Kendimi şiş hissettiğim zamanlar içiyorum.
- Tarzını beğendiğiniz ünlüler kimler?
- Audrey Hepburn, Jennifer Aniston ve Victoria Beckham.
- Türkiye sizi Yasemin Ergene olarak tanıdı. Şimdi ise Türkiye'nin en saygın ailelerinden birinin gelinisiniz. Hayatınızda neler değişti?
- Saygın bir ailenin gelini olmak bir yana, evlilik kendi başına tüm hayatını değiştiren bir yenilik. Sorumluluk ve özveri isteyen bir kurum. Özilhan ailesinin saygınlığının ana kaynağı bence güven, dayanışma ve tevazu. İzzet'in yaşayarak edindiği bu ailevi vasıflar, bizim çekirdek ailemizin de mutluluğunda büyük rol oynuyor.
- Oyunculuk günlerini özlüyor musunuz?
- Açıkcası oyunculuk bir kere bulaşınca özlenmeyecek birşey değil. Enerjisi, temposu yüksek ve tutkulu bir meslek. Ancak teraziye koyduğumda, kurduğum aile ile kıyaslanabilecek bir özlem de değil.
- Oyuncu camiasında görüşmeye devam ettiğiniz isimler var mı?
- Oyunculuk da her meslek gibi, iş ve özel hayatın karıştırılmaması gereken bir ortam. İçindeyken tabii ki gelişen ve devam eden arkadaşlıklar oluşuyor. Setlerde sürekli beraber vakit geçirdiğiniz için doğal olarak görüşüp arkadaş oluyorsunuz. Ama şu anda hem işim, hem de ailem yeterince vaktimi alıyor. Şu anda halen doktorlar dizisinden Melike Güner ile görüşüyoruz. Rahmetli Cüneyt ağabey (Türel) ile diziden sonra sık sık görüşürdük. Benim için ayrı bir yeri vardır, çok özlüyorum.
- Artık oyunculuk için asla mı ?
- Büyük konuşmak istemem ama oyunculuğa geri dönmeyi düşünmüyorum, kariyerim farklı bir yönde ilerliyor.
- İş hayatına atıldınız ve bir çocuk markasının Türkiye temsilciliğini yapıyorsunuz. Yoğun bir mesainiz var değil mi?
- Şu sıralar mesleğim gereği sabah 09.00, akşam 19.30 arası mesai yapıyorum. Gündüzleri çocuklarıma vakit ayıramadığım için birlikte olduğumuz anları daha kaliteli geçirmeye özen gösteriyorum. Beraber akşam yemeği yiyoruz, resim yapıyoruz, kitap okuyoruz. İzzet'le banyolarını yaptırıp uyuyana kadar ilgileniyoruz. Kendime vakit ayırabildiğim zamanlarda da sevdiğim bir-iki dizim var onları takip ediyorum. Benim evcimen bir kişiliğim var, evde olmak mutluluk ve huzur veriyor. Bir anne olarak yapılabilecek en keyifli mesleklerden birini yapıyorum. Çocukların renkli dünyasında olmak enerjinin yüksek olmasını sağlıyor. Günlerim markamızın pazarlama ve satış alanındaki aktivitelerinin planlama ve uygulama aşamalarıyla geçiyor. Yoğun ama zevkli bir devinimin içerisindeyim.
- Evlenip anne olduktan sonra yüksek öğreniminizi tamamladınız. Zorlandınız mı bu tempoyla?
- Evlenmeden önce üniversiteye başladım. İki hamileliğimi de okul hayatımda yaşadım. Hiç zorlanmadım. İzzet'in lisedeki hocası Ayfer Hanım'ın yardımıyla 5 ayda sınavlara hazırlanıp, ilk tercihimi kazanmayı başardım. Okul hayatımda merak ederek ders dinledim ve öğrenmek daha kolay oldu. Verdiğim en doğru kararlardan biri de budur. Tabii ki beni teşvik eden Emine annedir. 'O okul bitecek' dediği an hala gözümün önünde. O zamanlar nasıl biter, kaç sene diye gözümde büyütmüştüm. Ama şu an minnettarım, iyi ki bana yol göstermiş. Her konuda da hala göstermeye devam ediyor. Okulun ikinci senesi Emine'ye, üçüncü senesi Ela'ya hamile kalmama rağmen başarıyla mezun oldum. Okul hayatımda çok güzel dostluklar edindim. Özge ve Berivan şu an çok sevdiğim dostlarım oldu. Bir daha oku deseniz, okurum keyifle!
Mutlu evliliğin sırrı
- Oyunculuğa son vereli çok oluyor ama hayranlarınız sadık ve epey aktifler. Bu size neler hissettiriyor ?
- Hala takip edilen biri olmak çok mutlu ediyor beni. Sanırım bu devamlılığın sebebi onların bana verdiği değeri benim de elimden geldiğince onlara veriyor olmam. Instagram'a ilk girdiğim dönemde, saat gece yarısını gösterdiğinde gelen doğum günü kutlamaları ağlamama sebep olmuştu. - Birbirinize çok yakışan bir çiftsiniz.
- Mutlu evliliğin sırrı nedir?
- Sorduğunuz sorunun adı üstünde, bu bir sır! Özeti de paylaşım, güven ve aşk.
- Hayatınızda yapmak isteyip de yapamadığınız neler var?
- Benim için ne yapmak istediğimden çok nasıl yapmak istediğim önemli.