Poşet geliri markete değil geri dönüşüme aktarılmalı

A Para'da yayınlanan KOBİ Platformu programında plastik sektöründe özellikle poşet kullanımıyla ilgili tüketici bilincini artırmaya yönelik yapılan çalışmalar ele alındı. Hande Özdemir Gül'ün sunduğu programa konuk olan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, birkaç yıl önce alışveriş noktalarında poşetlerin parayla tüketiciye sunulması için kanun düzenlendiğini hatırlatarak, "Amaç şuydu; bilindiği gibi poşetler çok hafif ve uçabilen malzemeler. Çöpe atılmadığı takdirde çevre kirliliğine neden oluyor. Bu noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu düzenlemeyi hayata geçirerek tüketim kısıtlamasını sağladı. Poşetlerin satıldığı perakende satış noktalarında çok ciddi bir azalma oldu. Bizim özellikle plastik sektörü olarak beklentimiz, plastiklerin bilinçli tüketilmesi ve özellikle de atık haline geldikten sonra geri dönüştürülmesiydi" dedi.

PAGEV Başkanı Eroğlu: "Poşet geliri markete değil, geri dönüşüme aktarılmalı" | Video

İKİ NOKTA ÖNEMLİ

Yavuz Eroğlu, bu noktada iki önemli nokta olduğuna dikkat çekerek, şunları anlattı: "Bir tanesi, çözüm yolu olarak depozito vb. sistemlerin kullanılmasının katkı vereceğini düşünüyorduk. İkincisi de alışveriş poşetlerinin bilinçli tüketimiyle alakalı elde edilen gelirin marketlere değil de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın geri dönüşümü artırmak üzere yürüttüğü projelere harcanmasıydı. Son üç senede her sene poşet fiyatının artması gerekiyordu. Ancak bakanlığımızla yaptığımız görüşmelerle bu fiyatın artmaması bunun yerine de artan kısmın sadece bakanlığa giden kısmın olması, marketlere giden kısmın da azalması talebimiz vardı. Bu uygulamaya geçti. Umuyoruz ki önümüzdeki sene marketlere alınan bedelin hiçbir kısmı kalmayacak."

SEKTÖRE HAMMADDE GİRER

Plastiklerin değerinin geri dönüştürüldüklerinde ortaya çıktığını belirten Yavuz Eroğlu, "Biz tüketici olarak onları kullanıyoruz. Bundan sonra geri dönüşümü önemli. Türkiye'de çok güçlü bir geri dönüşüm endüstrisi var. Bu endüstri de atık bulmakta zorlanıyor. Atık yönetim sistemiyle geri dönüşüme verdiğimizde sektöre hammadde sağlamış oluyoruz" dedi. Eroğlu, bu konuda yapılan çalışmaları şöyle anlattı:

"Toplanan atık plastik poşetlerin geri dönüşümüyle alakalı sektörün güçlenmesi adına bir takım çalışmalar var. Türkiye'de kaynağında ayrı toplama sisteminin geliştirilmesi, poşet dahil tüm plastiklerin geri dönüşümüne katkı verecek. Depozito sistemi, 2022 yılında devreye giriyor. İlk başta şişelerde başlayacak. Türkiye'de her yıl 20 milyara yakın şişe tüketiliyor. 9 milyarı da pet şişelerden oluşuyor. Bunların geri dönüşümüyle birlikte Türkiye'de bir bütün olarak geri dönüşüm anlamında ekonomiye katkı yapacağız. Ayrıca atıklarımızı geri dönüştürerek çevremizi de koruyacağız."

YILDA 50 BİN ÖĞRENCİYE EĞİTİM

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın geri dönüşüm konusunda tüketici bilincini artırmaya yönelik önemli çalışmaları bulunduğuna dikkat çeken Yavuz Eroğlu, "Hem eğitim noktasında hem de mevzuatsal anlamda çalışmalar yapılıyor. Ama bunun ötesinde biz sektör olarak da çeşitli çalışmalar yapıyoruz. PAGEV'in bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kuruluş olan PAKÇEV ile çalışmaları var. 7 senede 50 bin öğrenciye geri dönüşüm eğitimi verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sektörümüzle istişare içinde çalışmasının da bugünkü başarıyı getirdiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

MAKİNE iHRACATI 1 YILDA YÜZDE 30.4 ARTTI

KOBİ'lerin ihracata katkısı artarak devam ediyor. Erensan Atlantic CEO'su Ali Eren, makine sektörünün ihracat performansının göz kamaştırıcı boyutta olduğunu aktararak, "İhracat rakamlarına baktığımızda ocak-eylül döneminde geçen yıla göre dolar bazında yüzde 30.4 artış yaşandı. 2019'a göre de yüzde 17.6'lık bir artış var. Reel artış olarak bakıldığında 2020'ye göre bu yıl yüzde 24 civarında bir artış söz konusu" diye konuştu. Son yıllarda performans kriterine önem verdiklerinin altını çizen Ali Eren, "Satılan malın, kilogramını kaça sattığınız da önemli. Kilogramı 5.5 dolar iken, 5.8 dolara taşıdık. Bunun içerisinde, marka değerinden ziyade hammadde fiyatlarındaki artışın yansıdığını düşünebiliriz. Performans değerlerimiz bu şekilde seyrediyor" dedi.

Sanayi sektör olarak başarısız dönemlerde olaylara analitik yaklaştıklarını anlatan Ali Eren, "Makine sektörü zaten analitik bir sektör. Bütün tabiat kanunlarına, fiziğe dikkat etmeniz lazım. Aksi takdirde büyük sorunlar yaşanır. Dolayısıyla biz işletmelerimizin durumuna da aynı şekilde yaklaşıyoruz. İşler kötüye gitmeye başladığında hemen rakamlara bakarız ve nedenlerini araştırırız. Bunu işler iyiye gittiği zamanda yapıyoruz. Burada üç tane sebep var. Jeopolitik, kur etkisi ve pandemi etkisi var" diye konuştu.