Seri katillerin yaptıklarını duyanlar şoka giriyor! Öldürdüğü kurbanlarının...

Seri katillerin cani hislerle işlediği cinayetlere herkes tanık olmuştur. Yaptıkları kanlı cinayetleri anlatmakta ve o dehşet dolu anları insanlara adeta yaşatmakta da bir sakınca görmezler. Andrey Çikatilo adındaki bir seri katilin ise yaptıklarını duyanlar şoka giriyor. İşte Andrey Çikatilo ve diğer seri katillerin vahşi hikayeleri... Doğduğunda ülke kıtlık içerisindeydi. Öyle ki bu açlık içindeki insanların, insan eti yediğinden bile bahsediliyordu. Andrey Çikatilo'ya da büyük kardeşi Stepan'ın kaçırılıp yenildiği anlatılıyordu. Annesi tarafından sürekli azarlanıp, dayak yiyordu. Babası savaşta esir düştü. Tüm zorluklara rağmen öğretmenleri için mükemmel bir öğrenci oldu. Ergenliğinin başlangıç yıllarında kronik iktidarsızlıktan muzdarip olduğunu farketti. Sosyal yönden beceriksiz olduğunu düşünüyor ve kendinden nefret etmeye başlıyordu. 1955 yılında, ilk ciddi ilişkisine başlamıştı fakat çabalarına rağmen cinsel ilişkilerinde ereksiyon bozukluğu yaşadı ve bu yüzden ilişkileri bitti. 3 yıl zorunlu askerliğini yaptıktan sonra köye döndüp yeniden bir ilişkiye başladı ve yine başarısız cinsel girişimlerden muzdarip oldu. Sonuç olarak akranlarının çoğu onun iktidarsız olduğunu anladı. 1993 yılında Çikatilo bir röportajında şunları söyledi; Kızlar benim arkamdan iktidarsız olduğumu fısıldıyorlardı ve çok utanmıştım. 22 Aralık 1978 tarihinde, Yelena Zakotnova adlı 9 yaşındaki kızı öldürerek ilk cinayetini gerçekleştirdi. Küçük kızı şeker vereceğini söyleyerek kandırdı ve hayat kadınalrıyla görüşmek için aldığı eve götürdü. Ona tecavüz etmeye çalıştı. Ancak ereksiyon elde edemedi. Kız mücadele edip, kaçmayı deneyince, karnından 3 kez bıçaklayarak öldürdü. Bu esnada orgazm oldu. Zakotnova cinayetinden sonra Çikatilo, kadın ve çocukları bıçaklama yoluyla ereksiyon elde edebilip orgazm olabildi. 3 yıl sonra, şehir merkezinde, bir otobüs durağında, Larisa Tkaçenko adında 17 yaşındaki bir yatılı okul öğrencisiyle karşılaştı. Daha sonraki itiraflarına göre, onu votka içme bahanesi ile Don Nehri yakınındaki bir ormana götürdü. Tkaçenko tuzağa düşmüştü. Tenha bir alana ulaştıklarında, kurbanı önce yere attı ve elbiselerini yırttı, cinsel ilişkiye teşebbüs etti ve ereksiyon elde edemeyince, onu sopa kullanarak dövdü ve çığlıklarını bastırmak için ağzının içine zorla çamur sokarak boğarak öldürdü. Çikatilo, dişleriyle Tkaçenko'ya saldırdı, göğüs uçlarını dişleriyle kopardı. 9 ay sonra, sebze almak için gittiği Donskoi köyünde yürürken, Lyubov Biryuk adında 13 yaşındaki bir kız ile karşılaştı. Çikatilo, yakındaki çalıların içine onu sürükledi, Biryuk'a saldırdı ve elbisesini yırttı. Onu 52 yerinden bıçaklayarak öldürdü. İlk cinayetlerinde yaşadığı haz, onu seri cinayetlere yöneltti. Cinayet planı çoğu zaman değişmiyordu. Yakındaki bir ormana ya da başka tenha bir alana, cazip tekliflerle kurbanlarını götürüyordu ve bıçaklayarak kurbanlarını öldürüyordu. Çocukları, fahişeleri, kaçakları, evsizleri ve otobüs - tren istasyonlarındaki gençleri hedef alan bir model kurdu. Bazı kurbanları, çok sayıda bıçak yarasına ek olarak boğularak ve dövülerek öldürüldü. Kurbanlarının gözlerini oyuyordu. Çikatilo, yetişkin kadın kurbanları alkol vaatleriyle, fahişe ya da evsiz kadınları da para teklif ederek tuzağına düşürüp, tenha alanlara götürmeyi başarıyordu. Genellikle kurbanlarıyla ilk olarak cinsel ilişkiye girmek istiyor ama ereksiyon elde edemeyip, sinirleniyor ve onları bıçaklıyordu. Bıçaklayıp kurbanlarının içine girdiğini düşünerek böyle orgazm oluyordu. Çocuklara şeker, fakirlere, evsizlere yiyecek, içecek, sinemaya götürme veya bozuk para gibi vaatlerde bulunup kandırıyordu. 