Taşınırların teminatı KOBİ'lere nefes aldıracak

Türkiye ekonomisinin itici gücü olan, toplam istihdamın yüzde 80'ini, katma değerin yüzde 30'unu gerçekleştiren KOBİ'lerin finansmana erişimi için son yıllarda önemli adımlar atılıyor. Bankacılık sektörünün kullandırdığı kredilerde tarihinde ilk kez geçen yıl tüketici kredilerini sollayan KOBİ kredileri için kritik bir dönemece daha giriliyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in dile getirdiği, FKB'nin de çalışma grubunda aktif rol aldığı taşınırların teminat olarak kullanılması ve taşınır sicil sistemine ilişkin mevzuat çalışmasında ciddi bir yol alındı.
Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99'unu oluşturan KOBİ'lerin finansmana erişimi hükümetin de öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
Bankacılık sektörü kullandırılan krediler için teminat isterken, esnafın teminat imkanlarının sınırlı olması finansmana ulaşma noktasında ciddi sıkıntılara neden oluyor. Bankacılık sisteminin talep ettiği teminat hacminin yüzde 73'ü taşınmaz, yüzde 27'si ise taşınır varlıklardan oluşurken, KOBİ'lerin teminat arzının ise yüzde 78'i taşınır varlıklardan oluşuyor.
Taşınırların rehin ya da teminat olarak kullanılması bankacılık sistemi açısından riskli bulunuyor. Bu sıkıntının giderilmesi için de taşınırların teminat olarak kullanılmasına ilişkin olarak düzenlenen mevzuat çalışmasında önemli bir mesafe katedildi. Özellikle ABD'de yaygın olarak kullanılan bu sistem, Çin'de kredi hacminin 3 trilyon dolara ulaşmasında etkili oldu. Söz konusu sistem ile KOBİ'ler kredi çekerken, taşınır varlıklarını teminat olarak gösterebilecek.
Aynı taşınırın bir başka bankadan kredi için teminat olarak gösterilmesinin de önüne geçilecek.
Ülkemizde teminat sisteminin parçalı bir yapıda olması, çok sayıda rehin türünün bulunması, rehne ilişkin hükümlerin çeşitli yasalara dağılmış durumda olması, taşınırlarla ilgili merkezi bir kayıt sisteminin bulunmaması KOBİ'lerin bankalardan kredi almalarını güçleştiriyor. Gelişmiş ekonomilerde sorunun çözümüne ilişkin tek bir yasal düzenleme ile taşınırların teminat olarak kullanılması kolaylaştırılırken, merkezi sicil sistemleri yaygın şekilde uygulanıyor.
Bu itibarla Birleşmiş Milletler bünyesindesi Uluslararası Ticaret Komisyonu 2002 yılında taşınır teminat sistemine ilişkin bir çalışma grubu oluşturdu. Bu çalışma grubu tarafından da bir model kanun taslağı hazırlandı. Taslak büyük ölçüde nihai aşamaya gelmiş durumda.
Söz konusu model kanunun çevirisi yapılmış durumda. Model kanunun Türkiye'ye uyarlanan bir Kanun Tasarısı'na dönüştürülmesi amacıyla çalışmalar son aşamaya geldi. 90 maddeden oluşan tasarının neredeyse 70 maddesi tamam.
Bu kanunla birlikte mülkiyet değişmeden taşınırlar teminat olarak gösterilebilecek ve KOBİ'lerin nefes alması sağlanacak.
Modelin önemli bir faydası da elle tutulan her şeyin bir kimliğe kavuşması olacak. Yani adeta her makineye bir kimlik çıkacak...