Moody's'den Fed'in faiz artışına ilişkin değerlendirme

Gelişen piyasa hisse senetleri, yatırımcıların Fed'in bu hafta yaklaşık 10 yıl sonra büyük ihtimalle ilk faiz artırımına gitme kararı alacağı toplantıyı beklemeleri ile birlikte, son 10 günde ilk kez değer kazanırken, dolar zayıfladı. Altın değer kazandı ve Brent petrolü düştü.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizleri bu haftaki toplantısında artırmasının Türkiye'yi de içeren bazı gelişen ülkelere yönelik riskler yaratabileceğini belirtti.

Moody's'den yapılan yazılı açıklamada, Fed'in yarın başlayacak iki günlük Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınacak kararlara ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

YARIN AÇIKLANACAK

"FOMC'nin bu haftaki toplantısının ardından kısa vadeli faiz oranlarında olası bir artışa gidilmesi, ABD'de ekonomik büyümenin yolunda gittiğini teyit edecektir. Ancak, daha yüksek faiz oranları bazı gelişen ülkeler için risk teşkil edebilir" tespitinin yer aldığı metinde, faiz artışının ABD ekonomisine direkt etkisinin ise asgari düzeyde kalacağı kaydedildi.

Açıklamada, ayrıca Moody's'in Kıdemli Başkan Yardımcısı Steven Hess'in, "Fed'in çarşamba günü kısa vadeli faizlerde bir artış yapması şu an muhtemel görünüyor. Böyle bir hamle, ABD ekonomisinin normalin üzerinde büyümeye devam ettiği görüşümüzü destekleyecektir" değerlendirmesine yer verildi.

EN ÇOK ETKİLENECEK 4 ÜLKE

Fed'in faiz artış kararı almasının yükselen piyasa ekonomileri için önemli bir belirsizliği ortadan kaldıracağına işaret edilen raporda, buna karşın bazı gelişen ülkelerin sermaye çıkışları ve yatırımcı güvenindeki değişimlerden olumsuz etkilenebileceği savunuldu.
Açıklamada, faiz artışından en çok etkilenebilecek gelişen ülkeler Brezilya, Rusya, Türkiye ve Güney Afrika şeklinde sıralanırken, "İç sorunların döviz kuru ve finansal piyasalardaki istikrarsızlığı arttırdığı Brezilya, Rusya, Türkiye ve kısmen Güney Afrika, büyük gelişen ekonomiler arasında en çok etkilenmesi muhtemel ülkeleri oluşturuyor. Bu ülkelerin büyümeyi sürdürmek ve dış şoklardan korunmak için kullanabilecekleri politikalar sınırlı" denildi.