Zeytin ağaçlarının altındaki okullar

Suriye'de okullar açıldı. İdlib'de Esad rejiminin saldırıları yüzünden evlerini terk ederek Türkiye sınırındaki güvenli bölgelere gelen yüzbinlerce çocuk, gidecek bir okul bulamayınca zeytin ağaçlarının altında eğitime başladı. Savaşın kirli yüzüyle ilk derste tanışan çocuklar, çatısız, duvarsız okullarında başladıkları yeni eğitim döneminin ilk haftasını tamamladı. Bir şeyler öğrenmek için saatlerce güneşin altında toz ve toprağın içinde derslerini dinleyen çocukların görüntüsü insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. ZEYTİN AĞAÇLARININ ALTINDA DERS İç savaşın yerle bir ettiği Suriye'de Mart 2011'den bu yana yüz binlerce insan hayatını kaybetti, 5,5 milyondan fazla sivil hayatta kalabilmek için başka ülkelere sığındı. Bir o kadar insan da kendi ülkesi içinde mülteci durumuna düştü. Savaş yüzünden ülkedeki yüzlerce okul binası da kullanılamaz hale geldi. İdlib'de Esad rejiminin son dönemde saldırılarını artırması üzerine bir milyondan fazla Suriyeli, Türkiye sınırına akın etti. Bölgedeki kamplar dolu olduğu için kalacak yer bulmakta bile zorluk çeken siviller de zeytin ağaçlarının altına yerleşti. Ülkede eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte gidecek okul bulamayan çocuklar için ise gönüllü öğretmenler tarafından zeytin ağaçlarının altında dersler verilmeye başlandı. 'BU ÇOCUKLARIN ÇIĞLIĞINI DUYUN' Okul binası bir yana oturacak bir sıra, not alacak bir kalem ve defteri bile olmayan çocuklar, kendileriyle aynı kaderi paylaşan öğretmenleriyle zor şartlar altında yeni ders yılına başladı. Yaşları 6-15 arasında değişen çocuklar, zeytin ağaçlarının altındaki sınıflarında okuma-yazma, matematik, din eğitimi ve sosyal bilgiler alanda temel eğitimleri alıyor. Açık havada sıcağın altında kavrulan şark çıbanı yüzünden yüzleri yara dolu çocuklar, öğretmenlerini can kulağıyla dinliyor. Her şeye rağmen eğitimlerine devam eden savaş mağduru çocuklar, yaşıtları gibi okula gitmenin, sıralarda oturmanın, bir defterin, bir kalemin, bir gün doktor ya da öğretmen olmanın hayalini kuruyor. Dünyanın Suriye'de yaşanan insanlık dramına sessiz kaldığını söyleyen öğretmenler ise çocukların çığlığının artık duyulmasını istiyor. GEZİCİ ÖĞRETMENLER Zeytin ağaçlarının altındaki okullar öğrenci sayısının fazlalığı yüzünden sabah ve akşam eğitim veriyor. Sabah 8'de başlayan dersler 12'de akşam 4'te başlayan dersler ise hava kararınca son buluyor. Çocuklar zeytin ağaçlarının altında Arapça okuma-yazma, matematik, sosyal bilgiler, din dersleri gibi temel dersler alıyor. Öğretmenler ise gezici öğretmenlik yapıyor. Türkiye sınırına sadece son bir yıl içerisinde göç edenlerin sayısı 1 milyonu aşması nedeniyle çok sayıda öğrencinin eğitim ihtiyacı olduğunu söyleyen öğretmenler, bu yüzden bütün kamp ve yerleşim yerlerini geziyor. 'ÇOCUKLARIN EĞİTİM HAKKI ELİNDEN ALINDI' Ağaç altında ders verme fikrinin çaresizlik yüzünden ortaya çıktığını belirten öğretmen Abdullah Mustafa, 'Zeytin ağaçlarının altında ders vermek çok zor ama burada en büyük zorluğu çocuklar çekiyor. Çocuklar saatlerce güneşin altında, taşın üstünde oturuyor. Suriye Rejimi okullarımızı vuruyor. Çocuklar en temel hakları olan eğitim hakkından bile mahrum kaldılar. Biz çocuklarımızın bu temel haklarından mahrum kalmaması için mücadele ediyoruz. Zeytin altında, güneş altında, yağmur altında çocuklarımız için fedakarlık yapacağız. Onlar bizim geleceğimiz. Ben bu bölgeye Latamina'dan geldim. Okullarımız, evlerimi vurulduğu için vatanımızı terk ettik. Ben savaştan önce de öğretmenlik yapıyordum, savaş başlayınca da devam ettim. Burada sınıf olarak kullanacağımız hiçbir yapı yok. Biz de açık havada, bu zeytin ağacının altında ders vermeye karar verdik. Elimizde hiçbir şeyimiz yok. Bir defterimiz var onu da ortak kullanıyoruz. Çocuklarımız bir kelime bile öğrense bize yeter' diye konuştu. 'AYAKLARIM AĞRIYOR' Hama köylerinden bombardımandan kaçıp ailesiyle birlikte Türkiye sınırına gelen minik öğrencilerden Tuna Albasar (12), 'Ben 3'üncü sınıfa gidiyordum. Yaşadığımız yer vurulmaya başlayınca bir ay önce kaçmak zorunda kaldık. Burada zeytin ağaçlarının altında öğretmenler ders vermeye başlayınca geri kalmamak için ben de geldim. Burada okumak tabi ki çok zor. Ayaklarım ağrıyor yere oturmaktan. Güneş vurunca da çok sıcak. Biz de herkes gibi bir okulda okumak istiyoruz. Ben okumayı çok seviyorum. İnşallah bir gün doktor olacağım. Savaşta birçok sevdiğimizi kaybettik. Doktor olup onları iyileştirmek işitiyorum' dedi. NE DEFTER VAR NE DE KALEM Okumak istediğini söyleyen Pesmen Hasan El Bedvi de (10) 'Burada tahtamız yok, defterimiz yok, silgimiz yok. Her şey zor ama okumak istiyorum. Çadırda kalıyoruz. Elektrik yok. Arkadaşlarımda birlikte güzel bir hayatımız olsun istiyoruz. Biz böyle yaşamak istemiyoruz. Bir gün güzel bir okula gitmek, içinde kitaplar defterler olan okul çantası istiyorum' diye konuştu.

Zeytin ağaçlarının altındaki okullar

EN SON GALERİLER