1978'de başladığı seri cinayetlerine 1990'a kadar vahşice devam etti. Katil profilinden bir sonuç alınamayacağını anlayan polis araştırma yöntemini değiştirerek cinayetlerin bir haritasını çıkardı. Sonunda polis, 1990'da istasyon yakınlarında ormanlık alandan çıkan bir şüpheliyi durdurdu. Şahsın yüzünde kan lekesi vardı ve ayakkabıları yıkanmıştı. Kimlik kontrolünde şüphelinin Andrei Çikatilo olduğu anlaşıldı. Yapılan incelemede 54 yaşında, 2 çocuk sahibi ve eğitimli bir kişi olduğu anlaşılınca yaşam tarzı ve konumundan dolayı serbest bırakıldı. Ancak ertesi gün o bölgede bir kız çocuğunun cesedi bulundu. Bu bölgeyle ilgili bir gün önceki raporlar incelendiğinde artık çanlar Çikatilo için çalıyordu. 21 kasım 1990 günü yakalandı ve tutuklandı. Kadın kurbanların rahim, erkek kurbanların ise testislerini çiğnediğini itiraf etti. Öldürdüğü kurbanlarının cinsel organlarını yedi... Andrey Çikatilo, Rostov Kasabı lakaplı Sovyet bir seri katildir. 1978 ve 1990 yılları arasında Rusya'da cinsel saldırıdan ve 56 kişiyi ağırlıklı olarak çocukları öldürmek suçundan yargılanmıştır. Çikatilo, Nisan 1992'de bu cinayetlerin 52'sini üstlenmiştir. 14 Şubat 1994 yılında idam mangası tarafından kafasına tek kurşun sıkılarak idam edilmiştir. Mahkemedeki son sözü: 'Ben doğanın bir hatasıyım, deli bir hayvanım.' olmuştur. Ed Gein kurbanlarının suratından maskeler yaptı Konu sadizm, kasaplık ve hatıra saklamaya geldiğinde, Ed Gein seri katillerin başını çekiyor. Meşhur katil etrafına korku saçmaya, nekrofili ve mezar hırsızı olarak başlamıştı. 50'lerden sonra ise cinayet işlemeye başladı ve yakalandığı güne dek, inanılmaz bir hatıra eşya koleksiyonu oluşturdu. Evinde bulunan dehşet verici şeyler arasında insan derisinden yapılmış sandalyeler, kafataslarından yapılmış kaseler, bir kadının gövdesinden yapılmış korse, insan suratlarından yapılmış maskeler bulunmaktaydı. Gein'in suçları Psycho ve Kuzuların Sessizliği filmlerindeki kurgusal seri katillere esin kaynağı olmuştur. Ivan Milat kurbanlarının kamp malzemelerini sakladı Avusturalyalı seri katil Ivan Milat en az 7 kişiyi öldürüp New South Wales'te bir ormana gömmüştü. Nihayet yakalandığında, yetkililer vahşice öldürülen kurbanlardan alınmış ve arasında uyku tulumları, kıyafetler, çadırlar ve diğer ekipmanlar bulunan bir grup kamp malzemesi bulmuşlardı. Alex Mengel kafa derisinden peruk yaptı Katil Alex Mengel, New York, Westchesterlı bir polis memurunun cinayet şüphelilerindendi. Polis takibi sırasında arabasının kontrolünü kaybedip bir duvara çarptı. Gözaltına alındığında, arabanın birkaç yıl öncesinde kaybolan bir kadına ait olduğu tespit edildi. Kadını öldürenin Mengel olduğunu kesinleştiren şey ise, arabada bulunan iki adet silahın yanında, polisin önce peruk zannettiği ama aslında Mengel'in başka bir kurbanını öldürmek için kaçırırken kafasına taktığı kafa derisiydi. Mengel iki aydan az bir süre sonra, hapishane transferi sırasında kaçmaya çalışırken vurularak öldürüldü. John George Haigh kurbanlarının köpeğini sahiplendi İngiliz katil John George Haigh 'Asit Banyosu Katili' olarak tanınıyordu. Yaptığı en canice şey ise Dr. Archibald Henderson ve eşini vurduktan sonra cesetlerini eritmesi ve sahte bir mektup düzenleyerek bütün gayrimenkullerinin varisi olduğunu iddia etmesiydi. Kurbanlarının bütün eşyalarını satmasına rağmen, satmadığı tek şey bir İrlanda Seteri olan köpekleri Pat'tı ve onu da kendisi sahiplendi. Ahmad Suraji kurbanlarının salyalarını içti Endonezyalı