‘Cerattepe’de 2 bin hektardan vazgeçtik’

Cengiz Holding kuruluşu Eti Bakır tarafından işletilecek olan Artvin'deki Cerattepe madeninden iki ay sonra ilk bakır madeni çıkarılacak. Üretime az bir zaman kala Cerattepe konusundaki bütün iddiaları cevaplayan Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, "Arama ruhsatımızın olduğu alan 4 bin 406 hektar. Bunun 2 bin hektarı su ve turizm alanı. Ayrıca yerleşim bölgelerini de kapsıyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne resmi başvuruda bulunarak bu 2 bin hektarın ruhsat dışına çıkarılmasını istedik" dedi.
35 BİN AĞAÇ DİKİLECEK
Arkadaş, "Kendi isteğimizle vazgeçtiğimiz 2 bin hektarlık alanda bırakın maden çıkarmayı arama bile yapmayacağız" dedi. Cerattepe'de 50 bin ağaç kesileceği iddialarına da cevap veren Arkadaş, "Sadece 3 bin 500 ağaç kesilecek. 3 bin 500 ağacın en az 10 katını bölgeye dikeceğiz" dedi. Madenin yıllık 500 ton bakır çıkaracağını vurgulayan Arkadaş, "Türkiye yılda 4 milyar dolarlık bakır ithal ediyor. Biz 14 yılda 1.5 milyar dolarlık ithalatın önünü kesmiş olacağız" şeklinde konuştu.
UZMANLAR: ÇEVREYE ZARAR VERMİYOR
Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahtiyar Ünver Cerattepe'ye ilgili ortaya atılan iddialara yer vererek "Projeyi yerinde inceledim. İnsanların tedirgin olmasını gerektirecek bir durum yok. Bu iş o kadar çok abartılıyor ki bütün sularımız kesilecek deniyor. Oraya gelen suların geldiği yerle madenin olduğu yerin hiçbir alakası yok" dedi. Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı Prof. Dr. Güven Önal da, "Burada siyanür kullanılacak deniyor böyle bir şey yok. Burada altın üretilmiyor ki siyanür kullanılsın. Bunları çıkaranlar hangi amaçla çıkarıyor anlamış değilim. Önlemler alındığı takdirde dünyanın her yerinde gösterdiler şehrin içinde bile maden çıkartılıyor" şeklinde konuştu.
DEVLET HER ADIMI İZLİYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez de, her aşamanın devletin kontrolü altında olduğunu belirterek "Artvin halkının tedirgin olacağı bir durum yok" dedi. Dönmez, Cerattepe'deki projenin devletin sıkı denetiminde olduğuna vurgu yaparak burada ÇED dışında bir faaliyete asla müsaade edilemeyeceğini ve madencilik faaliyetlerinin de şu an mevzuat çerçevesinde gerçekleştirildiğinin altını çizdi.