Telefonda altıncı his!

Akıllı telefon fotoğraf makinesi, anahtar, bilgisayar, televizyon dahil her şekle giren yetenekli bir cihaz. "Hem cüzdanıma hem de ihtiyacıma uygun telefonu nasıl seçerim" sorusuna verilecek doğru yanıt ise deneyimde yatıyor. Akıllı telefon alırken deneyim havuzuna girmeden seçim yapmak zor. Bu deneyimi yaşama fırsatı sunan markaların şansı daha fazla, arkadaş referansı da karar veirken etkili oluyor. Kısacası en belirleyici kriter deneyim. Çünkü kötü deneyim, kötü servis veya izlenimler sosyal medyada hızla yayılarak markanın başına bela olabiliyor. Elbette bunun tersi de geçerli. Başarılı deneyim de ağızdan ağıza yayılarak ürünün başarısını artırıyor. Yine de hangi telefona karar vereceğiniz her zaman bu kadar somut kriterlere dayanmayabiliyor.
TAMAMEN DUYGUSAL
Teknoloji mağazalarında allanıp pullanmış ve özellikleri birbirine artık çok benzeyen ürünleri seçerken biraz da kalbe hitap etmesine önem veriyoruz. Gönül birine mutlaka daha yakın oluyor. Apple Store bu düşünceyle müşterilerinin daha dükkandayken cihazla duygusal bağ kurmalarına izin veriyor. Üstelik kulaklık, hoparlör, kılıf gibi aksesuvarlar bile bu konsepte dahil ediliyor.
BÜYÜK EKRAN
Büyük ekran deneyimini yaşayan biri sonradan küçük ekrana istese de geçiş yapmakta zorlanıyor. Büyük ve yüksek çözünürlüklü ekranlar pil tüketiminin artmasına neden olsa da sağladığı kullanım keyfiyle bir şekilde vazgeçilmez hale geliyor. Önceleri 4 inç ve üzerine çıkan telefonlar artık 5 inç'in altına inmiyor. Ekran dayanıklılığı da büyüklük arttıkça önem taşıyor. En önemli kriterlerden biri de ekranın güneş ışığı altında ne kadar yansıdığı. Yani gerçek kullanım koşullarında ekranın yaşattığı deneyim asıl memnuniyeti ortaya koyuyor.
PALYAÇO AYAKLI EKRAN OLMASIN
Son dönemde büyük ekranlarda 'efektif kullanım oranı' diye bir ölçü karşımıza çıktı. Palyaço ayakkabısı düşünün, aslında 42 numara ayağa göre yapılır ama neredeyse 50 numara kadar yer kaplar. 5.5 inç ekrana sahip bir telefonun kapladığı brüt alanı ölçün. Bazı telefonlar 6 inçe yakın olmasına rağmen 5.5 inç kadar yer kaplıyor. İşte bu palyaço ayak etkisi ne kadar küçükse, telefonun efektif kullanım ekranı d o kadar büyüktür. Optimum ölçü memnuniyet eşiğini belirliyor. Ancak büyük ekranlı telefonu 1 haftadan fazla deneyimleyen bir kişi daha küçüğüne genelde razı olmuyor. Yani alışkanlıklar etkili olsa bile insanlar daha iyi bir seçenek için onlardan fedakarlıkta bulunuyor. Büyük ekranda video, fotoğraf izleme, internette gezinme ve e-postalara bakmak büyük rahatlık sunuyor. Daha sonra küçük ekrana geri dönüş yapmak çok zor.
PİLİMİZ HİÇ BİTMESİN
Telefonda her yetenek olsun, ekran büyük, işlemci kuvvetli, kamera sonsuz çekim yapsın ama pil hiç bitmesin istiyoruz. Bu narsisist istekler karşısında pilin ömrü sınırlı kalıyor. Ortalama 3 veya 4 bin mAh pil kapasitesi telefonun ömrünü ikinci güne ancak taşıyor. Kullandığımız uygulamalar, ekran parlaklığı, kameranın kullanım sıklığı, bluetooth, GPS, WiFi gibi açık antenler pil tüketiminde doğrudan etkili. Bildirimler ve konum bilgisini kapattığınızda ciddi anlamda pil ömründen tasarruf yapılıyor.
VİDEO VE FOTOĞRAF
Her ne kadar telefon demekte ısrar etsek de elimizde taşıdığımız cihazlar aynı zamanda çok yetenekli bir kamera. Zaten şu anda akıllı telefonlar en çok satan kamera markaları. Kameraların düşük ışığı, geniş açısı, hızı, net ve kaliteli görüntüleme deneyimi akıllı telefon seçiminde doğrudan etkili oluyor. Kamera sensörlerinin yetenekleri arttıkça kapladıkları alan yükseliıyor. Akıllı telefonların lensleri belli boyutu aşamadığından asıl işlemi yazılımla ve işlemcilerle yapmaya çalışıyorlar. Hız ve gerçeğe en yakın görüntü tercihte etkili oluyor.
SÖZ DİNLEYEN TELEFON
Bir telefonda komutların net ve anlaşılır olması işinizi kolaylaştırıyor. Yani arama yapmak için tuşa basıp karar değiştirdiğinizde yanıt alma süreniz gecikiyorsa, tüketici kafasında bir çentik atıyor. Telefon laftan anlamıyorsa, kullanım zorlaşıyor. Telefon ekranında dokunduğunuz her uygulamanın açılma ve harekete geçme süresi, duyarlılık zamanı iyi deneyimde etkili oluyor. Ayrıca elimizin ulaşamadığı yerlerde söz dinleyen bir cihaz olması da deneyimi olumlu yönde etkiliyor. Yani telefonun genel yetenekleri başarılı bir deneyim yaşanmasında son derece etkili.
FİYAT, FİYAT, FİYAT!
Yıllar önce IBM, bilgisayar reklamında cihaz seçerken en önemli 3 kriteri "fiyat, fiyat, fiyat" olarak yazmıştı. Gerçekten de akıllı telefon seçiminde fiyat en önemli kriterlerden biri olarak göze çarpıyor. Kurun biraz oynak olduğu anlarda doğrudan etkilense de Türkiye'de yerli markaların güçlü rekabeti özellikle akıllı telefon fiyatlarının aşağı çekilmesine neden oldu. Kredi kartı taksitlerinin iptal olmasından sonra operatörlerin faturaya ek çözümleri etkili olmaya başladı. Ayrıca ekranlar büyüse de fiyat eskisi gibi yukarı gitmiyor. Bu durumda yerli markaların büyük katkısı var.