Seçim öncesi derman, sonrası ferman belediyeciliği

31 Mart yerel seçimleri sonrası AK Parti'den CHP ve HDP'ye geçen belediyelerde yaşanan işçi kıyımı, söz konusu belediye başkanlarının halkın ve sendikaların seslerini duyurma çabalarına kayıtsız kalarak işçileri görevlerine geri almaması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor. Seçimlerden hemen sonra başlayan sendika değiştirme baskısı sonucu Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalardan 17 bin, Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı sendikalardan 7 bin civarında çalışan istifa ettirildi. Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, seçimler öncesinde 'Mart'ın Sonu Bahar' denilerek propaganda yapıldığını ancak mart sonunda emekçiler boyutunda martın sonunun kışa çevrildiğini, işten çıkarma, sendikal baskı ve sürgünlerin devam ettiğini söyledi.
EMEKÇİ HEDEFTE
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi verdiği sözleri yerine getirmesi için çağrı yapan Yalçın, "Seçim öncesi derman, seçim sonrası ferman belediyeciliği yapmak' hiçbir siyasi harekete yakışmıyor" dedi. Hiçbir siyasi oluşumun emekçiyi hedef almaması gerektiğinin altını çizen Yalçın, " İşe iadelerin sağlanması, sendikal baskı ve sürgünlerin son bulması gerek. Emek mücadelesinin kucaklanması gerekiyor, kundaklanması değil" diye konuştu.
HAK-İŞ'TE ARSLAN YENİDEN BAŞKAN
Hak-İş'in 14. Olağan Genel Kurulu'nda genel başkanlığa Mahmut Arslan yeniden seçildi. Konfederasyon tüzüğünün değiştirildiğini belirten Arslan, bununla yeni bir heyecan, anlayış ve motivasyonu oluşturacaklarını ifade etti. Arslan, "Hak-İş, gerçekten bağımsız, özgür ve bu ülkenin yüz akı bir kuruluştur. Bunun altını çizerek söylüyorum. Hiçkimsenin arka bahçesi, yandaşı, oyundaşı olmadık ve olmayacağız. Bu bağımsızlık karakterimizi hiçkimseye teslim etmeyiz. 2013'te 160 bin üyemiz vardı. Bugün 500 bin üye ilave ettik. Bu büyük bir değişimin büyük bir başarıyla yönetimi demektir. Bu kolay bir iş değildir" değerlendirmesinde bulundu.