Kalkınma süreci sekteye uğratılmak isteniyor

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi olmak için belirlenen 2023 hedeflerinin başarıyla devam ettiğini, bundan çekinen kesimlerin ise yükselişi durdurmak için çalıştığını söyledi. Türkiye'nin siyasi arenada daha fazla söz sahibi olmak için bu hedefleri belirlediğini vurgulayan Kaan, şöyle konuştu: "Hükümetimiz, Türkiye'nin 100. yılını baz alarak ekonomik kalkınmayı sağlamak ve siyasi arenada daha fazla söz sahibi olabilmek adına 2023 vizyonunu ortaya koydu. Türkiye'nin, 2023 vizyonu kapsamında milli geliri 2 trilyon dolar seviyesine çıkararak dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, kişi başı milli geliri 25 bin dolar üzerine çıkarmak, yıllık 500 milyar dolarlık ihracat seviyesine ulaşmak, yüksek teknoloji ürünlerinin ihracattaki payının yüzde 20'lere çıkarılması gibi oldukça büyük hedefleri var. Bu hedeflerin yerine getirilmesi aynı zamanda, Türkiye'nin bölgesinde söz sahibi olabilmesi ve siyaset dünyasında nüfuzunun artması anlamına da geliyor. Bu noktada, belirlenen bu hedeflere ulaşılamaması adına Türkiye'nin üzerine gelinerek kalkınma süreci sekteye uğratılmak isteniyor."
ÖNEMLİ DÖNEMEÇTEYİZ
Tarihi süreç içerisinde sürekli tekrarlanan yıkıcı faaliyetlerin, yeni aktörler ve yeni manevralarla yeniden ülke gündemine sokulmaya çalışıldığının altını çizen Kaan, şöyle devam etti: "Özellikle 17-15 Aralık süreci ve 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye ekonomisine ağır darbe vurulmaya çalışıldı. Bunun son örneğini Rıza Sarraf üzerinden gerçekleştirilen 'kumpas davasında' da görüyoruz. Türkiye, dava üzerinden ekonomik hamlelerle ve kur oyunlarıyla zor durumda bırakılmaya çalışılıyor. Bütün bu girişimlere rağmen, hükümetimizin kararlı duruşu ve milletimizin desteğiyle ülkemiz istikrarlı büyümesini sürdürmeye devam ediyor. Bu noktada, bahsettiğimiz bu hedeflere varabilmek için Türkiye'nin bugün geldiği aşama çok önemli bir dönemeç. Bu aşamada faize dayalı mevcut sistemin ciddi bir şekilde sorgulanması gerekiyor." Ekonomik büyümenin Türkiye'nin refahı için çok önemli bir yer teşkil ettiğini fakat bunun tek başına yeterli olmadığını söyleyen Kaan, "Aslolan, ekonomik büyümenin yanı sıra, bunun adil paylaşımı ve toplumsal refah artışıdır. Çok iyi biliyoruz ki, faizli ekonomide sistemi değiştirmeden faizi değiştirmek mümkün olmayacaktır. Nitekim ülkemizin son yıllarda büyüme, enflasyon, bütçe açığı gibi göstergelerdeki önemli başarılarına rağmen, orta gelir tuzağı riskinin aşılamadığı bir gerçektir. Bu bağlamda maliye politikamızı 'faiz dışı fazla' esasından 'yatırım dışı fazla' esasına çevirmeye gayret etmeliyiz. Orta gelir seviyesinden yüksek gelire çıkmak için, ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması, uluslararası rekabet gücüne ulaşmak için kaliteli işgücünün sağlanması, orta yaş diye nitelediğimiz 24-50 yaş aralığındaki nüfusun aktif bir şekilde çalışma hayatına, üretim aşamasına dâhil edilmesi çok büyük önem taşımaktadır" şeklinde konuştu.
2023 İÇİN PROJELERE DESTEK VERECEĞİZ
Ancak bu koşullar altında hedeflerimizden sapmadan 2023'e giden yolda ilerleyebileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda gerekli kanunları yapmak için var gücümüzle çalışacağız. Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda önünü açacak projelere destek vermeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.