Enflasyon düşer, dış açık azalır

Ekonomik dengelenme süresinde makro ekonomik istikrarı yeniden sağlamak için kritik öneme sahip iki gösterge olan dış ticaret ve enflasyona dair yeni veriler açıklandı.
Dış ticarette ihracat nisanda yüzde 5.38 artarken, ithalatta yüzde 14.62 gibi sert bir düşüş yaşandı. Dış ticaret açığı yüzde 57.82 azalarak 2.8 milyar dolara geriledi. Dış ticaret açığının gerilemesi, düşen tüketim ve ara malları ithalatı ile ilgili konjonktürel bir durum.
Dış ticaret açığını yapısal olarak düşürebilmemiz için ihraç ettiğimiz ürünlerin katma değerini artırmalı ve ihracat pazarlarını çeşitlendirmeliyiz. Yıllardır yüzde 3.5-4 bandında takılı kalan yüksek teknolojili imalat sanayi ihracat payını, yukarı çekmemiz gerekiyor.
Geçen yıl bu zamanlar başlatılan ürün ve firma bazlı teşviklerin etkinliği yakından izlenmeli. Gerekli iyileştirmeleri yaparak seçici teşvik sistemi üzerinden ilerlemeye devam etmeliyiz.
Diğer yandan ihraç ürünlerinin pazarlarını genişletmenin yolu, ticaret diplomasisinin kapasitesini hem nicel hem de nitel olarak artırmaktan geçiyor. Ticaret müşavirleri ve ataşelerinin yol gösterici ve sorun çözücü olarak ihracatçılara vermesi gereken destek çok değerli.
Bölge uzmanlarının sayısının artırılması, ihracatçılarla rahat iletişim kurabilen diplomatların yetiştirilmesi ve ticaret diplomatlarının görev sürelerinin standart uygulamaların biraz daha üzerine çekilmesi, atılması gereken adımlardan bazıları...

Merkez Bankası enflasyon tahmini açıklandı!

BEKLENTİNİN ALTINDA KALDI
Merakla beklenen bir diğer veri olan enflasyonda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) nisan ayında beklentilerin altında artış gösterdi. Yıllık bazda tüketici enflasyonu yüzde 19.71'den 19.5'a geriledi. Çekirdek enflasyonda düşüşün sürmesi bir başka olumlu gelişme. Ramazandan dolayı gıda fiyatlarında mayıs ayında bir kıpırdanma yaşanması muhtemel olsa da yaz aylarında bollaşacak sebze ve meyve ile birlikte gıda fiyatları düşecektir. Baz etkisiyle birlikte yaz aylarında enflasyonda daha hissedilir düşüşler yaşanması beklenebilir.
Enflasyonla ilgili en büyük risk unsurunu maliyetlerdeki artış teşkil ediyor. Bunu aylık bazda yüzde 2.98 artan Üretici Fiyat Endeksi'nde görmek mümkün.
Son 2 aydır kurdaki oynaklığın maliyetlere ve dolayısıyla fiyatlara ne derece yansıyacağı ve yükselen petrol fiyatlarının önümüzdeki aylardaki seyri maliyet enflasyonu açısından belirleyici olacaktır.?
TRUMP'IN PETROL İKİLEMİ NE?
YIL başında 55 dolar civarında olan petrol fiyatları kademeli olarak artarak geçtiğimiz hafta 74 dolar seviyesine kadar yükseldi. Petrol fiyatları 1970'li yıllardan bu yana ABD'de seçmen davranışlarını etkileyen önemli bir faktör. ABD Başkanı Donald Trump, 2020 başkanlık seçimleri yaklaşırken petrol fiyatlarının 75 doların üzerine seyretmesinden memnun olmayacaktır. Trump petrol fiyatlarının hızla artması sonrasında geçtiğimiz hafta attığı tweet ile petrol zengini Körfez ülkelerini petrol üretimini artırmaları için baskı altına almaya çalıştı.
Trump petrol ile ilgili bir ikilem yaşıyor. Bir taraftan seçimi düşünerek petrol fiyatlarının yükselmesini istemiyor. Bir taraftan da arka bahçesi olarak gördüğü Latin Amerika'da pozisyonunu sağlamlaştırmak için Venezüella'yı ve stratejik önem atfettiği Ortadoğu'da kontrolü kaybetmemek için İran'ı baskılamaya çalışıyor. Önemli petrol üreticileri olan bu iki ülkeye karşı yürüttüğü dış politika petrol fiyatlarını yukarıya çekiyor. Trump, 2020 yaklaştıkça bu ikilem arasında bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Bu tercih petrol fiyatlarının kısa ve orta vadeli seyrini belirleyecek önemli bir etmen.