Dünyada 24 saat böyle geçti(25.03.2016)

Belçika'da patlama Belçika'da polis operasyonu esnasında iki patlama sesi duyuldu. Belçika'nın başkenti Brüksel'i kana bulayan saldırıların ardından Schaerbeek semtinde büyük bir operasyon düzenlendi. Baskında patlama sesi duyulurken, bir kişinin 'etkisiz hale getirildiği' belirtildi. Belçika medyasında yer alan bu iddialara ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Belçika'nın başkenti Brüksel'de 22 Mart sabahı havalimanı ve metro istasyonunda düzenlenen intihar saldırılarında; üçü canlı bomba, 34 kişi hayatını kaybetmiş, 270 kişi de yaralanmıştı. Kim Jong Un: Küle çeviririm Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Seul'un Pyonyang'a meydan okuması halinde Güney Kore'yi küle çevirmekle tehdit etti. Kuzey Kore Merkez haber Ajansı'nın (KCNA) aktardığına göre, büyük topçu tatbikatına katılan Kim'in 'hedef'inde Güney Kore vardı. Kim, Güney Kore'nin Kuzey Kore'ye meydan okuması halinde 'düşman kardeşi'ni 'çöpe ve küle' çevirmeye 'yemin etti.' Haberde ayrıca, Kim'in de katıldığı tatbikata, Güney Kore'nin başkenti Seul'deki devlet binalarına düzenlenecek saldırıların simülasyonlarının da dahil olduğu aktarıldı. Kim'in bu açıklamaları ABD ve Güney Kore'nin ortak tatbikatının başlamasının hemen ardından gelmesiyle de dikkat çekti. Zira geçen hafta Pyongyang yönetimi, Güney Kore ve ABD'nin bölgede geniş kapsamlı ortak tatbikat başlatmasına sert tepki göstermiş, Washington ile Seul hükümetlerine karşınükleer silah kullanabileceği uyarısında bulunmuştu. Kuzey Kore ayrıca, geçen hafta Sukchon kentinden iki orta menzilli Rodong balistik füzesi fırlatmıştı. Fırlatılan ilk füze, 800 kilometre mesafe aldıktan sonra Japon Denizi'ne düşmüştü. İlkinden 22 dakika sonra yine Sukchon kentinden fırlatılan ikinci füzenin, 17. kilometrede radardan kaybolduğu bildirilmişti. Seul ise orduya Pyogyang'ın provokasyonlarıyla mücadele etme talimatı vermişti. İran'dan ABD'ye füze yaptırımı resti ABD'nin İran'ın füze programıyla ilgili İranlı bazı şirketler ve kişiler hakkında yeni yaptırım kararı almasına tepki gösteren Tahran yönetimi, füze kapasitesini daha da güçlendireceğini belirtti. Konuya ilişkin konuşan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Cabir Ensari, İran'ın füze programının 'tamamen savunma amaçlı' olduğunu savunarak, ' Herhangi bir eylem, İran'ı savunma kapasitesini arttıracak meşru hakkından alıkoyamaz' dedi. İran'ın füze alanındaki çalışmalarının dünya güçleri ile sağlanan nükleer anlaşmaya aykırılık oluşturmadığını söyleyen Sözcü, füze denemelerinin BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarına da aykırı olmadığını savundu. İranlı Sözcü, 'İran'ın savunma programına yönelik ABD'nin her türlü müdahaleci tavrına karşılık füze kapasitelerini daha da güçlendirerek yanıt vereceklerini' kaydetti. ABD Hazine Bakanlığı, dün İran'ın füze programıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle bazı kurum ve kişileri yaptırım kapsamına aldığını duyurmuştu. Kuzey Irak'a hava harekatı TSK'nın düzenlediği hava harekatıyla PKK hedefleri vuruldu Genelkurmay Başkanlığı, Kuzey Irak'taki Avaşin/Basyan bölgesindeki PKK hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve hedeflerin tam isabetle vurulduğunu açıkladı. Açıklamada '24 Mart 2016 tarihinde saat 16:00 - 16:30 saatleri arasında, alınan bir istihbaratın değerlendirilmesi sonucunda Irak kuzeyinde bulunan Avaşin/Basyan bölgesindeki hedeflere (mühimmat deposu, korugan ve sığınaklar) 6 Hava aracı ile (F-16 ve F-4 2020 savaş uçakları) hava harekatı düzenlenmiş; tespit edilen hedefler tam isabetle imha edilmiştir' denildi. Fransa dinlemedi bombalar patladı Independent'a konuşan bir Türk yetkili Ankara'nın Fransa'yı da kasımda 130 kişinin öldüğü saldırıdan önce uyardığını açıkladı. Belçika'nın güvenlik zafiyeti ise Batı basınında günün konusuydu ANKARA, PARİS'İ DE UYARMIŞ Belçika'nın başkenti Brüksel'de 31 kişinin öldüğü terör saldırılarının faillerinden İbrahim el Bakravi hakkında Türkiye'nin Belçika ve Hollanda hükümetine yaptığı uyarı, Batı basınında geniş yer buldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önceki gün yaptığı açıklamalara geniş yer veren Avrupa basını, Belçika'nın güvenlik ve istihbarat zafiyetlerini haberleştirdi. PARİS BOMBACISINI DA SALDILAR İngiliz Independent gazetesindeki haberde 'Görünen o ki Belçikalı yetkililer, Interpol'ün kırmızı bülten ile aradığı ve Türkiye'nin sınır dışı ettiği Bakravi'yi kayıt altına almamış. Belçika ve Hollanda, Bakravi'nin 14 Haziran'da sınır dışı edildiğini doğruluyor. Ancak Belçika, uyarılara rağmen herhangi bir terör bağlantısı olmadığı gerekçesiyle Bakravi'yi serbest bırakmış. Ayrıca 2 kardeşin suç dosyaları bir hayli kabarık olmasına rağmen önlem alınmamış' denildi. Aynı haberde ayrıca ismi açıklanmayan bir Türki yetkilinin açıklamalarına da yer verildi. Türk yetkili, Fransa'nın başkenti Paris'te 13 Kasım'da yine DAEŞ tarafından düzenlenen ve 130 kişinin can verdiği saldırılardan önce de Türkiye'nin Fransız yetkilileri uyardığını aktardı. Dün yayımlanan haberde, kanlı saldırılardan önce Fransa'nın 2 kez uyarıldığını söyleyen Türk yetkilinin, 'Paris saldırılarından önce Fransa'yı uyarmıştık. Şimdi de bu (Brüksel saldırısı) gerçekleşti. İnanılır gibi değil' ifadelerine yer verildi. Türkiye, Paris saldırganlarından Brahim Abdeslam'ı Suriye'ye girmeye çalışırken yakalamıştı. Belçikalı yetkililer, kendilerine iade edilen Abdeslam'ı kısa bir sorgunun ardından serbest bırakmıştı. Belçika'nın terör bağlantısı kuramadığı Abdeslam, Paris saldırılarında aktif rol almıştı. 2 KEZ GÖNDERİLDİ İngiliz Reuters ajansına ismini açıklamadan konuşan üst düzey bir Türk yetkili ise Brüksel bombacısı İbrahim el Bakravi'nin Türkiye'den geçen yıl 2 kez sınır dışı edildiğini söyledi. Türk yetkilinin verdiği bilgilere göre ilk sınır dışı işlemi haziranda, ikincisi de ağustosta yaşandı. İngiliz Financial Times gazetesi de 'Ankara'nın erken uyarısı, Belçika için siyasi bir mahcubiyete dönüşebilir' yorumunda bulundu. Hollanda Adalet Bakanı Ard van der Steur da Türkiye'nin Bakravi'yi sınır dışı ettiğini doğruladı. Bu arada dün Ankara Ulus'taki bir otele düzenlenen baskında, terör örgütü DAEŞ üyesi Mohammed Hassan Abbas gözaltına alındı. Kuveyt asıllı İngiliz vatandaşı teröristin, Belçika'dan sonra İngiltere'de de benzer bir eylem için bilgi taşıyan kurye olabileceği kaydedildi. 400 DAEŞ militanı Avrupa'ya sızdı AP ajansının özel haberine göre terör örgütü DAEŞ, 400 militanını terör eylemleri düzenlemeleri için özel olarak eğitip Avrupa'ya gönderdi. Europol Direktörü de 5 bin militanın sanılandan çok daha tehlikeli olduğunu söyledi Belçika'nın başkenti Brüksel'de üç gün önce 31 kişinin öldürüldüğü terör saldırılarının yankıları sürerken Avrupa'daki DAEŞ militanları hakkında yeni detaylar ortaya çıktı. ABD merkezli Associated Press (AP) ajansının özel haberine göre DAEŞ terör örgütü, en az 400 militanı eğitip terör eylemleri düzenlemek üzere Avrupa ülkelerine gönderdi. AP'nin Avrupa ve Iraklı istihbarat yetkilileriyle Fransız bir milletvekiline dayandırarak yayımladığı haberinde örgütün Avrupa'ya karşı düzenlenecek saldırılar için özel kamplar bulunduğu belirtildi. AP'ye konuşan yetkililer, birbirine bağlı terör hücreleri olarak çeşitli ülkelere gönderilen militanlara doğru zamanı ve doğru yeri bulduklarında eylem düzenlemeleri için emir verildiğini söyledi. 13 Kasım'da Fransa'nın başkenti Paris'teki saldırıları düzenleyen teröristlerden birinin de Avrupa'ya 90 militandan oluşan bir grupla girdiği ileri sürülmüştü. Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) Direktörü Rob Wainwright ise DAEŞ içerisindeki 5 bin militanın aslında daha önce bilinenden çok daha tehlikeli olduğunu açıkladı. Eurupol, DAEŞ'in 'dış eylemler komutanlığı' kurduğunu ve farklı ülkelerde eylemde bulunacaklar için savaş stratejileri gibi özel eğitim verdiğini kaydetmişti. Irak ve Suriye'de DAEŞ'e katılan yaklaşık 10 bin ABD ve Avrupalı yabancı militanın olduğu biliniyor. Iraqinews'ün haberine göre ise yabancı savaşçılardan 4 bin 500'ü Irak ya da Suriye'de öldürüldü. İsviçre, Belçika'ya uçak ve tren seferlerini durdurdu İsviçre hava yolları SWISS'ten yapılan açıklamaya göre, firma bu akşamdan itibaren Pazartesi gününe kadar Belçika'nın bütün şehirlerine olan seferlerini güvenlik gerekçesi ile durdurduğunu açıkladı. İsviçre Tren yolları CFF de aynı şekilde Pazartesi gününe kadar Belçika'nın bir çok şehrine gidecek olan direkt ve aktarmalı seferlerini iptal ettiğini duyurdu. 8 PYD'li bombayla yakalandı Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde, PYD üyesi Suriye uyruklu 8 kişi, yasa dışı yollarla Türkiye'ye girerken bir araçta yakalandı. Jandarmada sorgulaması yapılan şüphelilerin gösterdiği üç ayrı yerde kazı yapan ekipler,Barcelona'nın Arjantili golcüsü Messi'nin fotoğraflarının yer aldığı 4 torba içerisinde 36 kilo patlayıcı ile 730 uzun namlulu silahla ait mermi ele geçirdi. Suriye sınırında Kaçak geçişler ve kaçakçılığı önlenmesine yönelik çalışma yürüten Jandarmaekipleri, dün akşam saatlerinde terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD denetimindeki Rasulayn bölgesinden kaçak olarak Türkiye'ye giren ve kendilerini sınır hattında bekleyen bir araçla ilçe merkezine giden şüphelilerin bulunduğu aracı durdurarak arama yaptı. İTİRAF ETTİLER Araçta bulunan Suriye uyruklu A.M.H., İ.C., Ö.A.H., S.H., A.A., E.M.S.Ş., N.H.L. ve Ş.E.E. isimli şüpheliler sorgulanmak üzere gözaltına alındı. Sorgulanan şüphelilerin PYD'li oldukları sınırı geçerken, üç ayrı yerde toprağa patlayıcı ve mühimmat gömdüklerini itiraf etmeleri üzerine jandarma ekipleri buralarda kazı yaptı. MESSİ TORBALARINDA PATLAYICI Şüphelilerin gösterdiği sınır hattında kazı yapan jandarma ekipleri toprağa gömülü Barcelona'nın Arjantili golcüsü Messi'nin fotoğraflarının yer aldığı 4 torba içerisinde 36 kilo TNT patlayıcı madde ile uzun namlulu silaha ait 730 mermi ele geçirildi. Patlayıcı ve mermilere el koyan jandarma ekipleri, gözaltında tutulan 8 PYD'liyi işlemlerinin ardından adliyeye sevk edecek. Rusya'dan küstah 'Türkiye' açıklaması Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko, 'Türkiye suçunu kabul ederse barışmaya hazırız' diyerek küstah açıklamalarda bulundu. Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko, Rusya'nın Türkiye ile ilişkilerine tekrar başlamaya hazır olduğunu, fakat bunun için Ankara'nın Rus Su-24 uçağı olayındaki suçunu kabul etmesi gerektiğini bildirdi. Rus haber ajansı Ria Novosti'de yer alan habere göre, Matviyenko Rus-Türk ilişkilerinin daha iyi olabileceğini, Ankara'nın Rus uçağının Suriye'de vurulmasındaki sorumluluğu kabul etmesi halinde Rusya'nın bir adım atabileceğini belirtti. 'TÜRKİYE'DEN BİR İŞARET YOK' Matviyenko yaptığı açıklamalarda, 'Fakat Türkiye'den bu konuda ufacık bir işaret bile yok' ifadesini kullandı. Moskova ve Ankara'nın ilişkileri Türkiye'nin Rus Su-24 uçağını vurmasının ardından kötüleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye'nin bu eylemini 'Sırtından vurmak' olarak adlandırdı ve Türkiye'ye yaptırım uygulama kararı aldı. Obama Arjantin ziyaretini tamamladı ABD Başkanı Barack Obama, Arjantin ziyaretinin son gününde, güneydeki turistik Patagonya bölgesinin Bariloche şehrinde ailesiyle dinlendikten sonra ülkeden ayrıldı. Akşam saatlerinde Nahuel Huapi Gölü'nde tekne turu yapan Obama ve ailesi, ikamet ettikleri Llao Llao Oteli'nin bahçelerinde de yürüyüş gerçekleştirdi. Paskalya tatilini geçirmek üzere ailesiyle Villa La Angostura şehrine giden Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri de Bariloche'den geçerek Obama ve ailesini