Bakan Faruk Özlü: Yeni sistem istikrar ve hız katacak

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü SABAH için yazdı
Türkiye'nin 2002'den itibaren ortaya koyduğu başarılı performansın arka planında iki tane sade ama bir o kadar da büyülü kelime yatıyor. Bunlar güven ve istikrardır. Siyasette ve ekonomide oluşturduğumuz güven ve istikrar, bizi düşük gelirli bir ülke seviyesinden orta gelir seviyesine sahip bir ülke haline getirdi.
AMAÇ YÜKSEK GELİRLİ ÜLKE OLMAK
Elbette burada durmayacağız, yüksek gelirli bir ülke olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bunu başarmak için birçok alanda reformlar yapmayı sürdüreceğiz. Reform yapmak, öncelikle siyasi istikrar gerektirir. Siyasi istikrar olmazsa, ekonomide orta ve uzun vadeli reformlar yerine kısa vadeli popülist yaklaşımlara tevessül edilir. Böyle ülkelerde, hiçbir ekonomik aktör, özellikle de girişimciler ve yatırımcılar önlerini göremezler, geleceğe güvenle bakamazlar. Ekonomide güneşli ve rüzgârsız bir hava için siyasi istikrar şart. 16 Nisan'da oylayacağımız referandum, bu açıdan çok büyük önem taşımaktadır. Şu anda ülkemizde güven ve istikrar var. Ancak bu güven ve istikrar, sistemden kaynaklanmıyor. Kişilerin, özellikle de sayın Cumhurbaşkanımızın ve sayın Başbakanımızın uyumundan kaynaklanıyor. Recep Tayyip Erdoğan gibi karizmatik liderler her zaman gelmez. AK Parti gibi merkez partiler her zaman oluşmaz. O zaman ne olur? 90'lı yıllar gibi olur. Birbirine yakın oy oranına sahip partiler meclise girer. Hükümet kurmak ve hükümeti sürdürmek bir sorun haline gelir. Ülke, sürekli erken seçim ihtimaliyle beraber yaşamak zorunda kalır. Dolayısıyla ülke iyi yönetilemez. İyi yönetilmeyen bir ülkenin yeterince ilerlemesi beklenemez. Ortaya çıkan ağır faturaları hepimizin üstlenmesi gerekir.
TÜRKİYE İYİ YÖNETİLECEK
Yeni sistem, Türkiye'nin iyi yönetilmesini sağlayacak. Türkiye'ye hem istikrar hem de hız katacak. Hız ve istikrar, tüm çevrelerin, özellikle de ekonomi çevrelerinin en fazla ihtiyaç duyduğu kavramların başında geliyor. Bu sistem, hem siyasi istikrarı teminat altına alacak hem de idarenin hızlı karar almasının önünü açacak. 2002'den itibaren büyük bir başarı hikâyesi yazdık. Şimdi yeni bir başarı hikâyesinin eşiğindeyiz. Bu hikâyenin ilk cümlesini, milletimiz 16 Nisan'da 'Evet' diyerek kuracak. Sonrasında hikâyenin devamını, yani Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin bir ülke haline geldiğini, sadece bölgesel değil küresel bir lider ülkeye dönüştüğünü hep birlikte göreceğiz.
İKİ BAŞLILIK SONA ERECEK
Anayasa değişikliğiyle ülkenin yönetim sisteminde önemli değişikler gerçekleştiriyoruz. Referandumda oylayacağımız 18 madde, yasamanın temsil kabiliyetini artıracak, yargıyı bağımsız hale getirecek, yürütmede de etkinliği sağlayacak. Seçimlerden sonra muhakkak bir hükümet kurulmuş olacak. Seçimler, beş yılda bir yapılacak. Yürütmedeki iki başlılık son bulacak. Başbakana ait görevler Cumhurbaşkanına verilecek. Ancak şu anda sorumsuz olan Cumhurbaşkanı, yetkisi nispetinde sorumlu hale de gelecek. Ve bir Cumhurbaşkanı, en fazla iki dönem görev yapabilecek.