Korucu köyüydü

Korucu köyü olarak bilinen Mardin Bilge köyündeki saldırıdan sonra gözler kez daha Geçici Köy Korucuları’na çevrildi. Saldırıyı gerçekleştirenlerden bazılarının geçici köy korucusu olması üzerine siyasiler “koruculuk” sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
AFGANİSTAN ÖRNEĞİ
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahman Yetkin, “Koruculuk sistemi yeniden değerlendirilmeli ve bu insanın tüylerini ürperten olayda bir etkisi var mı araştırılmalı. Henüz bir şey söylemek için erken de olsa, konunu enine boyuna incelenmesinde fayda var” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın sahip çıktığı koruculuk sistemi 1985 yılında uygulamaya geçti. Sayıları 58 bini bulan köy korucuları ortalama 600 TL maaş alıyor. Şimdiye kadar terörle mücadelede 1335 şehit veren köy koruculuğu sistemi 22 ilde görev yapıyor. 11 kişilik timlerle şeklinde görev yapan köy kurucularının tüm silah ve teçhizatını Türk Silahlı Kuvvetleri veriyor. Uygulamaya göre her köy korucusuna birer Kaleşnikof veriliyor. Tim komutanlarına ise M-3 ve A-6 gibi uzun menzilli silahlar kullanabiliyor. Temel eğitimleri askerler tarafından verilen korucular 6 aylık temel eğitimin ardından göreve başlıyorlar. Geçici Köy Korucuları’nın terörle mücadeledeki önemine her platformda değinen Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, son olarak 14 Nisan’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada da benzer söylemlerde bulundu. “Geçici ve gönüllü köy korucularının devlet yanında bu mücadelede yer alması, sorunun etnik bir çatışma olmadığının ve bölücü terör örgütünün bölge halkının desteğini sağlayamadığının da çok önemli bir göstergesidir” diyen Başbuğ benzer bir sistemin 2007 yılından itibaren ABD tarafından Irak’ta (Sons of Iraq) kullanılmaya başladığını anlattı. Başbuğ, aynı sitemin Afganistan’da kurulacağını söyledi. Milletvekilleri ise koruculuk sistemiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: AKP Muş Milletvekili Medeni Yılmaz: Koruculuk sistemi de dahil, bütün yapı gözden geçirilmeli. Siyasetçiler de medya da, sokaktaki vatandaş da olay üzerine düşünmeli ve herkes sorumluluğunu yerine getirmeli.
‘ZAMAN ZAMAN OLUYOR’
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy: Bölgede korucularla ilgili olarak zaman zaman münferit olaylar yaşanıyor. Sistemin elden geçirilmesi aksak yönlerinin elden geçirilmesi değerlendirilmeli. Bu konuda en büyük sorumluluk da yine hükümete düşüyor. CHP Adıyaman Milletvekili Şevket Köse: Mardin’de yaşanan olayın nedenini, illa da koruculuk sistemi olarak görmemek gerekir. Olayda, korucular olmasa da silah bulunurdu. Bölge insanı barışa gidilmediği için silahlanmaya gidiyor. Silahsız bir aile görünmüyor. Sosyal barış sağlanırsa bu sorunlar daha kolay çözülür.
3 evden birinde silah bulunuyor
Mardin'deki vahşet bir kez daha Türkiye’de silahlanmanın ne kadar kolay olduğunu ortaya koydu. Nazire Dedeman’ın başkanı olduğu Umut Vakfı’nın ‘bireysel silahsızlanma’ üzerine yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de her iki yetişkin erkekte, her üç evden birinde silah bulunuyor. 2 milyon kayıtlı, 5 milyona yakın kayıtsız toplam 7 milyona yakın silah bulunuyor. Yılda 3 bine yakın kişinin ölümüne, 7 bin kişinin yaralanmasına neden oluyor. Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Dr. Ayhan Akcan, “Silah, cep telefonu gibi bir sektör” diyor.
AB: Derin bir şok yaşıyoruz
Mardin'deki saldırıya dünya basını geniş yer ayırırken, liderler de Türkiye’ye başsağlığı mesajlarını iletiyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, Mardin’deki silahlı saldırı nedeniyle derin şok ve üzüntü yaşadığını bildirdi. Rehn, yaptığı yazılı açıklamada, saldırıda ölenlerin ailelerine ve yakınlarına başşağlığı dileyerek katillerin en kısa zamanda adalete teslim edileceğine inancını dile getirdi. Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Cumhurbaşkanı Gül’e mesaj göndererek “Trajik olayı derin üzüntü duygusu ile öğrendik” dedi.