otelden uğurladı. Obama, Uluslararası San Carlos de Bariloche Havalimanı'ndan yerel saatle 21.50'de Air Force One uçağıyla ABD'ye gitti. ABD Başkanı Obama, Küba ziyaretinin ardından 23 Mart'ta Arjantin'e gelmişti. Obama'nın Arjantin ziyareti, ülkede 1976 yılında ABD destekli gerçekleştirilen askeri darbenin yıl dönümüne denk gelmesi nedeniyle insan hakları örgütlerinin tepkisini çekmişti. Tepkiler sonrasında ABD yönetimi, iki gün boyunca Buenos Aires'te gerçekleşeceğini açıkladığı Obama'nın temaslarını yeniden düzenleyip, darbenin 40. yılı olan 24 Mart'a, Bariloche programını almıştı. Japonya'da iki kişi idam edildi Japonya'da cinayetten suçlu bulunan iki kişi asılarak idam edildi. Kyodo haber ajansı, her ikisi de cinayet işlemekten suçlu bulunan 75 yaşındaki Yasutoşi Kamata ve 56 yaşındaki Junko Yoşida'nın ölüm cezalarının infaz edildiğini duyurdu. Kamata, 1985-1994 yılları arasında 9 yaşındaki bir kız çocuğu ile 4 kadını öldürmekten suçlu bulunmuştu. Hemşire olarak çalışan Yoşida ise 1998 ve 1999'da Fukuoka eyaletinde sigorta şirketinden para almak için işlenen cinayetleri planlamaktan ölüme mahkum edilmişti. Uluslararası Af Örgütü, Başbakan Şinzo Abe'nin iktidara geldiği 2012 yılından bu yana 16 kişinin idam edildiğini açıkladı. Japonya, 2009 yılından itibaren cinayet ve diğer ağır suçlar için jüri sistemini uygulamaya başlamıştı. Darbenin 40. yılında büyük eylem Arjantin'de, 1976 yılında gerçekleştirilen askeri darbenin 40. yılında, dikta döneminde hayatını kaybedenler ve mağdurlar için adalet çağrısı amacıyla gösteri düzenlendi. Mayıs Meydanı'nda (Plaza de Mayo) düzenlenen gösteriye insan hakları örgütleri, çeşitli sol parti ve grupların yanı sıra askeri dikta döneminde kaybolan torunlarının izlerini süren 'Mayıs Meydanı Anneleri' adlı grup da katıldı. Binlerce gösterici, ülkenin en karanlık dönemi olarak bilinen 1976-1983 yılları arasında muhalif sivillere yönelik işlenen suçların sorumlularının cezalandırılmasını istedi. Meydanda kurulan platformda bir konuşma yapan Mayıs Meydanı Anneleri grubu lideri Estela de Carlotto, ülkede gerçekleştirilen ABD destekli darbenin 40. yılında Arjantin'e resmi ziyaret düzenleyen ABD Başkanı Barack Obama'yı eleştirdi. Carlotto, 'Bu felaketi hatırlarken Obama'nın yanında olacağımız bir zaman değil' ifadelerini kullandı. Mayıs Meydanı Anneleri, Obama'nın sabah saatlerinde askeri dikta kurbanlarına saygılarını sunması için Anıt Park'ta (Parque de la Memoria) düzenlenen törene katılmamıştı. Arjantin'i ziyareti, ülkede ABD destekli gerçekleşen askeri darbenin 40. yılına denk gelen Obama da protestoların hedefi oldu. Yakın zamanda ülkedeki insan hakları örgütlerinin çağrılarından sonra ABD yönetimi, Arjantin'deki diktatörlük dönemine dair askeri ve istihbarat kayıtlarındaki gizliliğinin kaldırılacağını duyurmuştu. ABD'nin döneme dair arşivlerindeki kayıtların gizliliğini kaldırmasıyla gelecek davalara kanıt sağlanabileceği belirtiliyor. 'KİRLİ SAVAŞ' DÖNEMİ Arjantin hükümetince, 'Kirli Savaş' olarak adlandırılan diktatörlük döneminde karşıt görüşlü 13 bin kişinin kaybolduğu ya da öldürüldüğü tahmin ediliyor. İnsan hakları örgütleri ise bu sayının 30 binden fazla olduğunu belirtiyor. Askeri dikta, ölüm kamplarında Nazi dönemini hatırlatan yöntemlerle organize cinayetlere girişmişti. Doktorlar tarafından vücutlarına sinir sistemini etkileyen sedatif enjekte edilen birçok muhalif, canlı canlı Güney Atlantik'in dondurucu sularına atılmıştı. Dönemin yetkililerinden bini, gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri nedeniyle yargılanmış ve yüzlercesi de mahkum edilmişti. Hapisteyken dünyaya getirdikleri çocukları askeri dikta tarafından ellerinden alınan çocukların izlerini süren Mayıs Meydanı Anneleri'nin de adalet arayışı sürüyor. Bebekleri ellerinden alınan anneler daha sonra öldürülmüş ve bu bebeklerin çoğu da askeri dikta dönemi