Merkez faizi değiştirmedi

Pandemi döneminde izlediği parasal genişleme ile ekonomideki toparlanmanın fitilini ateşleyen, ağustos ayının ilk haftasından bu yana ise normalleşme adımlarına başlayan Merkez Bankası politika faizini değiştirmedi. Banka, dün ayrıca reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankalar için TL ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarını artırdı. Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8.25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. 25 Temmuz 2019-21 Mayıs 2020 arasındaki 9 toplantıda politika faizini bin 575 puan indirerek yüzde 24'ten 8.25'e çeken Merkez Bankası, dünkü kararla birlikte son üç toplantıda faiz değişikliğine gitmemiş oldu.
FONLAMA MALİYETİ ARTIYOR
Merkez Bankası, pandeminin etkisiyle martta PPK toplantısını öne çekip 100 baz puan indirim yapmıştı. Mart-nisan ve mayısta toplamda 2.5 puanlık faiz indirimi gerçekleştirilmişti. Merkez Bankası son üç haftada fonlama kompozisyonunu değiştirerek ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yüzde 7.5'den 9.31'e yükselterek, piyasadaki fazla likiditeyi, sistemde likidite açığı yaratmadan çekip, enflasyonda talep yönlü baskıyı azaltmaya çalışıyor.
DÖVİZDE ÇÖZÜLME
Merkez Bankası normalleşme adımlar ile aynı zamanda TL'nin cazibesini artırıp dövizdeki dalgalanmayı azaltmayı da hedefliyor. Özellikle son 1 haftada atılan bu adımların sonuçları da kısmen alınmaya başlandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, 13 Ağustos'ta 244 milyar 973 milyon dolar döviz tevdiat hesapları, 2 işlem gününde 2 milyar 782 milyon dolar azalarak 2541 milyar 191 milyon dolara indi. Bu iki günde şirketlerin döviz hesaplarındaki çözülme 3 milyar 273 milyon dolar oldu.

TOPARLANMA GÜÇ KAZANDI
PPK sonrası yapılan açıklamada, kademeli normalleşme adımları ile birlikte iktisadi faaliyette mayısta başlayan toparlanmanın güç kazandığına dikkat çekildi. Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengeleneceği bildirildi. Salgın dönemine özgü finansal düzenlemelerin kademeli olarak normalleştirilmesi ve son dönemde likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarının, makrofinansal istikrarı destekleyeceği kaydedildi.
GÖZLER ENFLASYONDA
Enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını bildiren Merkez Bankası, "Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir" açıklamasında bulundu.
ZORUNLU KARŞILIKLAR ARTIRILDI
MERKEZ Bankası, normalleşme yönünde dün önemli bir adıma daha imza attı. Reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankalar için Türk Lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranları artırıldı. 18 Temmuz'da normalleşme süreci çerçevesinde yabancı para zorunlu karşılık oranlarını tüm bankalar için 300 puan artıran Merkez Bankası, dün de, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların yabancı para zorunlu karşılık oranlarının, tüm vade dilimlerinde geçerli olmak üzere, kıymetli maden depo hesapları için 700 baz puan, diğer tüm yabancı para yükümlülükleri için ise 200 baz puan artırılmasına karar verdi. Banka ayrıca, reel kredi büyümesi koşullarını sağlayan bankaların Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının 6 aya kadar vadeli tüm mevduat/ katılım fonu yükümlülükleri ve 1 yıla kadar vadeli diğer yükümlülükleri için 200 baz puan, 3 yıla kadar vadeli diğer yükümlülükleri için ise 150 baz puan artırılmasına karar verdi. Alınan bu kararlarla, piyasadan yaklaşık 17 milyar Türk Lirası ve 8.5 milyar dolar karşılığı döviz ve altın cinsinden likiditenin çekilmesi bekleniyor. Böylece pandemi sürecinde 17 Mart 2020'den bu yana zorunlu karşıklarda yapılan indirimlerle piyasaya verilen 17 milyar dolarlık likidite geri çekilmiş olacak. Bu düzenleme ile Merkez Bankası'nın rezervlerinin artması, kredi maliyetlerinin yükselmesi bekleniyor.