Küresel e-spor pazarını neler bekliyor?

Para Dergisi'nden Ali Efe İralı'nın haberine göre, Bu yılki Tüketici Teknolojileri Birliği CTA'nın üstlendiği CES (Tüketici Elektroniği Fuarı) 2020, çok önemli atılımlarla birlikte geldi. Sony, panoramik cam yapısına sayısal ortamı adapte ettiği aracını, Philips geliştirdiği sayısal tabanlı sağlık uygulamalarını, LG silindir biçimde yuvarlanabilir televizyonunu tanıttı. Bunların yanında özellikle Hintli genç işadamı Pranav Mistry'nın, üzerinde Samsung ile ortaklaşa çalıştığı NEON projesi de CES'te yerini aldı. Uygulanabilirliği üzerinde henüz tam bir berraklık olmasa da, insana en yakın gerçekçi (fotogerçekçi) görseli sunan sesli sohbet robotlarından söz ediyorlar. Eldeki örnek görüntüleri o kadar sahici bir izlenim bırakıyor ki; sanal gerçeklik için sonsuza yakınsayan ama asla tam anlamıyla gerçeğin yerini alamayacak olma fikrini de adeta şüpheye düşürüyor. Peki, bu tip gelişmelerin oyun sektörü ve e-spor üzerindeki etkileri ne olacak; biraz da buna bakalım…

GELECEKTEKİ STADYUM: SANAL GERÇEKLİK

Yaklaşık 60 yıldır üzerinde çalışılan bir teknolojinin üçüncü nesil diyebileceğimiz ürünleri, müthiş bir pazarlama refleksiyle bugün kalıcı biçimde pazardaki yerini aldı. Tabii ki gözlüklerden bahsediyoruz. Ama sanal gerçekliği tarif ederken, oyunların bizatihi kendilerini bu anlamda yorumlamak daha doğru. Kullanılan araçlar ise, artırılmış gerçekliğin birer unsuru. Gerçeklik hissinin artırılması da, başta e-spor ya da etkileşimli simülasyon ortamları için biçilmez kaftan. Çünkü mücadelenin gerçekliğinin artmasının, sistemin içerisinde kalma süresini de uzattığı pek çok akademik yayın tarafından sıklıkla dile getiriliyor. Bunu görenler de, doğrudan sanal gerçeklik ortamına odaklanmış fiziki üretim çabalarına hız veriyor. Bilardo üreticilerinin isabetli vuruş imkânı tanıyan artırılmış gerçeklik simülatörleri sunmaları, Formula 1 markalarının sürüş simülatörlerini kullanmaya teşvik etmeleri, tenis ve golf raketi ve sopası üreticilerinin sektöre reklam ya da destek adı altında açıktan sermaye girişi sağlıyor oluşu bu durumu destekler nitelikte. Sektörün merkezinde yer alanlar için de durum aynı. Dünyanın en büyük yonga üreticilerinden olan Nvidia'nın, 2019'da borsada yaşadığı kayıpların ardından başvurduğu "alternatif arama süreci" buna örnek olarak gösterilebilir.

2020'de de e-sporculara odaklanan çalışmalar yapacaklarını ve daha keyifli, başarıya götüren ürünler sunacağını defalarca kez dile getirdi. Dolayısıyla, teknolojinin fiziki üretici konumunda yer alan devlerin sanal gerçekliğin herhangi bir alanına yatırım yapması alışageldik etkilerin ötesinde durumlara yol açacaktır. Donanım için yazılımdan, yazılım için donanıma devrinin son halkasını da bu sayede göreceğiz gibi. Gerçeklik hissinin maksimize edildiği ve donanım pazarının yeniden şekillenmeye başlayacağı bir 2020'ye de hazırlanılması gerektiği kanaati hâkim.

ÇİN, DOMİNE ETMEKTE KARARLI

2019'un ilk çeyreğinde, Uzak Doğu'dan gelen Alibaba hamlesi ile e-spor pazarının gidişatında büyük yükselişler olacağına dair izlenimler
güç kazanmıştı. Hindistan menşeli Times Internet isimli teknoloji firmasıyla protokol imzalayan Alibaba'nın, e-spor istatistikleri
üzerinde ortak çalışmalar yapacaklarına dair bilgi edinmiştik. Alibaba'nın bu hamlesi ardından, küresel çapta e-spora yönelik mental ihracatını sürdüren Çin'e özellikle yayıncılık anlamında bir tepki kanalı da oluşuyor. Uzak Doğu'nun Twitch TV'si olan Douyu International firmasının kredi notunun, çeşitli kredi değerlendirme kuruluşları tarafından elbirliğiyle düşürülmeye gittiği duyuruldu Aralık ayında. Seeking Alpha ve Benzinga gibi bazı yabancı kaynaklarda, haddinden fazla değerli görünüyor şeklinde yorumlar görülüyor. Öte yandan, Amerika orijinli şirketlerden Douyu'ya yönelik
yatırım talepleri de gelmiyor değil. Bir yandan notu düşürülen bir sistem ve karşısında daha küresel bir dev olan Twitch TV.

Temel fark sadece destekleyenleri ya da hedef kitleleri değil. Yayın içerikleri de oldukça farklı. Twitch TV'nin şova kayan unsurlarından öte, Douyu daha çok oyuna ve e-sporun kendi teknik bağlamına odaklanıyor. Dolayısıyla, kazanç noktaları da aynı şekilde amatör ve profesyonel oyuncular arasında farklı bir dağılıma sebebiyet veriyor. Bunun yanında uluslararası bir dil ve karşısında belirli bir kitleye hitap eden bir dilin arayüz savaşından da söz edilebilir. 2020'de benzer yayın kanallarının içerisinden Netflix'in yükselişine benzer bir yükseliş göremesek de, seyirci kitlelerinde farklılaşmalar yaşanacağını görecek olduğumuzu söyleyebiliriz. Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim…