Editörün seçtiği köşe yazılarından...
Yabancı dillerden dilimize aktarılan ve günlük hayatta da kullanılan o kadar çok kelime var ki... Balkon, asansör, teras, salon, apartman, elektrik, otomobil benzeri binlerce kelime olmasa, meramımızı nasıl ifade edebilirdik? Otomobil yerine "Kendi-gider" ya da asansör yerine "Kaldıraç" deselerdi anlar mıydık? "Desinatör" de bu tür kelimelerden biri... Tasarımcılara, desen üreticilerine "Desinatör" diyoruz. Bu kelimenin fiile dönüşmüş halini de "Dizayn etmek" şeklinde kullanıyoruz. Dizayn etmek, siyasette de kullanılmakta... Örneğin biliyoruz ki, yerli ve yabancı desinatörlerin Türkiye'yi de, Ortadoğu'yu da dizayn etmeye dönük sayısız projeleri var.
Akıllarının boyu ihtiraslarının boyundan kısa olan bazı yerli desinatörler çok yakın geçmişte, yani 2000'li yıllara gelinirken, bir post-modern darbe ile Türkiye'yi dizayn etmeye kalkıştılar. Medyada kartel kurup, ortak manşetlerle kamuoyunu da dizayn etmeyi bile denediler... Ve post-modern darbenin 1000 yıl süreceğine toplumu inandırmaya çalıştılar.
Post-modern darbe desinatörleri el birliği ile ülkeyi ekonomik iflasa sürükledi... 2002 seçimleri ile bu projeleri ellerinde patlayınca da, yeni dizaynlar aramaya başladılar. E-muhtıralardan, Cumhuriyet Mitinglerinden ve hatta AK Parti'nin kapatılmasından medet ummaya başladılar.
Bu arada dış desinatörlerin devreye soktuğu kuklalar da girdi devreye... Polise, yargıya sızıp darbeler yapmaya da yeltendi bunlar. Ama bunların balonları da kısa zamanda patladı. Taksim Meydanı'nı Tahrir Meydanı ile karıştıranlar bile çıktı bu arada. Kendilerini "Merkez Medya" olarak sunan bazı yayın organlarını babalarının adına yönetenlerin "Bizim gazeteye Gezi Ruhu hâkimdir" dedikleri bile duyuldu.
Bütün bunlar da bir sonuca ulaşmayınca, "Açılım Süreci"ni sabote etmeyi denediler. HDP'nin Kandil bağımlılığını görmezden gelip, bu partiyi "Bütün Türkiye'nin partisi" olarak pompaladılar. Deniz Baykal'ın kasetlerini kimlerin ürettiğini görmezden gelip, "Yeni CHP"nin yöneticilerinin imajlarını cilaladılar. Ve 1 Kasım seçimleri ile bu dizaynlar da patladı.
Bunlar şimdi Erdoğan ile Davutoğlu'nun arasını nasıl açarız dizaynının peşindeler. "Erdoğan'ın çevresi" ya da "Davutoğlu'nun çevresi" kaynaklı yazılar yazarak, mesleklerini icra ediyorlar.
Bereket Erdoğan da, Davutoğlu da kimin ne olduğunu biliyor. Bunların mumlarının yatsıya kadar bile yanmadığı geçmişte defalarca görüldü çünkü...
Mehmet Barlas/Sabah
EN SON GALERİLER
- 1 Ayhan Bora Kaplan suç örgütü ve darbe girişimi iddiası Türkiye'yi sarstı: Yeni bir FETÖ belasıyla karşı karşıyayız
- 2 Kuveyt Emiri Ankara'da: Başkan Erdoğan karşıladı
- 3 Türkiye, Başkan Erdoğan-Özgür Özel görüşmesini konuşuyor: Tarihi buluşmayı ilk SABAH duyurmuştu
- 4 1 Mayıs provokasyonu! Polise taş ve sopalarla saldırdılar...
- 5 109 yıldır bitmeyen cesaret ve minnet: Vatan uğruna şehit düşen atalarının izinde yürüdüler
- 6 8 yaşındaki Hasret’i diri diri gömdüğü ortaya çıkmıştı…Esra Erol'daki 'Dadı Meryem' 13 yıl sonra itiraf etti: Suçu amcasına attı!
- 7 Beşiktaş-Gayrettepe'deki yangında korkunç detay: İlk otopsi sonuçları çıktı... 29 kişi böyle can vermiş
- 8 CHP’deki para sayma skandalıyla ilgili yeni görüntü: Sürükleyerek taşıdı!
- 9 CHP’deki para skandalında yeni görüntüler ortaya çıktı: Çantanın ağırlığından sürükleyerek götürmüş!
- 10 Tüm pusulalar kaç zarfa koyulacak? İşte 10 soruda 31 Mart yerel seçimleri...
- 11 Sicili kabarık çıktı: Bülent Cihantimur ile ilgili bir skandal daha...