1.2 milyarlık fedakarlık

2001 krizinin tetikleyicisi iken tek parti iktidarı ile yapılan reformlarla, ekonominin adeta lokomotifi haline kamu bankaları, 2019 yılının ilk ayında da farkını ortaya koydu. Çiftçilerin borçlarının yapılandırılmasından tüketicinin kredi kartı borcu sarmalından kurtulmasına, KOBİ'lerin finansman ihtiyacının karşılanmasından konut sektörüne sağlanan faiz desteğine kadar, sahip oldukları gücü ülkenin hizmetine sunmaktan tereddüt etmeyen kamu bankaları, tüm bunları yaparken sağlam bilanço yapısını da korudu. Takipteki kredi oranı sektörün çok altında olan kamu bankaları, 1.2 milyar liralık faiz gelirinden feragat ederek, ülke ekonomisine desteğini sürdürdü.

KREDİLERİ SIRTLADILAR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Ocak 2019'da toplam kredi hacmi, 2018'in aynı dönemine göre yüzde 12.6 artarak 2 trilyon 377 milyar liraya çıktı. Bu dönemde, kamu bankalarının kredi hacmi ise yüzde 22'lik artışla 826.5 milyar liraya ulaştı. Kredi hacminde son 1 yıldaki 266 milyar liralık artışın, yüzde 55'i yani 147 milyarı üç kamu mevduat bankası tarafından sağlandı. Bu dönemde kredi büyümesi yerli özel bankalarda yüzde 3 oldu.
TAKİPTEKİ KREDİ DÜŞÜK
Kredi kanalıyla ülkeyi finanse eden kamu bankaları, bunu yaparken, takipteki kredi oranında da sektörün çok altında kaldı. Sektörde yüzde 4.03, yabancı bankalarda yüzde 5.5, özellerde ise yüzde 4.71 olan takipteki kredi oranı, kamu mevduat bankalarında yüzde 3.12'de kaldı. Sektörde takipteki krediler 1 yılda yüzde 55 artarken, bu oran kamu bankalarında yüzde 42'de kaldı. Son bir yılda kredilerdeki artışın yüzde 55'ini kamu bankaları sağlarken, batık kredi artışında kamu bankalarının aldığı pay yüzde 22'de kaldı.
OLUMSUZ ALGI OPERASYONU ÇÖKTÜ
Kamu bankalarının ülke için elini taşın altına koyması, son dönemde kriz lobisini de harekete geçirmişti. Görev zararı yalanlarının yanı sıra, batık kredilerin de sektörün çok üstünde olduğu iddiaları, BDDK'nın ocak ayı bülteni ile tamamen çürütülmüş oldu. Sektörün net kârının yüzde 30 azaldığı bu dönemde, kamu bankalarının kârındaki yüzde 67'lik düşüşün temel nedeni, faiz indirimleri nedeniyle, yaklaşık 1.2 milyar liralık faiz gelirinden vazgeçmeleri oldu. Kamu bankaları, sektördeki diğer bankaların uyguladığı faiz oranına devam etseydi, net kârları yüzde 20 artarak 1.6 milyar lirayı aşacaktı. Düşük faiz politikası izlenmeseydi, kamu bankalarının faiz gelirleri 8.9 milyar TL yerine 10.1 milyar TL olarak gerçekleşecekti.