Cumartesi 27.03.2021 13:02
Son Güncelleme: Cumartesi 27.03.2021 13:02

"Işıkları kapat, değişimi düşün"

Küresel iklim krizi farkındalığı için 14 yıldır uygulanan “Dünya Saati” etkinliği kapsamında bugün ışıklar “Değişim” için 1 saat kapatılıyor. Etkinlik bu gece 20.30-21.30 saatleri arasında gerçekleşecek. Uzmanlar, herkesi ışıkları kapatıp iklim krizinin tehdit ettiği Türkiye ve dünya için neler yapılabileceğini düşünmeye çağırıyor. Güneşi, enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olan Türkiye’nin potansiyeli büyük. Kuraklıkla mücadele için arıtma tesisleri kurabilecek denizi, yenilenebilir enerji için rüzgarı var. İhtiyaç duyulan finansman için de uygun kredi müzakereleri sürüyor.

Türkiye'de etkinliğe öncülük eden Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, "Bugün harekete geçmezsek, hiç de uzak olmayan bir gelecekte iklim krizinin çok daha şiddetli etkileriyle yüzleşeceğiz" diyor. Pasinli'ye göre; dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan Türkiye kuraklık başta olmak üzere iklim krizinin etkilerini en ciddi ölçüde yaşaması beklenen Akdeniz Havzası'nda yer alıyor. Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelede, düşük karbon ekonomisine geçiş ve enerji dönüşümü sürecinin dışında kalmaması gerekiyor.

Aslı Pasinli
Peki iklim değişikliği farkındalığı niye önemli? Harekete geçilmezse gelecekte yüzleşilebilecek iklim değişikliği etkileri neler olabilir? Çoğumuzun "Mevsimler yer değiştirdi", "Hortum", "Rekor sıcak" ve "Aşırı yağış" gibi başlıklarla ele aldığı iklim krizi, sadece değişen hava şartlarından ibaret değil. Bu sorulara karşılık olarak su, tarım, çevre, enerji, sağlık, biyoçeşitlilik vb. geniş bir etki alanına işaret eden çeşitli cevaplar vermek mümkün. Uzmanların son günlerdeki değerlendirmeleri de bu noktada fikir veriyor:

Mehmet Emin Birpınar
TÜRKİYE ÇEVRESİNİ KİRLETMEK İSTEMEYEN BİR ÜLKE
Türkiye'nin iklim başmüzakerecisi olan, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, iklimsel nedenlerle kıyı bölgelerinin su altında kalacağını ve bu durumun dünyada iklim göçlerini başlatacağını söylüyor. Aklında hala "İklim gerçekten değişiyor mu?" sorusu olanlara bir örneği var: Tuba adı verilen kaplumbağa… Sıcak suda yaşayan ve deniz suyunda ciddi derecede ısınma olduğunu gösteren bu kaplumbağa, çip takıldıktan sonra Muğla'da denize bırakıldı. Pandemi süresince denizden hiç çıkmadı. Arnavutluk'a kadar gitti. Kayıtlara göre; dünya tarihinde ilk kez bu kadar kuzeye gitti. Sera gazlarının artmasının beklenmedik tehlikelere yol açtığını ifade eden Birpınar, iklim değişikliği kapsamındaki Paris Anlaşması'nı imzalayan ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğunun altını çiziyor. Ve ekliyor: Biz diyoruz ki iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye çevresini kirletmek istemeyen bir ülke. Ama bizim nüfusumuz fazla… Biz yenilenebilir enerji yapalım; rüzgar santralleri, jeotermal yapalım, arıtma tesisleri yapalım. Bunun için finans lazım.
Uluslar arası bankaların Türkiye'ye ucuz kredi vermek istediğini ancak "Siz kendinizi gelişmiş ülke sayıyorsunuz, dolayısıyla bu fonlardan yararlanamazsınız" denildiğini belirten Birpınar, Meksika, Katar, Güney Kore ve Çin yararlanabiliyorsa Türkiye'nin de yararlanabileceğine işaret ediyor. Müzakereler de sürüyor.

Ord.Prof.Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi
GÜNEŞ ENERJİSİ VE DENİZ SUYU ARITMA TESİSİ
Dünyada yenilenebilir enerji kaynakları çalışmalarıyla tanınan bilim insanı Ord.Prof.Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi ise güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla Türkiye'nin dışa bağımlılığının önlenebileceğini düşünüyor. Johannes Kepler Üniversitesi'nde "Fizikokimya" Ensitütü Başkanı olan Sarıçiftçi, "Türkiye'nin geleceği için güneş enerjisi çok önemli, tüm enerjisi güneşten sağlanabilir" diyor. Plastik organik güneş pilleri hakkında ilk patent ve yayın sahibi olan Sarıçiftçi'ye göre; Türkiye ekonomisinin en büyük rakamları enerji ithalatından kaynaklanıyor. Enerji ihtiyacı için 100 milyar doların üzerinde para çıkarmak lazım ki istenilen enerji satın alınabilsin. Bu dışa bağımlılık ve cari açık getiriyor. Halbuki Türkiye'nin güneşi, enerji ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede. Bilim insanının su susuzluk tehdidiyle ilgili önerisi ise umut verici.

"Kuraklık can acıtacak şekilde geliyor, Türkiye'yi vuracak" diyen Sarıçiftçi, acilen "Deniz suyu arıtma tesisi" tavsiye ediyor. Sarıçiftçi şunları söylüyor: Önümüzdeki yıllarda küresel ısınmanın, iklim kaymasının sonucu olarak kuraklık Türkiye'yi vuracak. Bundan en ufak bir şekilde kaçmanın ihtimali yok. En önemli konu su. Suyu elde etmek için denizlerimiz var, yeteri kadar su var. Bu suyu arındırıp kullanabiliriz. Sahil kentlerinde vatandaşlar, belediye, bakanlık bir araya gelip acilen deniz suyu arıtma tesisleri yapması lazım. Bu sistemlerin çalıştırılması için enerjiye ihtiyaç var. Güneş enerjisinden, rüzgar enerjisinden elde ettiğimiz enerji ile su arındırmak çok önemli. Can alıcı konulardan biri bu olacak. Su arındırma çok önemli hale gelecek. Milyonlarca kişi kuraklıktan kaçacak ve iklim göçmeni olacak. Türkiye de bundan etkilenecek, hazırlıklı olmak, bilincine varmak lazım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.