3. Ankara Marka Festivali başladı

Baran, burada yaptığı konuşmada, küreselleşmeyle dünyanın ortak pazar haline geldiğini ve ürünlerin ayırt edilmesini sağlama ihtiyacının da marka kavramını ortaya çıkardığını söyledi.

Ülkelerin markalarıyla dünya ticaretinde söz sahibi olduğunu, katma değer ürettiğini ve ekonomik olarak güçlendiğini vurgulayan Baran, "Dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmek için güçlü küresel markalara ihtiyacımız var. Bölgesel ve küresel ölçekte tercih edilen markalar çıkarmak zorundayız" diye konuştu.

Dünyada ve Türkiye'nin bölgesindeki çatışmaların arttığına dikkati çeken Baran, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs çıkışıyla gerilimin daha da yükseldiğini ifade etti.

Baran, "Büyük, güçlü bir Türkiye istiyorsak hepimize iş düşüyor. El ele, gönül gönüle, fikir fikire verip çalışmalıyız. Birbirimizin inancına, dünya görüşüne, mezhebine, meşrebine bakmadan çalışmalıyız. Ortak geleceğimiz için, devletimizin, vatanımızın, bayrağımızın, milletimizin birliği için hep birlikte, tek yürek, gece-gündüz demeden çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

"KATMA DEĞERLİ ÜRETİM YAPISINA GEÇMEMİZ GEREKİYOR"

Markanın daha çok kazanmak anlamına geldiğine işaret eden Baran, festivali markalaşma bilincini oluşturmak ve Ankara'dan küresel markalar çıkmasını teşvik etmek için düzenlediklerini anlattı.

Baran, son 15 yılda Türkiye'nin 3 kat büyüme kaydettiğini vurgulayarak, "Şimdi sıra orta gelir tuzağından kurtulup, yüksek gelir seviyesine çıkabilmenin yollarını açmakta. Bunun da yolu markalaşmaktan geçiyor. Yerli ve milli markalarımızı oluşturmamız gerekiyor. Yüksek teknolojiye ve yüksek katma değerli üretim yapısına geçmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin yerli otomobil üretimi çalışmalarının da herkesi umutlandırdığını belirten Baran, şöyle devam etti:

"Teknoloji, bilgi ve üretimle dünyaya meydan okuyacak azimli girişimcilerden oluşan güçlü bir ekonomi ortaya çıkartacağız. Marka serüveninin cesur yürekleri gençlerimizin, kardeşlerimizin her birinin birer babayiğit olduğunu görmek istiyoruz. Hayalimiz, hedefimiz budur."

Türkiye'yi 2023'e götürecek ve 2071'e taşıyacak yolun temel taşlarının Ankara Marka Festivali'nde oluşacak sinerjiyle döşeneceğinin altını çizen Baran, şunları kaydetti:

"Kudüs ile dertleniyorsak, bölgemizde barış istiyorsak, bize saygı gösterilmesini bekliyorsak, hakkı tesis etmek için güçlü olmak zorundayız. Marka güç getirir, marka refah getirir. Ankara, Anadolu'nun dünyaya açılan kapısı olsun istiyoruz. Ankara, kongre, fuar ve sağlık turizmi, savunma sanayisi ve ticaret kapasitesiyle dünya markası bir şehir olsun, Ankara'nın dünya ölçeğinde markaları olsun diye çalışıyoruz."

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna da küresel ekonomide markalaşmanın çok önemli olduğunu, Türkiye'de de bu konuda ciddi çalışmaların yapıldığını söyledi.

Yeni icatlar geliştirilmesinin önemini vurgulayan Tuna, ticaret ve sanayi erbabının ürettiği markaların dünyaya tanıtılması için de fuarların önemli olduğunu dile getirdi.