Birlik havası yatırımlara da yansıyacak

Bir katılım bankası olarak Kuveyt Türk'ün diğer finansal aktörlere göre ülke ekonomisi ile çok daha fazla kader birliği yaptığını belirten Genel Müdür Ufuk Uyan, "Her şeyden önce gerçek ekonomik ilişkilerin, alım-satım ve yatırım işlemlerinin üzerine kurgulanmış bir iş modelimiz var. Bu model Kuveyt Türk'ün reel sektörle beraber büyümesini sağlıyor" dedi.
PROJELERE DESTEK OLDUK
2016 yılının ilk yarısı sonu itibarıyla, sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamak amacıyla 350 milyon dolarlık proje finansmanı büyüklüğüne ulaştıklarına dikkat çeken Uyan, "Proje finansmanı kapsamındaki risk bakiyemizin önemli bir kısmını yenilenebilir enerji projeleri oluşturuyor. 2018 stratejik hedeflerimiz doğrultusunda proje finansmanlarının bilançomuzdaki payını artırarak, bu alanda ülke ekonomisinin büyümesine olan desteğimizi artıracak çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle enerji, altyapı, sağlık, iletişim ve eğitim alanında kamu yararı oluşturacak projeler ile ekonomiye destek vermeyi ve Türkiye'nin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi yolunda katkımızı sürdürmeyi amaçlıyoruz" diye konuştu. Kredilere olan güçlü talebin, iç kaynaklara olduğu kadar birçok bankayı yurtdışı kaynaklara da yönelttiğine işaret eden Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak Kuveyt Türk kaynak tarafında yüzde 65.4 oranında mevduattan beslenmesi sebebiyle tüm bankacılık sektöründe en yüksek likidite oranına sahip bankalar arasında yer alıyor. Yaz dönemi sonrası piyasa koşullarına bağlı olarak sendikasyon ve sukuk ihracı ile ilgili hazırlıklarımızı yaptık. 2016 yılının ilk yarısında 350 milyon dolar ve 1 milyar TL'ye yakın sukuk ihracı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yurtdışı kaynaklarımızı tüm gücümüzle artırmaya devam ediyoruz." Önümüzdeki dönem faizlerde bir miktar düşüş beklediklerine değinen Uyan, "Bunda ABD Merkez Bankası'nın bu sene yeni bir faiz artırımına gitme ihtimalinin zayıflaması, küresel ekonominin yavaşlaması ve yurtiçinde ekonomi yönetiminin ekonomiyi canlandırma yönündeki kararlılığı ve bu yönde atması beklenen adımlar ana sebepleri oluşturuyor. Konut kredilerinde de aşağı yönlü hareketlenme hemen hemen tüm bankalarda başladı. Faizlerde beklenen düşüş ile kredilerdeki genişlemenin sürmesi bekleniyor" dedi.
ÜLKEYE SAHİP ÇIKILDI
15 Temmuz sonrasında toplumun farklı görüşlere sahip kesimlerinin demokrasi paydasında buluştuğunu vurgulayan Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemize sahip çıkma konusunda tüm kesimlerin hassasiyeti ön plana çıkmış durumda. Bu durumun yatırım ortamına olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Toplum olarak mevcut demokratik ortamın korunması konusunda çok güçlü bir tepki ortaya koyduk. Demokratik ortamın korunması mevcut ekonomik ortamın da sürekliliği konusunda yatırımcılara güven veriyor."
YATIRIMLAR ARTACAK
Darbe girişimi sonrasında piyasaların verdiği tepkiye de dikkat çeken Uyan, "Birkaç gün yaşanan küçük bir dalgalanmadan sonra döviz kurları da, borsa da çok ciddi etkilenmeden rayına oturdu. Darbe girişiminin hemen sonrasında piyasaların ciddi bir biçimde etkilenmesi beklentisi ile S&P kredilendirme kuruluşu not düşürürken, birkaç hafta sonrasında diğer bir kredilendirme kuruluşu olan Moody's'in, piyasadaki olumlu yaklaşımı da göz önüne alarak ülke notumuza herhangi bir müdahalede bulunmadığını gördük. Ekonomimize olan toplumsal güvenin, ekonomi yönetimimizin de yönlendirmeleri ile yatırımları arttıracağını düşünüyoruz. Bunun ilk sinyallerini de konut faizlerin de düşüşlerin başlaması ve kredi kartı ile taksitli satışların tekrar gündeme alınması gibi aksiyonlarla görmeye başladık" dedi.