Editörün seçtiği 10 köşe yazısından…
Bizde öyle bir muhalif basın var ki; devleti zor duruma düşürmek için aynı başlıkları, manşetleri atmaktan çekinmiyorlar. Örneğin Cumhuriyet ve Zaman; Rusya'nın Azez'deki hava saldırısını 'Azez düğümü' manşetiyle okuyucularına sunmuştu. Aynı gazeteler, Ankara saldırısı için de 'Devletin kalbine bomba' başlığını kullandılar. İtiraf edelim; devletin kalbine bomba atıldı ama bunu kocaman başlıklara yazdığınızda teröristler keyiften dört köşe olmuyorlar mı? Bu başlıklarla teröristlerin özgüvenini artırmanın, onları güçlü göstermenin; terör gruplarından başka kime faydası var?
PKK, biraz da medyamızın yanlış haber stratejisiyle yıllarca reklamını yapıp büyümedi mi? 80'li yıllarda hem tiraj uğruna, hem de bilinçsizce; PKK'lıların öldürdüğü vatandaşların, askerlerin boy boy fotoğraflarının yayınlanmasının cezasını çok ödedi bu ülke. Sonra aklımız başımıza geldi; medya bazı ortak kararlar aldı, terör haberlerini verirken daha dikkatli olundu.
Şimdi ise daha büyük bir algı operasyonuyla karşı karşıyayız. Bazı muhalif gazeteler, internet siteleri ve sosyal medya hesapları; Türkiye'yi Suriye'deki savaşın sorumlusu, PKK'lıları özgürlük için savaşan barış güvercinleri ve devleti de katil gibi göstermek için elinden geleni yapıyor. Rusya'nın kendi vatandaşının gazını almak için ortaya attığı saçma sapan tehditleri, bizim muhalif basın zil takıp oynarcasına duyuruyor. ABD'nin PYD'yi terör örgütü kabul etmemesi onlarda bayram havası estiriyor. Türkiye'nin Suriye sınırında güvenli bölge oluşturmak istemesi ise muhalif basını adeta çıldırtıyor.
'Türkiye'yi savaşa sokacaklar' diye psikolojik savaş başlattılar. Sanki yabancı ülkelerin istihbarat servisleri ve psikolojik harp daireleri için çalışıyorlar! Ne savaşı! Devlet hem sığınmacıların, hem de ulusumuzun güvenliğini sağlamak için güvenli bölge oluşturmak istiyor sadece.
'Teröre karşı yerli ve milli dil' derken; 90'lı yıllardaki hatalar tekrarlanmamalı. Muhalefet ve eleştiri elbette olacak ancak karşımızda; bombayı patlatırken, TV canlı yayınlarına uygun bölgeleri seçecek kadar sinsi bir güç olduğunu unutmamalıyız. Haber yaparken PKK ve IŞİD'i değil; onların arkasındaki uluslararası güçleri hesaba katmalıyız. Asıl savaş; Diyarbakır'da, Suriye sınırında değil, medya üzerinden yürütülüyor. Günümüzde savaşlar medya üzerinden algı yönetimiyle kazanılıyor. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, başka Türkiye yok!
Mevlüt Tezel/Sabah
EN SON GALERİLER
- 1 Ayhan Bora Kaplan suç örgütü ve darbe girişimi iddiası Türkiye'yi sarstı: Yeni bir FETÖ belasıyla karşı karşıyayız
- 2 Kuveyt Emiri Ankara'da: Başkan Erdoğan karşıladı
- 3 Türkiye, Başkan Erdoğan-Özgür Özel görüşmesini konuşuyor: Tarihi buluşmayı ilk SABAH duyurmuştu
- 4 1 Mayıs provokasyonu! Polise taş ve sopalarla saldırdılar...
- 5 109 yıldır bitmeyen cesaret ve minnet: Vatan uğruna şehit düşen atalarının izinde yürüdüler
- 6 8 yaşındaki Hasret’i diri diri gömdüğü ortaya çıkmıştı…Esra Erol'daki 'Dadı Meryem' 13 yıl sonra itiraf etti: Suçu amcasına attı!
- 7 Beşiktaş-Gayrettepe'deki yangında korkunç detay: İlk otopsi sonuçları çıktı... 29 kişi böyle can vermiş
- 8 CHP’deki para sayma skandalıyla ilgili yeni görüntü: Sürükleyerek taşıdı!
- 9 CHP’deki para skandalında yeni görüntüler ortaya çıktı: Çantanın ağırlığından sürükleyerek götürmüş!
- 10 Tüm pusulalar kaç zarfa koyulacak? İşte 10 soruda 31 Mart yerel seçimleri...
- 11 Sicili kabarık çıktı: Bülent Cihantimur ile ilgili bir skandal daha...