Dönüşümün finansmanı bankalardan
1985-2002 yılları arasında sadece devleti fonlayan bankacılık sektörü, 2002’den sonra sağlanan siyasi ve ekonomik istikrarla, gerçek işlevine döndü. 31 yıllık dönemde 267 kat büyüyerek 2.7 trilyon lirayı geçen kredilerin, 2023’te ise 3.5 trilyon liraya ulaşması bekleniyor
KRİZE KALKAN OLUNDU
1985'te 50 olan banka sayısı, 1999'a gelindiğinde 81'e kadar yükseldi. Fakat tarihi 2001 krizinin ardından büyük bir daralmaya giden sektörde oyuncu sayısı 52'ye kadar geriledi. Buna karşılık, özellikle 2002'den bu yana sağlanan siyasi istikrar, ekonomide gerçekleştirilen yapısal reformlar ve sektöre yönelik önemli düzenlemeler bankacılığı ülkenin lokomotifi haline getirdi. Türkiye ekonomisinin yaşadığı 2001 krizinin en büyük tetikleyicisi olan bankacılık sektörü, tek parti iktidarıyla sağlanan siyasi istikrar ve ekonomideki yapısal reformlarla, büyük dönüşümün öncüsü konumuna geldi. Enflasyon ve faizdeki düşüşle birlikte, Hazine'yi fonlayan yapıdan asli işlevleri olan ekonomiyi destekleme moduna geçen bankacılık sektörü, düzenleyici otoritenin yaptığı regaülasyonlarla, Türkiye'nin tüm dünyayı sarsan 2008 küresel krizinden yara almadan çıkmasında da öncü rol oynadı.
SUYUN AKIŞI DEĞİŞTİ
Bankacılık sektörünün 1985 yılında 15.5 milyar TL olan aktif büyüklüğü, 2016 yılı sonu itibarıyla 2 trilyon 731 milyar liraya ulaştı. Aktiflerde bu dönemde gerçekleşen büyüme tam 176 kat oldu. Kredi hacmi 1985-2016 yılları arasında 267 kat büyüyerek 6.5 milyar liradan 1 trilyon 734 milyar liraya çıktı. Sektörde 1985-1999 yılları arasında yüzde 384 olan kredi artış hızı, 2002-2016 arasında yüzde 2976 oldu. Bankacılık sektörünün mevduatı ise 1985- 2016 arasında 146 kat arttı.
2023 HEDEFİ 3.5 TRİLYON LİRA
Türkiye ekonomisi reel sektör ve kamu eliyle gelecek 10 yıl içerisinde altyapıya yaklaşık 1 trilyon dolar yatırım gerçekleştirerek rekabet gücünü artırma konusunda yüksek hedefleri gözeten bir yol haritası çizdi. 2030 yılına kadar altyapıya yılda ortalama 70 milyar dolar yatırım yapılması öngörülüyor. Bu yatırımların yüzde 40'ı gayrimenkule, yüzde 27'si kamu hizmetlerine, yüzde 17'si taşımacılığa, yüzde 11'i sosyal altyapıya yapılacak. Bankacılık sektörünün kredi hacminin bu yıl 2 trilyon liraya, 2023'te ise 3.5 trilyon lirayı aşması bekleniyor. Katılım bankacılığının ise sistemde şu an yüzde 5 civarında olan payının, yüzde 15'e yükselmesi hedefleniyor.
PROJELERE 300 MİLYAR TL KAYNAK
Bankacılık sektörünün kredi hacminin yaklaşık yüzde 20'sini proje finansmanı oluşturdu. Son açıklanan verilere sektörün proje finansmanının tutarı 302 milyar lira olarak gerçekleşti. Türkiye'nin 2023 vizyonunun en önemli kilometre taşları olan enerji, altyapı, köprü ve havaalanı gibi projelere desteğini kesintisiz sürdüren sektörün, proje finansmanı kredileri riski bakiyesi geçen yıl yüzde 31 artarak 271 milyar liraya ulaştı. Bunun 242 milyar lirasını nakdi, 29 milyar lirasını gayrinakdi krediler oluşturdu. Toplam taahhüt miktarı, 302 milyar liradan 371 milyara çıktı.
ENERJİYE TAM DESTEK
Toplam taahhüt miktarında Aralık 2014'ten bu yana yaşanan artış 144 milyar TL olarak gerçekleşti. Proje finansmanı amacıyla kullandırılan kredilerin yüzde 49'u enerji, yüzde 16'sı altyapı, yüzde 12'si gayrimenkul sektörüne ait bulunuyor. Bankacılık sektörü, enerji sektörüne 109 milyar lirası nakdi, 23 milyar lirası gayrinakdi ve 31 milyar lirası da kalan tahhüt olmak üzere toplam 183 milyar liralık destek sağladı.
EN SON HABERLER
- 1 Bakan Işıkhan sendika başkanlarıyla sahaya indi
- 2 3 bin 204 konutun anahtarları teslim edildi! Depremzedeler Haziran’da yeni yuvalarında olacak
- 3 Lila Kağıt ve Koton, Halka Arz Ediliyor
- 4 Bandrollü ürünlere yönelik 33 bine yakın denetim yapıldı
- 5 3 Avrupa ülkesinden vize açıklaması: Türk vatandaşları için...
- 6 Bilişim Vadisi'nden Türk girişimcilere dünya sahnesi yolunda tam destek
- 7 Merkezi Kayıt Kuruluşu // İLAN
- 8 Turizm gelirinde tarihi rekor! Bakan Ersoy: Yıl sonu hedeflerimize uyumlu ilerliyoruz
- 9 TOGG'a yeni işlem! İlk kez hayata geçirildi...
- 10 Dış ticaret açığı Mart ayında geriledi