ordu yetkililerinin ailelerince büyütülmüştü. Şu ana kadar bu torunlarının izlerini süren Mayıs Meydanı Anneleri'nin 119 çocuğa ulaştığı ancak o dönem kaybolan çocukların 400'den fazlasını aramaya devam ettikleri belirtiliyor. Kerry, Putin ve Lavrov ile görüştü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'yi kabul etti. Çalışma ziyareti çerçevesinde Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Kerry, Devlet Başkanı Putin ile Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Putin ile görüşme öncesinde, John Kerry ile yaptığı ve Rusya ile ABD arasındaki uluslararası düzeydeki işbirliği, Suriye ve Ukrayna krizinin ele alındığı görüşme hakkında Rusya Devlet Başkanı'na bilgi verdi. Kerry'yi, Moskova'da yeniden ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Putin, yaptıkları görüşmelerde ortak noktalar bulduklarını söyledi. Putin, bugünkü görüşmede de ikili ilişkiler ve uluslararası gündemle ilgili konularda ilerleme kaydedebileceklerini kaydetti. Putin ve Kerry arasında basına kapalı devam eden görüşme yaklaşık 4 saat sürdü. Görüşme sonrası iki ülke dışişleri bakanları ortak basın toplantısı düzenledi. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Putin ile yaptıkları görüşmenin verimli geçtiğini söyledi. Görüşmede, Suriye'deki ateşkesin kalıcı olması için atılacak adımların ele alındığını vurgulayan Kerry, ABD ve Rusya'nın, Suriye'de ateşkesin sürdürülmesi konusunda çalışmalara hız vereceğini bildirdi. Kerry, 'Rusya ve ABD, Suriye hükümeti ve muhalefetin esir değişimini başlatması gerektiği konusunda anlaştı' diye konuştu. Rusya ve ABD'nin, 'Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin çerçevesinin oluşturulması grafiğini görüştüklerini, siyasi geçiş süreci için altyapının ve yeni anayasa taslağının ağustos ayında hazırlanması konusunda anlaştığını' kaydeden Kerry, ABD'nin, Suriye'de barışın sağlanması için Beşşar Esed'in doğru karar vermesini istediğini belirtti. Ukrayna krizinin çözümüne yönelik Minsk-2 anlaşmasının uygulanması halinde ABD Başkanı Barak Obama'nın Rusya'ya uygulanan yaptırımları iptal etmeye hazır olduğunu hatırlatan Kerry, 'Başkan Obama'nın, 'Minsk anlaşmasının bütün maddeleri uygulanırsa Rusya'ya uygulanan yaptırımlar kaldırılacak' vaadini tekrarladım' açıklamasında bulundu. Putin ile Rusya'da mahkeme tarafından 22 yıl hapse mahkum edilen Ukraynalı milletvekili ve pilot Nadejda Savçenko'nun durumunu ele aldıklarını da ifade eden Kerry, Putin'in, Savçenko'nun durumunun belli bir zamanda sonuçlanabileceğini ima ettiğini bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Rusya'nın, ABD ile birbirlerinin çıkarlarına saygı temelinde, eşit düzeyde işbirliğine hazır olduğunu ve hiçbir zaman işbirliğinden kaçınmadığını gösterdiğini dile getirerek, tarafların, Rusya ve ABD arasındaki ikili ilişkiler çerçevesini zayıflatmanın verimli olmadığında hemfikir olduğunu belirtti. ABD ve Rusya'nın, Ukrayna krizinin çözümünde çeşitli fikir ayrılıklarına rağmen, Minsk anlaşmasının uygulanması dışında alternatifin bulunmadığı konusunda hemfikir olduklarını dile getiren Lavrov, Moskova'nın Donbas yöneticilerinden Minsk anlaşmasındaki taahhütlerini yerine getirmelerini isteyeceğini bildirdi. Paris'te terör operasyonu Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, Paris'te düzenlenen operasyonda terör saldırısı hazırlığındaki bir kişinin yakalandığını açıkladı. Cazeneuve, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Paris'in kuzey banliyösü Argenteuil'de terörle mücadele ekiplerinin düzenlediği polis operasyonunda ileri aşamaya gelmiş bir saldırı planının engellendiğini ve bununla ilgili bir kişinin yakalandığını duyurdu. Fransız vatandaşı olan şüphelinin bulunduğu apartmanın boşaltıldığını belirten Cazeneuve, tahliye işleminin, operasyonun sağlıklı gerçekleştirilebilmesi için yapıldığını ve bomba imha ekiplerinin görevlendirildiğini