Giriş Tarihi: 21.2.2024

Sanayi için sigorta seferberliği

Yaşanan depremler sanayinin sigortalanmasındaki eksikliği ortaya çıkardı. Sigortacılar ve sanayiciler seferberlik başlattı. Depremde ekonomik hasarın yüzde 5’i sigortalıyken, bu oran dünyada yüzde 30’larda

Sanayici ve sigorta sektörü özellikle depremden sonra gündeme daha da oturan sigortalılığın yaygınlaşması için bir araya geldi. İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı kapsamında "Türkiye'de Sanayinin Sigortalanması- Sorunlar ve Çözüm Önerileri" paneli düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sigortacılık alanındaki yükselişin siyasi güven ve istikrar ortamında devam ettiğini, sigorta vesilesiyle risklere karşı önlem alınırken, aynı zamanda tasarruf yoluyla ekonomiye ve yatırımlara katkı sağlandığını dile getirdi. Firmaların ticari ve sınai faaliyetleri sürecinde karşılaşacakları riskleri etkin bir şekilde yönetebilmek için sigortanın korumasına ihtiyaç duyulduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu: "Sigorta koruması olan bir işletme hasar durumlarında hızlıca toparlanarak, yeniden faaliyetlerine başlayabilmektedir. Ancak reel sektörde sigorta araçlarının yeteri kadar benimsenmediğini görüyoruz. Aslında genelde de öyle bir sıkıntımız var. Sigortacılık sektörü henüz arzu ettiğimiz yerde değil maalesef. Burada, sigortalılık bilincini, sigortacılığın hem sosyal hem de ekonomik hayatımızdaki kıymetini daha fazla kesimlere yaymak durumundayız."
YÜZDE 51 SİGORTA YAPTIRAMADI
TOBB tarafından 2023'te sigorta teminatı bulunmayan sanayi kuruluşlarına yönelik yapılan bir anket çalışmasını hatırlatan Yılmaz, ankete katılan sanayi kuruluşlarının yüzde 51'inin son 5 yıl içerisinde hiçbir hasar yaşamamalarına rağmen sigorta poliçelerinin yenilenmediğini ve diğer sigorta şirketlerinden de poliçe yaptıramadıklarını beyan ettiklerini söyledi. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş de sigortalanabilir bir tesisin sigortalanmadığından söz edemeyeceklerini belirterek, "O seviyede değiliz. Ama trend maalesef negatif. Bugün yeterli tedbirleri almazsak seviye oraya da gidebilir" dedi.


ARZ-TALEP YETERSİZLİĞİ
Menteş, sigorta sektöründe fiyatların nasıl stabil edileceğine değinerek, "Özellikle sanayicilerimizi ilgilendiren risklerde ki bunlar yangın, deprem, mühendislik, nakliyat gibi branşlar. Fiyat malum tüm piyasalarda olduğu gibi arzu ve talebin miktarıyla belirleniyor. Bir fiyat artışından söz ediyorsak ya bu talep artışına veya arz yetersizliğine veya her ikisinin birlikte varlığına bağlanabilir. Ki bu seneye baktığımızda farklı etkenlerle karşı karşıyayız" diye konuştu. Menteş, küresel reasürans pazarında katastrofik risklerin frekans artışına bağlı olarak yaşanan bir arz daralmasına dikkati çekti. Türkiye pazarına mahsus birtakım negatif, ayrıştırma gerektirecek faktörlerin de olduğunu vurgulayan Menteş, "Arzın talebi karşılamaması nedeniyle meydana gelen bir şey olabileceğini düşündük. Diğer taraftan bir maliyet enflasyonu var. Tabii malum talep manipülasyonu ve maliyet enflasyonu veya arz enflasyonu da denilebilir buna. Biz otorite olarak fiyatların serbestçe tayin edildiği bir düzenekte doğrudan müdahil olamayız" dedi.
DASK DÜNYANIN EN BÜYÜK YAPILARINDAN BİRİ OLDU
TÜRK Reüsarans A.Ş. Genel Müdürü Selva Eren ise 6 Şubat depremlerinden hemen sonra DASK'ın reasürans klasmanının dünyanın en büyük katastrofik reasürans klasmanlarından biri haline geldiğini belirterek çok katlı yapıya sahip olduğunu söyledi. Eren, "Burada dünyanın ileri gelen birçok reasürörü var. Hiç şüphesiz ki bu reasürörlerimiz bir tahminde bulunmaları gerekiyordu. Ancak onların kullanmış olduğu modelleme planlamaları 1.5 milyar lira gibi bir tahminde bulundu. Tabii ki ilerleyen süreçlerde rakamlarını güncellediler ancak biz ilk gün itibarıyla 35 milyara yakın bir hasar ödeyeceğimizi biliyorduk" dedi. Depremin birinci haftasında Londra'ya giderek dünyanın ileri gelen reasürörleriyle görüşerek, onlara Türk sigorta sektöründe yaşanan bu büyük hadisenin sonucunun teknik bir çalışmayla adeta bir savaş verdiklerini kaydeden Eren, "Çok net sonuçlarla, teknik anlatımlarla ve bu bir karşılık buldu. Netice itibarıyla aslında o gün yapmış olduğumuz ve aldığımız aksiyonlar bu sene çok daha kötü şartlar yaşayabileceğimiz durumları bertaraf ettik" değerlendirmesini yaptı.
DEPREMDE SİGORTALILIK YÜZDE 5'LERDE GERÇEKLEŞTİ
TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar da sigorta sektörünün, finansal sektörde bir dominant oyuncu olarak devam ettiğini ve her ne kadar kendilerinin sektör olarak ikinci sırada olan sektör olsalar da istenilen büyüklükte olmadıklarını belirtti. Depremde 103 milyar dolarlık bir ekonomik hasarın söz konusu olduğunu dile getiren Yaşar, bunun 5 milyar dolarlık kısmının sigortalı hasar olarak gerçekleştiği bilgisini paylaştı. Yaşar, sonuçta bu 5 milyar doların sigorta şirketlerinin ödemiş olduğunu kaydederek, "Dünyada geçen sene 380 milyar dolarlık doğal afet hasarı gerçekleşti. Bunu 118 milyar doları sigortalı hasar. Oysa ki 380 milyar doların 103 miyar doları Türkiye'de gerçekleşti. Bizim ekonomik hasarı karşılama oranımız yüzde 5'lerde kalırken dünyada bu oran yüzde 30'lar civarında. Dolayısıyla bizim aslında sigorta kapasitemizin dahi yeterince kullanılamadığını özellikle deprem olan 11 ile baktığımızda sigortalık oranın yeterli seviyede maalesef olmadığını gördük" diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.