İflas erteleme Türkiye’de 12 yıldır anlaşılamadı

İflasın ertelenmesi konusunda 2004 yılında bir tebliğ sunduğunu hatırlatan Prof Dr. Hakan Pekcanıtez, aradan geçen 12 yılda sorunların hâlâ aktüelliğini koruduğuna işaret etti. 'Bankacılık Dışı Finansal Kuruluşlar Hukuk Sempozyomu'nda iflasın ertelenmesi ile ilgili sunum yapan Pekcanıtez, konunun çok iyi anlaşılamadığını ifade ederek, bunun sebebinin de ülkemizde hukuk alanında uzmanlaşmanın sağlanamaması olduğunu vurguladı.
HUKUKÇU BİLİRKİŞİ GEREKSİZ
Mevcut durumda mahkeme başkanlarının yaptıkları ve yapabilecekleri yegane şeyin uygulamada bilirkişiye müracaat etmek olduğunun altını çizen Pekcanıtez, aslında iflas ertelemenin koşullarının kanunda belirtildiğini ve hakimlerin de bu konulara vakıf olduklarını, bu nedenle hukukçu bilirkişiye ihtiyaç olmadığını söyledi. Pekcanıtez, iflas ertelemenin günümüzde bilirkişi raporları doğrultusunda uygulanan bir müessese haline geldiğine dikkat çekti.
UYGULAMA KALDIRILSIN
4-5 yıl önce İsviçreli hukukçuları da davet ederek bir toplantı yaptıklarını belirten Pekcanıtez, iflas ertelemenin kaldırılmasını önerdiğini ifade etti. Türkiye'de en ciddi sıkıntılardan bir tanesinin iflas erteleme kararının ardından, bu şirketin nasıl yönetileceği, hangi yönlerden denetime tabii tutulacağı ve kimin ya da kimlerin kayyum atanacağının belirsiz olması olduğunu vurgulayan Pekcanıtez, dünyada Türkiye dışında iflas erteleme kurumunun bir tek İsviçre'de bulunduğunu, İsviçre'nin de iflas ertelemeye son verdiğini söyledi.
EN ÖNEMLİ SORUN SERMAYE
Son yıllarda işletme projelerinde Yargıtay'ın özellikle birkaç noktayı ayırdığına dikkat çeken Pekcanıtez, "Bunlardan bir tanesi, eğer borca batık bir şirketsen, borca batık olan şirketin en önemli sorunu sermaye sorunu, o zaman bu sermaye sorununu gidermen lâzım. Nasıl giderebilirsin? Dışarıdan ortak alabilirsin. Başka bir şirketle birleşebilirsin. Sermaye artırımına gidebilirsin. Ama mutlaka sıcak paranın o şirkete girmesi gerekir" dedi.