ifade etti. Bakan Cazeneuve, şüphelinin haftalar süren çalışma sonucu yakalandığını aktararak, 'Operasyon için Avrupa çapındaki servislerle işbirliği içinde önemli fiziki ve teknik takipler yapıldı. Bu saldırıyla ülkemize büyük bir darbe vurmayı hedefliyorlardı' diye konuştu. Yılbaşından bu yana terörle mücadele kapsamında 75 kişinin tutuklandığı bilgisini veren Cazeneuve, Paris ve Brüksel'deki terör saldırıları arasında bir ilişki bulunduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını da kaydetti. Musul DAEŞ'ten temizleniyor Irak'ta Musul'u terör örgütü DAEŞ'ten kurtarma operasyonunu üç cepheden başladı. Irak Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Musul'u geri alma operasyonunun Musul Operasyonları Komutanlığı ile ona bağlı birlikler ve Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin katılımıyla Halidiye Adası, Enbar'ın batısı ve Musul'un güneyinde başlatıldığı belirtildi. Açıklamada, söz konusu operasyon sırasında Musul'a bağlı En Nasır, Garmandi, Gudeyle ve Harbardan köylerinin örgütten geri alınarak Irak bayraklarının asıldığı ifade edildi. Iraklı güçlerin operasyonda ilerleme kaydettiği aktarıldı. Musul Vilayet Meclisi Başkan Yardımcısı Nurettin Kaplan, 'Operasyonun ilk aşamasındaki amaç Dicle Nehri'ne ulaşmak' diyerek, bunun başarılması halinde operasyonun ikinci aşaması için hazırlıklara başlanacağını kaydetti. Evet! O parçalar kayıp uçağa ait Avustralya hükümeti, Mozambik'te bulunan parçaların Malezya Havayolları'nın kayıp uçağına ait olduğunun neredeyse kesinleştiğini açıkladı Avustralya Ulaştırma Bakanı Darren Chester, Mozambik'te bulunan ve incelemek üzere Avustralya'ya getirilen parçaların, 8 Mart 2014'te Malezya Havayolları'nın kaybolan uçağına ait olduğunun neredeyse kesinleştiğini açıkladı. Chester, Güney Afrika kıyılarında bulunan iki enkaz parçası üzerinde Canberra'da yapılan test çalışmalarının tamamlandığını, iki parçanın da Malezya Havayolları'na ait MH370 sefer sayılı Boeing 777 tipi uçağıyla çok uyumlu olduğunu söyledi. 2 YIL ÖNCE KAYBOLDU Ulaştırma Bakanı Chester, parçaların, Avustralya Yeryüzü Bilimi, Avustralya Ulaşım Güvenlik Bürosu, Malezya ICAO Annex, Boeing, Malezya Sivil Havacılık Departmanı ve MH370 için oluşturulan 13 güvenlik araştırma ekibi tarafından incelendiğini belirterek, 'Analizler sonucunda enkazın neredeyse kesin olarak MH370'e ait olduğu sonucuna varılmıştır' dedi. Malezya Havayolları'na ait MH370 sefer sayılı Boeing 777 tipi uçak Kuala Lumpur-Pekin seferini yaparken, içindeki 227 yolcu ve 12 mürettebatla 8 Mart 2014'te kaybolmuştu. Uçağın enkazı, tüm çabalara rağmen bulunamamıştı. Avustralya liderliğindeki çalışmaların sonuncusu olan deniz tabanını sonar teknolojili insansız denizaltılarla tarama çalışmaları sürüyor. ABD Litvanya'da askeri varlığını arttıracak! ABD'nin Avrupa'daki Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ben Hodges, ülkesinin, Rusya'nın saldırganlığına karşı Litvanya'da askeri varlığını artıracağını bildirdi. Litvanya'nın Gaiziunai askeri tesisinde bulunan ABD'nin Avrupa'daki Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ben Hodges, Baltık haber ajansı BNS'ye yaptığı açıklamada 'Litvanya'da ABD'nin askeri varlığını daha fazla göreceksiniz. ABD ve Litvanya'nın askeri eğitimini sağlayacak askeri tesisler geliştirilecek' ifadelerini kullandı. ABD'nin Litvanya'ya caydırıcılık kapasitesinin artmasına yardım edeceğini söyleyen Hodges, bölgeye askeri teçhizatın konuşlandırılacağını kaydetti. Hodges, 'Rusya'nın Kaliningrad eyaletinde gelişmekte olan silah yeteneklerini önleyebilmek için çok yoğun çalışıyoruz. Bunu nasıl yapacağımıza dair açıklama yapmak istemiyoruz, ancak tüm konsantremiz bu yönde' dedi. Baltık ülkelerinde NATO mukabele gücünün yaratılmasını doğru bulan Hodges, Rusya'nın muhtemel kriz yaratma isteğine karşı bir hamle yapabileceklerini vurguladı. Bosna Kasabı'na 40 yıl hapis Uluslararası Ceza Mahkemesi, 11 suçtan yargılanan Sırp lider Karadzic'i, sadece Srebrenitsa'da soykırım yapmaktan suçlu buldu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra görülen en önemli savaş suçları yargılamalarından biri olan Radovan Karadzic'in davasında dün 8 yıl sonra karar verildi. Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Birleşmiş Milletler'in bünyesindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) görülen davada, aralarında soykırımın da bulunduğu 11 ayrı suçtan yargılanan Bosnalı Sırpların eski lideri Karadzic, 40 yıl hapis cezasına çarptırdı. UCM, başta 8 binden fazla Bosnalı Müslüman'ın öldürüldüğü 1995'teki Srebrenitsa katliamının soykırım olduğuna hükmederek 'Bosna Kasabı' olarak bilinen Karadzic'i suçlu buldu. Ancak Srebrenitsa'nın yanısıra Kljuc, Bijelina, Prijedor, Vlasenica, Foça ve Banja Luka bölgelerinde de Müslüman ve Hırvat nüfusun katledildiği olaylar soykırım olarak değil, savaş suçu olarak kabul edildi. Daha önce Bosna'da on binlerce kişinin öldüğü şiddet olaylarını organize etmekle suçlanan Karadzic hakkında müebbet hapis cezası verilmesi bekleniyordu. 13 YIL BOYUNCA SAKLANMIŞTI Karadzic, insanlığa karşı suç işlemek, katliam, sivillere saldırı düzenlemek ve başkent Saray Bosna'da 44 ay boyunca teröre neden olmaktan da suçlu bulundu. Ancak Karadzic delil yetersizliğinden Bosnalı Müslüman ve Hırvat köylerinin yakıldığı ve 100 bin kişinin ölümüne neden olayların sorumlusu olarak gösterilmedi. Bosna Hersekli çok sayıda kurban yakını ve savaş mağduru, Lahey'de Karadzic'in karar duruşması öncesi gösteri düzenledi. 70 yaşındaki Karadzic, 13 yıllık firarın ardından 2008'de Belgrad'da yakalanarak yargı önüne çıkarılmıştı. 3 terörist 3 rota 3 önlem Belçika'nın başkentini kana bulayan teröristler, Türkiye tarafından tespit edildi, biri sınır dışı edildi. Brüksel, 2 Mart'ta çıkardığı kırmızı bültene rağmen ülkesinde bulunan teröristleri yakalayamadı. 3 teröristin rotası şöyle: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Brüksel'i kana bulayan terörist için, 'Bu kişinin yabancı terörist olduğu şeklindeki uyarımıza rağmen, Belçika terörizmle ilişkisini tespit edememiştir' açıklamasının detayları netleşti. 32 kişinin öldüğü, 260 kişinin yaralandığı terör saldırısını düzenleyen teröristlerin Suriye'deki savaş bölgelerine geçmek için Türkiye güzergâhını kullanma girişimleri karşısında Türkiye'nin, 3 teröriste de ülkeye giriş yasağı koyduğu belirlendi. Ayrıca ülkede tespit edilmeleri halinde sınır dışı kararı aldıkları kaydedildi. İşte DAEŞ mensubu 3 teröristin Ankara tarafından sürülen izi: İBRAHİM EL BAKRAVİ 17 Haziran 2015'de Gaziantep'te Suriye'deki çatışma bölgesine gideceği şüphesi ile yakalandı. Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında adli kontrol kararı verildi. Ardından Türkiye'den sınır dışı kararı alındı. 29 Haziran 2015'ten bu yana Türkiye'ye giriş yasağı olan Bakraoui için 14 Temmuz 2015'te Belçika Büyükelçiliği'ne nota verildi. Terörist, kendi isteği üzerine de Hollanda'ya gönderildi. Ancak Hollanda'dan bir şekilde çıkış yaptığı öğrenilen terörist 11 Ağustos 2015'te bu kez Antalya Havalimanı'ndan giriş yapmayı denedi. Emniyet ve göç idaresi kayıtları dikkate alınarak terörist tekrar sınır dışı edildi. Son olarak 13 Ocak 2016'da Belçika interpolü tarafından hakkında arama kararı çıkarıldı. Oysa el Bakravi, bu sırada zaten Belçika'da idi. Ama Belçika istihbaratı kendi ülkesindeki teröristi bulamadı. HALİD EL BAKRAVİ 4 Kasım 2014'te İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı, 14 Kasım'da yakalanarak sınır dışı edildi. Belçika interpolünün yazısı üzerine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nce 12 Aralık 2015'te hakkında yurda giriş yasağı konuldu. Belçika tarafından 2 Mart 2016'dan bu yana kırmızı bültenle aranıyordu. Ancak Bakravi bu sırada zaten Brüksel'deydi. NAJİM LAACHRAVİ: 17 Şubat 2013 tarihinde Antalya Havalimanı'ndan turist görünümü ile Türkiye'ye giriş yaptığı anlaşıldı ancak çıkış kaydına ulaşılmadı. Teröristin kaçak yollarla Suriye'ye geçtiği değerlendiriliyor. Belçika interpolünün Mayıs 2014'teki başvurusu üzerine Haziran 2014'ten itibaren Türkiye'ye girişi yasaklandı. 