Son Güncelleme: Cumartesi 09.05.2009
Katliamı tetikleyen olay arazi paylaşımı
Katliamın ayak seslerini, 6 ay önce köye giden tapu kadastro memurları fark etti ve bu nedenle köyü program dışı bıraktı. Aileler birbirine düştüğü için arazilerin tapulama işi yapılamadı
TAPULAMA YAPILAMADI
Tam sorunlar bitti derken bu kez de köyde yalnız kalan 'Çelebi'ler birbirine düştü. Ancak büyük 'Çelebi' ailesinin köyün eski sahiplerini korumaya çalışması, onlarla kız alıp vermesi, üstüne üstlük balık çiftliği kurarak buradan da bolca kazanç elde etmesi, taraflar arasında gizli kalan husumeti yeniden gün yüzüne çıkardı. Son olarak köyde kadastro çalışması yapılacak olması, husumeti katliam noktasına kadar getirdi. Mardin Kadastro Müdürlüğü, Bilge köyünü 2008 yılı kadastro programına aldı. Çalışmalar başlayacakken, 'Çelebi' aileleri yeniden birbirine düştü. Köyün içten içe kaynadığını, aileler arasında büyük arazi husumeti olduğunu fark eden kadastro memurları çalışmaları durdurdu. Böylece hiçbir şekilde kadastro çalışması yapılmadı. Bilge köyünün program dışı bırakılmasıyla ilgili bilgiler tüm yetkili kurumların yanı sıra mülkü ve idari amirlere de iletildi.
'Öldürmek büyük günah' vaazı
Bilge köyünde Kızılay'ın dağıttığı yemekten sonra taziye çadırında cuma namazı öncesi hutbe okuyan Mazıdağı Müftülüğü personeli Attila Tanrıverdi, her insanın hayatının Allah'ın verdiği dokunulmazlık altında olduğunu belirtti. Allah'a şirk koşmaktan sonra ikinci en büyük günahın masum bir insanı öldürmek olduğunu ifade eden Tanrıverdi, "Öldürmek Allah nezdinde o kadar büyük bir vebal ki sanki öldürülen tek bir kişi değil de bütün bir insanlıktır'' dedi. Attila Tanrıverdi, şöyle devam etti: "Ayetlerde bu belirtilmektedir. Öldürmeyi bölgemizde ve Türkiye'de maalesef çok sık üzülerek görüyoruz. Basının sık sık önümüze koyduğu, eşini öldüren koca, çocuğunu öldüren baba ya da babasını öldüren çocuk. Burada yaşadığımız bu son olay, kadın, yaşlı, çocuk, masum 44 insanın öldürülmesi toplum olarak geldiğimiz ahlaki ve psikolojik durumun bir sonucudur. Bunun, kan davası, husumet veya başka bir şey ile izahı mümkün değildir.'' Bu tür olayların, toplumun tutum ve davranışlarını yeniden sorgulaması gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Tanrıverdi, "Bölgemizde şiddeti artıran bir unsur da silaha olan merak ve yatkınlıktır. Silahı çocuklara göstermek, sergilemek uzak durulması gereken bir davranıştır'' dedi.
EN SON HABERLER
- 1 Başkan Erdoğan'dan 1 Mayıs mesajı: Helal rızık peşinde koşan işçi kardeşlerimi selamlıyorum
- 2 CHP, DEM, DİSK ve KESK Taksim’e yürümeye çalıştı: ‘Dağılın’ uyarısına taşlı sopalı saldırı!
- 3 Muşlu aileler, DEM Parti önündeki "evlat nöbeti"ni sürdürüyor
- 4 Sahte alışveriş siteleriyle 3 milyonluk vurgun yapan çete çökertildi
- 5 İmamoğlu ve Özel TSK’ya iftira atan Şebnem Korur Fincancı’yla aynı karede
- 6 Beykoz açıklarında radar füzesi bulundu... Başsavcılık patlayıcı maddeye soruşturma başlattı
- 7 Diyarbakır ve Mardin’den sonra bu kez Batman’da bayrak skandalı
- 8 Taksim’e izinsiz yürümek isteyen gruplara müdahale… Şişli’de 32 gözaltı var…
- 9 Yenidoğan vurgununda 14 tutuklama
- 10 İstanbul’da 1 Mayıs tedbirleri… 42 bin polis görev başında: İşte kapatılan yollar ve metro hatları!