Nakitimiz olsa dünyayı titretiriz

KIĞILI için 2018, dünyaya açılma zamanı... "Bugün markamızla, üretim kalitemizle, satış ve pazarlama tecrübemizle Avrupa'dan bir farkımız yok. Dişe diş mücadele edebilecek kapasiteye ve bilgiye sahibiz. Tek eksiğimiz yeterli nakit yok. Bütün şirketlerin yeteri kadar bütçesi olsa dünyayı titretiriz" diyen Kiğılı, 10 yıl içinde Kiğılı markası başta olmak üzere birçok şirket ve markanın Türk bayrağını her yerde dalgalandıracağına inandığını vurguluyor. "Benim için de öncelikli hedef dünyaya açılmak, bir dünya markasına dönüşmek. 2023'te dünyaca başarılı 10 Türk markasının arasında olmayı hedefliyoruz" diyor duayen tekstilci.
YURTDIŞINDA büyümeyi ise "Avrupa'da Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere pazarında çok fazla marka var kayboluyorum" diye ifade eden Kiğılı, şöyle devam ediyor: "Bir pazara girmek için uzun süre gerekiyor. Bizim gidebileceğimiz en doğru yer şu anda Balkan ülkeleri; mesela Sırbistan, Makedonya, Bosna, Slovakya, Slovenya, Çekya, Romanya, Bulgaristan... Buralarda istediğimiz kadar altyapımızı kurabiliriz. Altyapıyı, sistemi ve ekibi kurmaya başladık. İlk olarak Belgrad, daha sonra Zagreb'e gireceğiz. Doğu'ya da yönelebiliriz. Bu durumda ilk hedef Tahran olur. Fakat İran pazarında hâlâ sıkıntı içerisindeyiz çünkü kayıt dışı ekonomi ve ciddi gümrük vergileri ile karşı karşıyayız. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde ilişkiler kuvvetlendirilmeli."
Sektörde yarım asırı deviren Kiğılı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı perakende sektörünün yaşayan tarihi gibi. Dededen gelme kumaş işini dev bir marka haline getiren 74 yaşındaki Kiğılı hâlâ günde 8 saat çalışıyor. Kiğılı'nın hikâyesi aynı zamanda Türkiye'deki perakende sektörünün gelişiminin de aynası gibi. Biz de bir duayenin ağzından sektörün geçmişini ve geleceğini dinledik. "Aile kökenimiz Bingöl'e bağlı Kiğı. Hâlâ 5 bin kişinin yaşadığı bir ilçe. Önce Erzincan'a sonra da Elazığ'a bağlanıyor Kiğı... En son da Bingöl, vilayet olunca Bingöl'ün ilçesi haline geliyor. Dedem 1930'larda Kiğı'dan Malatya'ya yerleşiyor. Malatya'da ufak tefek kumaş ticareti yapmaya başlıyor, 1938'de de resmi olarak şirket kuruluyor. Ailem, 1938'den 1952'ye kadar Malatya'da kaldıktan sonra İstanbul'a göç ediyor. Sultanhamam'da bugünün tabiriyle manifatura işiyle uğraşmaya başlıyorlar. 1938 yılında başlayan 80 yıllık maceranın 52 yılında bizzat ben bulundum. 1969'da Sultanhamam'da ailemden gizli olarak, (Maalesef genişlemeyi istemiyorlardı) hazır giyime girdim ve iş tutmaya başladı. 1969'da İstiklal Caddesi Mis Sokak'ta ailemden habersiz bugünkü Kiğılı mağazasını açtım. Babamın haberi bile yoktu. Gelince şaşırdı. Akşam aile meclisi toplandı ve dediler ki 'Bu çocuk işin başında durursa, aile mirasımız tükenir.' Aile büyükleri yaptıklarımın tuttuğunu görünce, eskisi gibi 'Ne yapıyorsun' lafları kesildi. İş iyi gitti. İstiklal Caddesi en önemli pazardı. Hem kumaş ticareti yaptım, hem hazır giyim yaptım. Hayatında hiç kumaş tutmayan, kumaş okşamayan biri olarak 1965 yılında babamdan Sultanhamam'daki kumaş mağazasını devraldığımda, mağazanın metrekaresi 100, çalışan kişi sayısı 5'ti. Bugün ise Türkiye'de 225 mağazayla 50 bin metrekarede, yaklaşık 2 bin çalışanımızla hizmet veriyoruz."
BABAM MAĞAZAYI KENDİ AÇIP KAPARDI BIZ EKRANDAN GÖRÜYORUZ
80 yıllık markanın hâlâ başında olan Abdullah Kiğılı, "Babam bundan 50 sene önce işi bana devrettiğinde, Sultanhamam'da bir küçük mağaza, 4 çalışanımız vardı. Babacığım mağazasını her akşam kendi açar, kendi kapatırdı. Kasanın anahtarı kendisindeydi. Kimseye itimadı yoktu. Adamcağız şimdi gelse, bu 200 tane mağazayı her sabah kim açıyor, kim kapatıyor. Kasanın anahtarı kimde der. Biz şimdi hepsini ekranda görüyoruz..." diye anlatıyor geldikleri noktayı. Kiğılı, şöyle devam ediyor: "Şu anda Türkiye'nin 70 ilinde varız, geriye 11 il kaldı yani... Bu yıl yeni ilaveler yapıyoruz. İstanbul'da 52 mağazamız var. Ankara'da 26, İzmir'de 7, Bursa'da 8, Antalya'da 6, Denizli, Konya, Kayseri ve Gaziantep'te de dörder mağazamız var. 1938'den bu yana 80 yıldır bu işi yapıyoruz, şirketimiz Türkiye ve global ölçekteki hızlı büyümesini sürdürüyor. 2017, bizim için büyümemizin artarak devam ettiği bir yıl oldu. Bugün Türkiye perakende sektörünün lider firmaları arasında olmanın gururunu yaşıyoruz. 2017'de bu geniş ağın yarattığı istihdam sayısı ise 2 bin 200'ü aştı. 2018'de de mağaza sayımızı artıracağız ama elbette bizim için geri dönüşü yüksek, pazarlama, satış ve itibar açısından katkı sağlayacak noktalara odaklanacağız. Eskisi kadar hızlı mağazalaşma taraftarı değiliz. Yenilerini açıyoruz; bize geri dönüşünün zayıf olduğunu tespit ettiğimiz mağazaları ise kapatmaktan çekinmiyoruz. Kârlı olmayan bir mağazayı tutmanın da bir anlamı yok."
80 MİLYONLUK ÜLKEDE İŞ DURUR MU?
Kiğılı sektörün geleceğinden ise umutlu: "Geleceğe ümitle bakıyorum. 80 milyonluk ülkede iş durur mu, daha da büyüyecek. Eskiden bir bakan açıklama yapınca, dolar tepetaklak olurdu. Şimdi bunların hiçbiri yok. Türkiye o kadar büyük bir ülke ki nereye gitseniz mağazalarımız var. Çark dönüyor. Şükrediyoruz. Yatırıma devam ediyoruz. Üzerime düşen daha çok istihdam ve vergi yaratmak."