2 Mart 2016'dan bu yana Belçika tarafından iadesi için aranan Laachravi'nin, arandığı sırada zaten Avrupa'da olduğu, son olarak Belçika'da saklandığı anlaşıldı. IRKÇI LİDER WİLDERS: BAŞBAKAN İSTİFA ETSİN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel saldırganlarından İbrahim el Bakraoui'yi geçen yıl Hollanda'ya sınır dışı ettiklerini açıklaması, Hollanda'da tartışma yarattı. Hollanda'da hükümete en sert tepki ise Türkiye ve İslam karşıtı politikalarıyla bilinen ana muhalefetteki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'den geldi. Wilders, 'Eğer bu doğruysa o zaman Başbakanı Mark Rutte istifa etmeli' dedi. Bu arada Brüksel'deki terör saldırılarının ardından Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon ve Adalet Bakanı Koen Geens istifalarını sundu. Başbakan Charles Michel'in ise istifaları kabul etmediği açıklandı. BBCTÜRKÇE FETÖ VE DOĞAN MEDYASINDA BELÇİKA'YI AKLAMA PANİĞİ Brüksel saldırısını gerçekleştiren teröristlerden birinin Türkiye'nin uyarısına rağmen serbest bırakılması Belçika'yı karıştırırken, FETÖ ve Doğan medyası Belçika hükümetinin sözcülüğüne soyundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Biz yakaladık, onlar serbest bıraktı' açıklaması Avrupa'nın terörle mücadeledeki zafiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak saldırıdan Türkiye'yi sorumlu tutmaya çalışan FETÖ ve Doğan medyası, Erdoğan'ı yalanlama gayretine girdi. Sözcü, Cumhuriyet, CNNTürk ve Birgün; Belçika hükümetinin açıklamasını öne çıkardı. Haberi 'Erdoğan'a jet yanıt' başlıklarıyla duyurdu. Bu yayımlar, 'Dünya Belçika'yı, Türk medyası Türkiye'yi suçluyor' yorumlarına yol açtı. SABAH Obama'dan son tango Tarihi Küba ziyaretinden sonra Arjantin'e geçen ABD Devlet Başkanı Barack Obama, bir kadın dansçının isteğini kırmayarak tango yaptı. İki günlük gezi kapsamında Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri ile bir araya gelen Obama onuruna, Centro Cultural Kirchner isimli mekânda yemek verildi. Obama yemekte bir kadın ve bir erkek dansçının sürpriz tango sunumuyla karşılaştı. Arjantin'in kültürel imajını yansıtan dansı hayranlıkla izleyen Obama, kadın dansçı Mora Godoy'un yanına gelmesiyle kendini bir anda sahnede buldu. Bu sırada erkek dansçı da First Lady Michelle Obama'yı dansa kaldırdı. Obama'nın kadın dansçının adımlarına başarıyla ayak uydurduğu görüldü. Obama'nın dans ettiği anlar, salonda bulunan ABD ve Arjantinli resmi heyetler tarafından cep telefonuyla kayda alındı. Bu arada Belçika'nın başkenti Brüksel'deki patlamada onlarca insanın öldüğünü, yaralananlar arasında 9 ABD'linin de bulunduğunu hatırlatan Avrupa'daki bazı basın yayın organları; Obama'nın, terör saldırılarına rağmen Küba'da beyzbol maçına gitmesine, ardından Arjantin'de tango yapmasına tepki gösterdi. İngiltere'de yayımlanan Daily Mail gazetesi de 'Brüksel yanıyor, Obama dans ediyor' başlığını kullanarak tepkisini ortaya koydu. Ay eskiden farklı eksende dönüyordu Ay'ın 3 milyar yıl önce şimdikinden tamamen farklı bir eksen üzerinde döndüğü ileri sürdü. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) 1998'te Ay'a gönderdiği 'Lunar Prospector' adlı uzay aracının elde ettiği verileri inceleyen bilim adamları, değişikliğe Ay'ın Procellarum bölgesinde yaklaşık 3 milyar yıl önce meydana gelen volkanik patlamaların neden olduğunu söyledi. Patlamaların Ay'ın kuzey ve güney kutuplarının hareket etmesine ve ekseninin yaklaşık 6 derece (201 kilometre) kaymasına yol açtığı tahmin ediliyor.

Dünyada 24 saat böyle geçti(25.03.2016)

EN SON GALERİLER