Arçelik dünyada ilk üçe göz dikti

9 ülkede, 28 fabrikada, 43 bin çalışanıyla büyümesini sürdüren Arçelik, dünyada ilk üçe girme hedefiyle yoluna devam ediyor. Arçelik'in hayal gibi gelen büyüme seviyelerine ulaştığını söyleyen Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu, basınla yaptığı sohbet buluşmasında "Tam anlamıyla global bir şirket olduk. Hedefimiz bunu çok daha ileriye taşımak. Tüm dünyada yüzde 3.4 olan pazar payımızı 5 yılda 4.8'e çıkardık. Yeni satın almalarla büyümemizi sürdürerek dünyada ilk üç oyuncudan biri olmayı hedefliyoruz" dedi. Küresel hedefleri içinde Türkiye'nin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Bulgurlu, "Türkiye'de üretimin yüzde 69-70'ini yapıyoruz. Yani Arçelik'in beyni ve kalbi Türkiye'de. Yurtiçinin yan sıra dışarıda da çok hızlı büyüyoruz" şeklinde konuştu.
HITACHI'DEN 1 MİLYAR DOLAR KATKI
Bu yılı hem satın almalar hem de organik büyüme dolayısıyla çok bir büyüme ile kapatacaklarını söyleyen Bulgurlu, "Ciromuza 1 milyar dolarlık katkı sunan Hitachi satın almamız Asya Pasifik'teki etki alanımızı çok genişletti, birçok pazarda çift haneli pazar payına ulaştık. Asya ve Asya Pasifik en önemli faaliyet alanlarımızdan biri oldu. Stışlarımızın yüzde 40-45'ini gerçekleştirdiğimiz Avrupa'da birçok pazarda lideriz. Amerika'da da işimiz çok başarılı büyüyor" dedi. Hakan Bulgurlu, bu yıl 180 milyon eurosu Türkiye'de olmak üzere toplamda 220 milyon euro tutarında yatırım yaptıkları bilgisini verdi.
KARBON NÖTR STATÜSÜ KAZANDIK
Arçelik'in iş modeli olarak sürdürülebilirlik, küresel büyüme atılımları ve kültür dönüşümü olarak üç ana konuya odaklandığını söyleyen Bulgurlu, "S&P Global Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi'nde, 2017 ve 2018'de Türkiye'den DJSI Gelişmekte Olan Piyasalar kategorisinde üst üste iki yıl listelenen tek sanayi şirketi olduk. Kapsam 3 emisyonlarımızı 2030'a kadar yüzde 50.4 azaltmayı taahhüt ediyoruz. Üretim tesislerimiz, yeterli karbon kredisi elde ederek 2019 ve 2020 mali yıllarında karbon nötr statüsünü kazandık" dedi.
YABANCI GÜVENMEDİĞİ PAZARA GELMEZ
Kurla ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bulgurlu, "Elbette bu kadar yüksek devalüasyon sağlıklı değil. Türkiye'nin güçlü insan kaynakları ve bulunduğu coğrafya itibarıyla ciddi avantajları var. Ben olumlu düşünüyorum. Örneğin BBVA'nın Türkiye'ye 2.5 milyar euro yatırmasını çok önemli buluyorum. Buna sadece ucuz olduğu için yatırım yapıyor diye bakmak doğru değil. Güven olmazsa gelmez" dedi.