Otomobil ülkesi olduk

Otomotiv, istihdam, üretim, ihracat ve vergi gelirleri açısından Türkiye için stratejik bir sektör. İç pazar da vergisel engellerle yaşanan iniş çıkışlara rağmen dönemsel olarak bir çıkış trendinde. Otomotiv yetkili satıcılarını tek bir çatı altında toplayan OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Z. Alp Gülan, Türkiye'nin tam bir otomobil ülkesi olduğunu söyledi. 2016 yılını değerlendiren Gülan, "Üretimde yüzde 9'luk bir artışla, dünyada bir üst sıraya çıktık. İç pazarımız ise stabil kaldı. Otomobil ve hafif ticaride satışların iyi gitmesine rağmen ağır ticari araç satışlarının düşük olmasıyla 2015 ile aynı rakamları yakaladık. İhracatımız ise tam bir başarı öyküsüdür ve yüzde 15'lik bir artış gösterdi" şeklinde konuştu. İç pazarda mart satışlarının geçen yıla göre yüzde 11, ilk üç ayda ise yüzde 7 gerilediğini ifade eden Gülan, ihracat ve üretimde büyük bir artış olduğunu kaydetti. Gülan, 2017 tahminlerini ise şöyle anlattı: "2017 tahminlerine ilişkin bir analist arkadaşımızın yaptığı çalışma bizim içinde oldukça referans olmuş durumda. Çalışmadaki parametrelere göre pazar üç senaryo ile şekilleniyor. Birinci senaryo aslında pazar aktörlerinin de beklediği bir performansı gösteriyor. Buna orta senaryo diyebiliriz; kur dengesi var, taşıt kredileri yüzde 16.2'de, büyümenin yüzde 3.5 olduğunu, kurun 3.7'de kaldığını düşünüyoruz. Bu durumda pazarın yüzde 11 daralacağı bekleniyor. Bir de en kötü senaryo var. Taşıt kredilerinin yüzde 18'e çıkması, büyümenin yüzde 2.5 olması ve euronun 4'lerde kalması, yüzde 85 vergi yükünün oluşması ve petrolün de artması durumunda yüzde 22 pazar daralması gerçekleşecektir. İyimser senaryoda ise, taşıt kredilerinin yüzde 13.8 oranına gelmesi, petrol varil fiyatlarının 50 dolar bazında kalması, kurun da 3.5'a çekilmesi ve büyümenin 4'ün üzerinde olduğunu kabul edersek bu senaryoda pazar yüzde 6 büyüyebiliyor. Biz bu model üzerinden gitmeyi daha uygun görüyoruz."
'Gidecek çok yolumuz var'
Türkiye'nin otomotiv üretiminde dünyada 14'üncü sırada yer aldığına dikkat çeken Gülan, otomobil ülkesi kabul edilen İtalya'ya göre Türkiye'deki üretimin bir başarı öyküsü olduğunu kaydetti. Dünya otomotivinde üretimin ve satışın doğuya kaydığına dikkat çeken Gülan, şöyle devam etti: "Bunu hepimiz şiddetli bir şekilde hissediyoruz. Çin öyle bir güç olarak geliyor ki son 5 yıl içinde Çin'de bayilik sayısı iki katına çıkmış durumda. Dünyada Çin dışında her yerde bayilik sayısında azalma var. Avrupa'da yüzde 12 azalma var, ABD'de uzun dönemdir azalma devam ediyor. 2018'de dünyada 100 milyon aracın üretilip bir o kadarının satılacağı düşünülüyor. Çin tek başına bunun 30 milyonunu yapacak. Biz şunu vurgulamak istiyoruz; Doğuda öyle büyük bir potansiyel var ki, bizim Türkiye'ye yatırımcı getirebilmemiz için iç pazarın da stabil ve dengeli olması büyük önem taşıyor. Türkiye'deki her ortamda vurgulamaya çalışıyoruz: Otomotiv sektörü dış ticaret fazlası vermektedir. Eğer bir T cetveli yapıp tüm çıktı ve girdileri alırsak, dönem dönem ithalatın otomobilde fazla olması nedeniyle vergilerin artması konusundaki teze karşı biz diyoruz ki, rakamlar ortada, sadece 2016'da 1.96 milyar dolar fazla verdik. Son 10 yılda ise 15 milyar usd fazla vermiş durumdayız, durum çok net sektör her tarafı ile verimlilik yaratıyor."
Pazar potansiyeli çok yüksek
Otomotiv pazarının potansiyelinin halen çok yüksek olduğunu söyleyen Alp Gülan, şöyle devam etti: 'Türkiye'nin nüfusu 80 milyon. Araç parkı 21.4 milyon. Bunun 11.4 milyonu binek otomobil. Bin kişiye 143 binek otomobil düşüyor. Bunu Avrupa ile mukayese edersek, Bulgaristan 385, AB ortalaması 487, Almanya 539, İtalya 621. Bu ülkelere göre otomotivde gidecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz."