"Koalisyon ne ki kanka!"

Son seçimlerde 18 yaşını doldurmuş 1 milyon 103 bin genç ilk kez oy kullandı. Pazar günü seçime giden yüz binlerce genç, sandıktan tek başına iktidar çıkmayınca beliren koalisyon gerçeğiyle yüzleşti. Türkiye'nin son koalisyon hükümetinin iş başında olduğu 2002 yılında 5 yaşında olan genç seçmen kitlesinin, geçmişte yaşananları internet arama motorlarından anlamaya çalışması dikkat çekti.


GERÇEKLERLE YÜZLEŞTİLER
Tek başına iktidar imkanlarıyla gelişen güçlü ekonomi sayesinde istihdam edilmeyi bekleyen gençler, koalisyon ile Türkiye ekonomisinin büyüyemeyeceğini sandık sonucuyla fark etti. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 19 Şubat 2001 tarihli MGK toplantısında elindeki Anayasa kitapçığını dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e fırlatmasıyla DSP-MHP-ANAP koalisyonunun iktidarında iyice zayıf düşen ekonominin nasıl dibe vurduğunu ancak araştırınca öğrenebildi.

KOALİSYON NE Kİ KANKA?
7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından ortaya çıkan koalisyon tablosunun daha ilk günden dolara tarihi zirve yaşatması ve kurların yükselmesi nedeniyle benzine 15 kuruşluk zam olarak yansıması; gençlerin endişesinin haklılığını ortaya koydu. "Koalisyon" gerçeğiyle ilk kez yüz yüze gelen gençlerin sosyal paylaşım sitelerinde yaptığı değerlendirmeler de endişelerinin boyutunu gözler önüne serdi.


'KAFAMIZA YAZAR KASA GELEBİLİR'

Seçim gecesi toplam 3 milyon kişinin Google'a koalisyon yazarak arama yaptığı öğrenildi. Sosyal medya kullanımında ABD'den sonra ikinci sırada yer alan Türkiye'de gençler şimdi koalisyonu tartışıyor. Twitter'da, #koalisyon etiketi altında seçim sonuçlarını yorumlayan gençler, 'Kafamıza yazar kasa gelebilir. Hoş geldin ekonomik kriz ve erken seçim. Güle güle gelişen Türkiye' gibi paylaşımlarda bulunmaya devam ediyor. Yeni döneme ilişkin kafası hayli karışık olan genç seçmenler, koalisyonun ekonomik istikrara darbe vuracağına inanıyor.

İş dünyasının gençlik örgütleri de bu tespit ve telaşlara yönelik Yeni Şafak'a çarpıcı değerlendirmeler yaptı.
Genç MÜSİAD Başkanı Yavuz Fettahoğlu, 'Koalisyon nedir?' sorusuna, Türk siyasi tarihindeki örnekleri hatırlatarak cevap verdi. Fettahoğlu, "Gözünü 13 yıllık kesintisiz bir istikrar döneminde açmış olan gençlerin çoğu koalisyon hükümetleriyle somutlaşan yönetimsel krizi, karşılıksız para basmayı, üç haneli enflasyonu, devalüasyonları, seçim ekonomisini bilmiyor. Ülkemiz için kritik süreç esas sandıklar kapandığında başladı" dedi.

KAYIP YILLARI BİLMEYİZ

Bugün önümüze gelen koalisyon olgusunun Türkiye için ilk olmadığını belirten Fettahoğlu, "Ülkemiz açısından bilhassa 70'ler ve 90'lar başlıca iki kayıp 10 yıldır. Bunun en çarpıcı örneği 90'lardır. 1991 yılında yapılan seçimlerle başlayan koalisyon dönemi tam 11 yıl sürmüş ve hiçbir parti tek başına iktidara gelecek oyu alamamıştır. Tarihi tecrübe ile sabittir ki temel politika tercihleri açısından farklılık arz eden koalisyon hükümetleri belli bir hedef çerçevesinde ortak davranışlar sergileyemez, birlikte hareket edemez. Uzun süreli hükümet bunalımlarının önünü açar. Koalisyonlar başta uyumlu görünmek adına kurulsa da kısa bir süre sonra gensoru ya da bütçe oylaması ile düşürülmektedir. Her an bozulacağına dair bir endişe taşıyan koalisyon hükümetleri hiçbir zaman ciddi bir reformu hayata geçirememiştir" diye konuştu.

"O DÖNEMLERİ YAŞAYAN BİLİR"

ASKON Konya Şube Başkanı Yakup Yıldırım ise Türkiye ekonomisinin dibe vurduğu koalisyon dönemlerini başından geçen olaylardan örnekler vererek anlattı: "Genç nesil koalisyon dönemlerini bilmez, yaşayan bilir. Eski Türkiye'deki benzin, mazot, tüp kuyruklarını çok iyi hatırlatıyorum. Babam ile birlikte benzin almaya gittiğimizde akşama kadar sıra beklemiştik. O kadar kuyrukta beklememize rağmen sadece 10 litre benzin verilmişti. Koalisyon dönemlerinde yaşanan krizler sonucunda vatandaşın cebindeki para oldukça değer kaybetmişti. Alışveriş yapamıyorduk. Bırakın alışveriş yapmayı bakkaldan bir paket yağ bile alamıyorduk." Yeni oy kullanan gençlere tavsiyelerde de bulunan Yıldırım, "Geçmiş dönemleri araştırsınlar. Büyükleriyle istişare edip, önceki dönemlere dair yazılanları çizilenleri okusunlar" dedi.
KAYNAK: YENİŞAFAK