Koruculuk sistemi tartışılıyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mardin'den 44 kişinin öldürüldüğü katliamın ardından tartışılmaya başlanan koruculuk sisteminin tek olaya dayanarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Abdullah Gül, katliamın tamamen cehaletle ilgili olduğunu kaydetti.
Koruculuk sisteminin ayaküstü konuşulacak bir konu olmadığını dile getiren Gül, "Bu, güvenlikle ilgili büyük bir sistemdir. Konunun uzmanları, devletin organları vardır. O çerçevede değerlendirilir. Aksaklıkları, noksanlıkları gözden geçirilebilir." dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk'le bugün yaptığı görüşmede koruculuk sistemiyle ilgili tartışmaların gündeme gelmediğini belirtti.
Muhalefet liderleriyle görüşmeleriyle ilgili de bilgi veren Gül, "Anayasa değişikliği en az konuştuğumuz mevzuudur." diye konuştu. Görev süresiyle ilgili tartışmaların ise hiç gündeme gelmediğini söyleyen Gül, "Görüşmelerde Türkiye'nin büyük meselelerini ele aldık." şeklinde konuştu.
Öte yandan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Mardin'deki katliamın ardından yeniden tartışılmaya başlanan koruculuk sistemi ile ilgili olarak, "Konuyu böyle ayak üstü hemen bir olayın arkasından tepkisel olarak değerlendirmek yerine çok yönlü bir değerlendirme yapmanın faydası var. Aksi halde birçok insanı da zan altında bırakmış oluruz. Islahı gerekiyorsa ıslah edilebilir; kaldırılması gerekiyorsa, kaldırılabilir. O ayrı bir konu, ama değerlendirmeleri hemen tepkisel olarak yapmak
geçmişte de bazı sakıncaları beraberinde getirdi. Bunu söylemek istiyorum" dedi.
Bakan Çiçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yeni hizmet binasının açılış töreni sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Çiçek, Mardin'de yaşanan ve 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliamın ardından yeniden tartışılmaya başlanan koruculuk sistemi ile ilgili sorular üzerine, "Konuyu böyle ayak üstü hemen bir olayın arkasından tepkisel olarak değerlendirmek yerine çok yönlü bir değerlendirme yapmanın faydası var. Aksi halde birçok insanı da zan altında bırakmış oluruz. Çünkü devletin şu anda 50
binin üzerinde bu işle meşgul olan, ülkenin birliği, bütünlüğü için, kamu düzenini sağlamak için, huzur ve asayişin temini bakımından çaba sarf eden insanlar var. Bunların hepsini aynı kefeye koyarak bir tartışmanın içine çekmek ne kadar doğru olur; onun için konuşa çok yönlü bakmakta fayda vardır" diye konuştu.
Tartışmanın farklı yönleri olabileceğini ancak, 'karalama' ile herkesi töhmet altına bırakmanın yanlış olduğunu belirten Çiçek, "Islahı gerekiyorsa ıslah edilebilir; kaldırılması gerekiyorsa, kaldırılabilir. O ayrı bir konu, ama değerlendirmeleri hemen tepkisel olarak yapmak geçmişte de bazı sakıncaları beraberinde getirdi. Bunu söylemek istiyorum" dedi. Çiçek, ayrıca Anayasa değişikliği kapsamında Cumhurbaşkanı ve meclisin görev süresi ile ilgili haberlere de tepki gösterdi. Çiçek, parti olarak bazı konular üzerinde çalıştıklarını, ancak spekülatif haberler yapıldığını ifade ederek, "Eksik bilgiye dayanarak hem kurumlar rencide ediliyor, hem de yanlış hüküm verilmesine sebebiyet veriliyor. 'Birşey vardı da biz çıkardık' gibi olup olmadığı bile bilinmeden değerlendirme yapmak doğru değil" dedi. Çiçek, bir soru üzerine cumhurbaşkanı ve parlamentonun görev süresi ile ilgili kişisel görüşünün olamayacağını, parti olarak çalıştıklarını ve gerektiğinde kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi. Çiçek, "Ama şu anda neyin olup olmadığı ile ilgili bilgiler sağlıklı değil, sağlıklı kaynaklardan da alınmıyor bu bilgiler" dedi.