Pazar 29.10.2017

OSTİM, Yatırımcılara yeni nesil fırsatlar sunuyor

Ankara’nın sanayileşmesi OSTİM’le başladı. 1967 yılında kendi imkanlarıyla kooperatifleşerek bir araya gelen üreticiler, bugünün büyük firmalarını bünyesinden çıkardı. Ankara sanayisinin öncüleri, büyükleri OSTİM’den yükseldi. Bugün Ankara, siyasetin başkenti olmasının yanında sanayinin de başkenti olma yoluna girdi

Türkiye'nin sanayi hamlesinde OSTİM'in önemli bir yer tuttuğunu ifade eden OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, "Ankara, kamu yönetimi ve bürokrasi şehri olarak tanımlanır. OSTİM tam da bu noktada çok önemli bir isim, bir aktördür. Bölgemizi, Ankara'da sanayileşme dönüşümünü sağlayan en önemli duraklardan biri olarak gösterebiliriz" dedi. Aydın şöyle devam etti: "OSTİM'in kuruluş sürecinin başlangıcı olan 1960'ların sonunu göz önüne aldığımızda, Ankara'da, sanayi kapsamında bahsedilebilecek en kayda değer etkinlik, otomobil bakım ve tamir faaliyetleriydi. Ankara için sanayileşmeyi hayal eden Kurucu Yönetim Kurulu Başkanımız Cevat Dündar, şehrin dışında, 3 milyon metrekarelik bir alanda, OSTİM'in kurulması için çalıştı. OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, 5 milyon metrekarede, 17 ana sektörde, 139 iş kolunda, onbinlerce farklı ürün, 5 bin 200 işletme, 60 bin çalışanıyla bir sanayi kentidir. Bir kalkınma ekosistemi olan OSTİM, çağın gereklerine uygun altyapı, işbirliği ve dış tedariğe elverişli üstyapı unsurlarıyla rekabetçi ve yenilikçi projelerin bir parçası olmak isteyen yatırımcılara fırsatlar sunmaktadır. Farklı sektörlerde yedek parça ve yan sanayi imalatından komple endüstriyel tesis kurulumuna kadar çok geniş yelpazede faaliyet gösteren, esnek imalat yeteneğine sahip işletmeleriyle Türkiye'nin en büyük tedarik merkezidir. Bölgemiz, Ankara'da 'sanayi' olgusunu oluşturmuştur. OSTİM'de kurulan ilk firmalardan bazıları, işlerini burada büyütmüştür. Bu açıdan baktığımızda, Ankara'nın hemen hemen tüm sanayi firmalarının bir OSTİM geçmişi vardır. OSTİM'in, Ankara'nın, hatta Türkiye'nin sanayileşmesine yönelik bir kuluçka ve okul görevi gördüğünü söyleyebiliriz. Kısaca Ankara'yı memur şehrinden sanayi şehrine dönüştürdü diyebiliriz." Aydın, "OSTİM firmaları, Türkiye'de ve dünyada sektör lideri konumunda ana sanayi firmalarına, kamu kurumlarına hizmet vermektedir" diye konuştu. OSTİM'in mayasında Ahilik geleniği olduğunu da ifade eden Aydın, "Üretimin nitelikli hale gelmesi, marka çıkartmak için gelişmiş ekonomilerin yaptığı gibi davranmalıyız. Kendi üreticimizin önü açılmalı, onlara Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinde sabır gösterilmeli ve destek sağlanmalı, uluslararası pazarlarda rekabet gücü geliştirilmelidir" şeklinde konuştu. Aydın şunları kaydetti: OSTİM, mayasında Ahilik olan, bu geleneği yaşatan ve gelecek kuşaklara taşıma gayesindeki ülke sevdalısı isimler tarafından Türk sanayisine kazandırılmıştır. Bölgemizdeki her adımımızda yerli ve milli düşünce anlayışıyla hareket ediyoruz. OSTİM, kuruluşundaki vizyonunu geliştirerek bugün bölgesinde ve yakın coğrafyada örnek bir model haline gelmiştir. Yalnızca üretmekle kalmayıp farklı kulvarlara açılmış, yerli sanayinin milli bir kimlik kazanmasında öncü rol üstlenmiştir. Türkiye'deki başarısını kanıtlayan ve uluslararası alanda örnek gösterilen, tasarımından üretimine kadar birçok milli projenin ana aktörlerinden biri durumunda olan OSTİM, bilgi ve tecrübelerini Orta Doğu, Afrika, Orta Asya ve Balkanlar başta olmak üzere tüm dünya ile paylaşmaktadır. OSTİM, altyapı hizmetlerinin yanı sıra, üstyapıya yönelik kalkınma ve destekleyici hizmetler ve çözüm ortakları ile birlikte geliştirdiği kalkınma projeleri ile kalite ve mükemmelliğe doğru ilerleyen vizyoner bir anlayışı benimsemiştir. OSTİM, 7 ayrı sektörde kümelenme modelinin en başarılı örneklerini sergilemektedir. Kümelenme çalışmaları, ulusal ve uluslararası rekabette, Ar-Ge, inovasyonda OSTİM'e ve küme üyesi firmalara ivme kazandırmaktadır. Bu sayede, yüksek nitelikli KOBİ'ler, üniversiteler, kamu ve sivil toplum kuruluşları gibi değer zinciri oluşturan paydaşlarla ortak bir vizyonda buluşmaktadır. Sanayileşmeyi stratejik bir kavram olarak görüyoruz. Türkiye, sanayisini yerlileştirmeye başladıkça, gelişmiş ülkeler, "Serbest piyasa ekonomisi var, bu kuralı koyamazsınız, Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) kuralları var, böyle yapamazsınız." gibi dayatmalarda bulunuyorlar. Oysa kendileri gelişirken bu kurallara uymadılar. Merdivenle üste çıktılar, merdiveni üst kata koyup bize ne yapmamız gerektiğini tarif ediyorlar. Onların tarifleriyle biz sanayileşme sürecimizi tamamlayıp 10 bin dolardan 25 bin dolara hiçbir zaman gelemeyiz. Onların malını satın aldıkça, standartlarını kabul ettikçe biz onlardan 10 adım geriden gitmeyi kabullenmişiz demektir. Bir ülkeyi güçlü yapan, üretim gücüdür. Başkalarının tasarladığını üretmek güç kazandırmaz. Bilgiyi ve teknolojiyi üretime çevirmek gerekir. Kendi yaptığımız ürünleri önemsemezsek, yabancıların ürettiği ürünlerle kalkınmamızı sürdüremeyiz. Yerli üretimi çözmeli ve birbirimize yardımcı olarak kendi imkanlarımızla üretmeliyiz."
MARKA ÇIKARTMAK ZORUDAYIZ
OSTİM'in mayasında Ahilik geleniği olduğunu da ifade eden Aydın, "Üretimin nitelikli hale gelmesi, marka çıkartmak için gelişmiş ekonomilerin yaptığı gibi davranmalıyız" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.