seri katil Ahmad Suradji bir büyücü olduğuna inanıyordu ve bu yüzden güçlerini ele geçirmek için 42 kadını öldürdü. Kurbanlarını boyunlarına kadar gömer, onları bir kabloyla boğar ve sonrasında karmaşık bir ritüel eşliğinde cesetleri tamamen toprağa gömerdi. Bu ritüelin en kötü yanı (cinayet haricinde), kurbanlarının salyalarını içmesiydi. Sonunda katil yakalandı ve idam edildi. Jeffrey Dahmer kurbanlarının cinsel organlarını sakladı Kan donduran yamyam katil Jeffrey Dahmer'ın kurbanlarının değişik vücut parçalarını saklamak gibi bir huyu vardı. Bu alışkanlığı, beşinci kurbanının başını ve cinsel organını saklamasıyla başladı ve yakalandığı güne kadar kafa, vücut, deri ve iç organlardan oluşan hatıralar topladı. Joel Rifkin her çeşit eşyayı sakladı Long Island'ın seri katili Joel Rifkin 90'ların başında 3 yıllık bir süreçte 17 hayat kadınını öldürdü. Plakasız araç kullandığı için arabası durdurulduğunda, Rifkin cinayetleri itiraf etti ve polisi evine götürdü. Yatak odasında kurbanlarından topladığı devasa bir koleksiyon bulunmaktaydı. Sakladıkları arasında iç çamaşırları, kurbanların ehliyetleri, mücevherler ve bir adet kütüphane kartı bulunmaktaydı. Bunun haricinde arabasının bagajında, gömmek için yola çıktığı kısmen çürümüş bir ceset bulundu. Elizabeth Bathory kurbanlarının kanında banyo yaptı Tarihte en çok kişiyi öldüren kadın seri katili olduğuna inanılan Elizabeth Bathory, dehşet verici cinayetlere meraklı 17. yüzyıl Macar Kontesi'ydi. Kaç kurbanı olduğu tam olarak hiçbir zaman bilinemeyecek olsa da, suçlarına tanıklık eden yüzlerce insan vardı ve bir tanesi, Kontesin gençliğini ve güzelliğini korumak amacıyla kurbanlarının kanını akıtarak banyo yaptığını ileri sürmüştü. Ted Bundy kurbanlarının cesetlerinin fotoğraflarını sakladı Ted Bundy kurbanlarının kafalarını saklamakla yetinmeyip fotoğraflarını da çekmişti. Yakalandıktan sonra öldürdüğü kurbanlarının polaroid fotoğraflarından oluşan geniş bir koleksiyonu olduğu keşfedildi. İlk yakalandığı an, koleksiyon polislerin gözünden kaçmıştı ve Bundy serbest bırakıldığında koleksiyonu imha etti. Bir FBI ajanına sorgusu sırasında şunu söyledi: 'Bir işi düzgün yapmak için çok çalıştığında, aklından çıksın istemiyorsun.' Edmund Kemper annesinin kafasını sakladı 'Co-Ed Katili' olarak adlandırılan Ed Kemper 1964 – 1973 yılları arasında 10 kadını öldürdü. California'da bir terör dalgası yarattıktan sonra, ölüm serisine annesinin başını keserek son verdi. Daha sonra kurbanlarını aşağılamak için kesik başı dart tahtası olarak kullandı. Daha sonra annesinin bir arkadaşını da öldürdü ve bir süre arabasıyla gezdikten sonra polise teslim oldu. Alexander Pichushkin kurbanlarını satranç tahtasına işaretledi Rus psikopat Alexander Pichushkin'in en az 49 kurbanı bulunmakta. Amacı; satranç tahtasındaki karelerin sayısına denk olacak şekilde 64 kişiyi öldürmekti. Azılı katil sonunda yakalandığında, polis katilin evinde tek bir karesi hariç bütün kareleri üzerine tarihler kazınmış bir satranç tahtası buldu. Karelerdeki tarihler işlediği her bir cinayetin tarihiyle uyuşmaktaydı. Bundan yola çıkarak aslında 63 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Dennis Rader kurbanlarının sürücü belgelerinin kopyalarını sakladı Meşhur 'Bağla, İşkence et, Öldür' katili Dennis Rader bazı kurbanlarının sürücü belgelerinin kopyalarını yapıyor ve bunları aşağılayıcı mektuplar ve fotoğraflar eşliğinde polise postalıyordu. Rader'ın yakalanmasındaki en büyük etken bu mektuplarda yazdığı yazılardı.

Seri katillerin yaptıklarını duyanlar şoka giriyor! Öldürdüğü kurbanlarının...

EN SON GALERİLER