5G’ye yerli ve milli imkânlarla geçeceğiz

Turkuvaz Medya Grubu bünyesindeki SABAH Gazetesi ve A Para'nın düzenlediği Türkiye 2023 Zirvesi'ne katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5G ile ilgili ciddi çalışmalar olduğunu söyledi. 5G'ye geçmeden önce fiberoptik altyapının artırılması gerektiğini ifade etti. Karaismailoğlu, "Şu anda 440 bin km'nin üzerinde fiber altyapımız var ama yeterli değil. Bunu artırarak devam ettirmemiz gerekiyor. En önemli amacımız 5G'ye yerli ve milli imkânlarla geçmemiz. O yüzden Ankara'da bir 5G haberleşme kümelenmesi kurduk" dedi.
5B UYDU İMALATI TAMAM
2021'in ilk aylarında TÜRKSAT 5A uydusunun fırlatıldığını hatırlatan Karaismailoğlu, "Şu an dünyanın neredeyse üçte birine hizmet veriyor. 5B uydumuzun da imalatları tamamlandı. Fırlatmak üzere yola çıkmak üzere. İnşallah onu da 2022'nin ilk ayında fırlatmayı düşünüyoruz. Onun yanında bizim yerli milli uydumuz TÜRKSAT 6A için Ankara'da çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Amacımız onu da 2023'ün ilk aylarında uzaya göndermek. Onu uzaya gönderdiğimizde biz artık uzayda kendi uydusuyla temsil edilen ilk 10 ülkeden biri olacağız. Biz Anavatan, Mavi Vatan ve Uzay Vatan'ın hiçbirini birbirinden ihmal etmiyoruz" diye konuştu.

160 MİLYAR EURO YATIRIM
2002'den bugüne Türkiye'de destansı bir mücadele verildiğini ifade eden Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "2002'de Türkiye'de 6 bin km bölünmüş yol ağı, sadece 26 tane havalimanınız var. Kamu özel işbirliğini en faydalı kullanan ülkelerden biridir Türkiye. 19 yıldır 30 milyar euroluk kamu özel işbirliği projesi yaptık. Ama biz son 19 yılda bakanlık olarak 160 milyar euroluk bir altyapı yatırımı yapmışız. Bunun yüzde 20'lik kısmı KÖİ'dir. Geri kalan yüzde 80'lik kısmı kamu özel işbirliğine uymayan projelerdir. Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki kamusal projelerdir. Mesela Kuzey Marmara Otoyolu 8 milyar dolarlık bir projedir. Siz 8 milyar dolarlık bir projeyi bütçe imkânlarıyla ne kadar zamanda bitirebileceksiniz. 2002'ye gelindiğinde Bolu Dağı Tüneli'nin yüzde 30'u yapılabilmişti. Tamamen yabancı müteahhitler tarafından yapılmış paralar gitmiş ama ortada proje yok. 12 yıl gecikmiş projenin Türkiye'ye ne faydası var. Sadece bu tünelin gecikmesinin Türkiye'ye bedeli 400 milyon dolardır."

KAPI DIŞARI ÇIKILAMAZDI
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 2027'de işletme süresinin biteceğini hatırlatan Karaismailoğlu, "Bu yapıların işletme masraflarının hepsi de işletmeciye aittir. Bu masrafları da küçük görmeyelim. Nerdeyse yapım maliyeti kadardır. Düşünsenize Avrasya Tüneli yok, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yok. Millet kapısından dışarı çıkamazdı. İstanbul'da 1994 yılında 1 milyon araç vardı. Ama trafik sıkışıklığı bugünden fazlaydı. Çünkü araç yolları belliydi. Eğer bu projeleri yapmasaydık, tamamen kilitlenmiş bir İstanbul olacaktı" diye konuştu. En başarılı projelerden birinin İstanbul Havalimanı olduğunun altını çizen Karaismailoğlu, "Ekonomik değeri sıfır olan 170 milyon metrekare alan. Siz burayı devletten bir kuruş bile çıkmadan 10 milyar euroluk bir yatırımla, 200 bin kişinin çalıştığı bir istihdam alanına dönüştürüyorsunuz. Bir de işletmeci burayı işleteceği 25 yılda da 22 milyar euroluk devlete kira ödeyecek. 2019'da garanti edilen yolcu sayılarını aştığı için 22 milyon euroluk da devlete katkı sağladı" diye konuştu.
HAVALİMANI METROSU 2022'NİN İLK AYLARINDA HİZMETTE
İSTANBUL'DAKI metro projelerinin önemli bir kısmını üstlendiklerine değinen Karaismailoğlu, "Şu anda İstanbul'da 103 km'lik metro yatırımımız var. Onlardan en önemlisi, Gayrettepe-Havalimanı metrosu. Türkiye'deki en hızlı metro olacak. Pazartesi bu trenin testlerine başlıyoruz. Kağıthane'den havalimanına kadar trenle gideceğiz. Onu da önümüzdeki yılın ilk aylarında açmayı planlıyoruz. Bunun devamı İstanbul Havalimanı- Başakşehir-Halkalı. Bu da 31.5 km. Gayrettepe'den Halkalı'ya kadar 70 km'dir. Kadıköy-Kartal hattının Sabiha Gökçen'e uzatılmasıyla birlikte, aralardaki mahalleleri de metroya kavuşturacağız. Önümüzdeki yılın ilk aylarında hizmete açılacak. 103 km'lik metro hattının para karşılığı 60 milyar liranın üzerindedir" dedi.
KANAL İSTANBUL LOJİSTİK ÜS OLACAK
KANAL İstanbul'un dünyanın en büyük projelerinden biri olduğuna dikkat çeken Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanal İstanbul olmazsa olmazlarımızdan biri. Şu anda dünya ticaret hacmi 12 milyar ton. Bunun 2035 yıllarında 35 milyar tona ulaşması bekleniyor. Bu küresel hareketlerin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılıyor. Süveyş Kanalı'nda bir geminin kanala oturmasının dünyaya bedeli 9.6 milyar dolar oldu. Bunları yaşamamak için mega proje yapmak zorundayız. Kanal İstanbul çevresel etkileri oldukça fazla olacak bir proje değil. Zaten yüzde 70'i doğal kanal niteliğinde. Geri kısmında toprak hareketliliği olacak. Bu hareketlenme de İstanbul Havalimanı kadar olmayacak. Bu sayede Terkos Gölü'nü güvenli hale getireceğiz, Karadeniz'e lojistik liman yapacağız. Küçükçekmece gölündeki yat limanları, bir lojistik üs olacak."